Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/5431 E. 2023/5999 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5431
KARAR NO : 2023/5999
KARAR TARİHİ : 08.11.2023


MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2468 E., 2020/1932 K.


KARAR : 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kararının kaldırılması ve davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/200 E., 2019/238 K.

Taraflar arasındaki orman tahdidi içinde kaldığı ileri sürülen yere ilişkin tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 … Kanun’un 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/200 Esas 2019/238 Karar … kararının kaldırılmasına, davacının, davasının kabulüne, dava konusu Mudanya … köyünde bulunan 1203 parsel nolu 560 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptalinde, orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 30.11.2020 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 03.12.2020 tarihli tavzih kararı ile davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne ve hüküm kısmının “3-Dava konusu Mudanya … köyünde bulunan 1203 parsel nolu 560 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptalinde, orman vasfıyla hazine adına tapuya tesciline,” şeklindeki kısmının “3-dava konusu Bursa ili Mudanya ilçesi Balabancık Köyü (Mahallesi) bulunan 1203 parsel nolu 560 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman vasfıyla hazine adına tapuya tesciline” şeklinde tavzih edilmesine temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiş, yine davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi’nin tavzih kararına karşı 14.12.2020 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 16.12.2020 tarihli tavzih kararı ile davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne ve hükmün 03.12.2020 tarihli tavzih kararı ile tavzih edilen 3 üncü maddesi ile 21.10.2020 tarihli hükmün 3 üncü maddesinin “3-Dava konusu … parsel … taşınmazın tapu kaydını iptali ile parselin orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline,” şeklinde tavzih edilmesine temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Dava konusu … Köyü (Mahallesi) çalışma alanı sınırları içinde bulunan ormanlarda 6831 … orman Kanunu’na göre orman kadastrosu ve aynı Kanun’un 3302 … Kanun’la değişik 2/B maddesi uygulaması çalışmalarına 16.08.2012 tarihinde başlanılmış, çalışmalar 15.11.2012 tarihinde sonuçlandırılmış ve 27.06.2013 tarihinde ilan edilmiştir.

2. Davacı … İdaresi vekili dava dilekçesinde; dava konusu … Köyü (Mahallesi) 1203 Parsel Sayıtlı taşınmazın orman sayılan alanlardan olmasına rağmen davalı adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, dava konusu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu olduğunu ve dava konusu yerin koordinatlara göre 2013 yılında kesinleşen bu kadastro ile orman sınırları içinde kaldığını, bu nedenle orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmesi gerekir iken aksi yönde işlem tesisi ile davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilmesinin yolsuz olduğunu, zira orman sayılan alanların özel mülkiyete konu edilmesinin mümkün olmadığını, bir yerin orman niteliğinin ancak o yerde mevcut olan orman kadastrosu ile belirlenebileceğinden kesinleşmiş orman niteliğinin ancak o yerde mevcut olan orman kadastrosu ile belirlenebileceği açıklayarak fazlaya ilişkin ve hür türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, … Parselde kayıtlı taşınmazın dava dilekçesine ekli krokide yer alan koordinatlara göre orman sınırları içinde kalan alanına dair, tapu kaydının iptali ile, dava konusu yerin orman vasfı ile Hazine adına tesciline, ayrıca dava konusu taşınmaz üzerinde mevcut olduğu tespit olunan şerhlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili Cevap ve Karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu yeri Anayasa ve Medeni Kanun ile güvence altına alınmış mülkiyet hakkı ve tapu kayıtlarına güven ilkesi gereği 26.10.2016 tarihinde satın aldığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı satın aldığında tapu sicilinde hiçbir kayıt ve takyidin olmadığını, müvekkilinin 2013 yılında yapılmış olan orman kadastrosu çalışmasından haberdar olmasının mümkün olmadığını, dava konusu olan parselin orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasının doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın Orman Kanunu’na göre orman sayılmayan yerlerden olduğunu, tarım arazisi olarak kullanıldığını, haksız olarak açılmış davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin orman kadastrosundan haberdar olamayacağı için 30 günlük askı ilan süresi içinde itiraz etmesinin de söz konusu olmadığını, ancak Orman Kanunu 11 inci maddesine göre süresinde dava konusu parsel için açılan tapu iptali istemli davaya karşı ilgili parsel üzerindeki orman kadastrosuna itiraz haklarını kullandıklarını, orman kadastro çalışmalarında yanlış uygulama nedeni ile dava konusu parselin orman sınırları içinde bırakıldığını, bu nedenle de bu parseldeki orman kadastrosunun iptali ile bu parselin orman kadastrosu sınırları dışına çıkarılması gerektiğini, sunulan nedenler ile karşı davanın kabulü ile, dava konusu parselin orman kadastrosunun iptali ile bu parselin orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin her türlü haklarını saklı tutarak davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmesini ve karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı tarafça açılan karşı dava asıl davadan 16.02.2017 tarihli ara karar ile tefrik edilmiş ve Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/70 Esas sırasına kaydedilmiştir. 20.04.2017 tarihli ve 2017/129 Karar … ilam ile davanın usulden reddine karar verildiği ve kararın 16.10.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 40 seneyi aşkın süredir çalılık vasfında olduğu, bilirkişi raporu ve uygulanan hava fotoğrafları, memleket haritası ve amenajman planına göre öncesinin de çalılık olup orman sayılmayan yerlerden olduğu, orman içi açıklık niteliğinde olmadığı, 6831 … Kanun’un 1/J maddesi kapsamında eğiminin %8 olduğu ve %12’yi aşmadığı bu nedenle toprak muhafaza karakteri taşımadığından çalılık niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı … İdaresi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı … İdaresi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu yerin 2013 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile orman sınırları içinde kaldığını, davalı parsel malikince orman kadastrosunun iptalinin sağlanmadığını, dolayısıyla hukuken geçerli olan bir orman kadastrosu mevcut bulunduğunu, kesinleşmiş orman kadastrosu olan yerlerde orman kadastorosunun hukukiliğinin tartışılabilme olanağının bulunmadığını, ortada hukuken geçerli bir orman kadastrosu varken ve iptal edilmemişken bilirkişi raporundaki hatalı tespitlere itibar edilerek red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen kadastronun kesinleşmediği hususunun da hukuken hatalı olduğunu, Kadastronun askıya çıkarak itirazsız olarak kesinleştiğini, öte yandan aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, değinilen nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmaz üzerinde mevcut olduğu tespit olunan şerhlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6100 … Kanun’un 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/200 Esas 2019/238 Karar … kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulüne, dava konusu Mudanya … köyünde bulunan 1203 parsel nolu 560 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptalinde, orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 30.11.2020 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 03.12.2020 tarihli tavzih kararı ile davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne ve hüküm kısmının “3-Dava konusu Mudanya … köyünde bulunan 1203 parsel nolu 560 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptalinde, orman vasfıyla hazine adına tapuya tesciline,” şeklindeki kısmının “3-Dava konusu … Köyü (Mahallesi) bulunan 1203 parsel nolu 560 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman vasfıyla hazine adına tapuya tesciline” şeklinde tavzih edilmesine temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi’nin tavzih kararına karşı 14.12.2020 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 16.12.2020 tarihli tavzih kararı ile davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne ve hükmün 03.12.2020 tarihli tavzih kararı ile tavzih edilen 3 üncü maddesi ile 21.10.2020 tarihli hükmün 3 üncü Maddesinin “3-Dava konusu … parsel … taşınmazın tapu kaydını iptali ile parselin orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline,” şeklinde tavzih edilmesine temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından 26.10.2016 tarihinde resmi satış işlemi ile edinildiğini, müvekkilinin tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığını, davacı kurumun iddia etmiş olduğu orman kadastrosunun 2013 yılında kesinleştiğini, davacı idarenin iş bu kadastro işlemini tapuya işlemediğini ve tapuya her hangi bir şerh düşmediğini, müvekkilinin tamamen iyi niyetle tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığını, kadastrosu yapılan yerlerde ikinci bir kadastronun yapılamayacağını, işbu arazide 2 inci bir kadastro yapıldığını, yapılan ikinci kadastro neticesinde müvekkilinin tapusunun iptal edildiğini, yapılan açıklamalar ışığında müvekkilinin tapu siciline güverek satın almış olduğu arazinin tapu iptali nedeniyle açılan davanın reddi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2019/2468 Esas, 2020/1932 Karar … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı adına tapuda kayıtlı taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde bulunup bulunmadığı ve Hazine adına orman vasfıyla tapu iptali ve tescil koşullarının bulunup bulunmadığına hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri, 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 7-12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 215,45 TL’nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.