YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5111
KARAR NO : 2023/5508
KARAR TARİHİ : 25.10.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1636 E., 2020/618 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/332 E., 2018/784 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ya da kullanım şerhi verilmesi istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. … ilçesi … Köyünde, Devlet Ormanlarının 3116 … Orman Kanunu’na göre Orman tahdidi 1939 yılında yapılarak, 05.12.1939 yılında ilan edilmiş ve 05.03.1940 yılında kesinleşmiştir. Bu uygulamada dava konusu yer … Devlet Ormanı Sınırları içinde kalmıştır. 6831 … Orman Kanunu’nun 1744 … Kanun ile değişik 2 nci madde uygulaması 1979 yılında, 2896 … Kanun ile değişik 2/B maddesi 1985 yılında yapılmıştır. Bu uygulamalar sırasında dava konusu parsel 2/B madde uygulamalarına konu olarak XIV nolu 2/B parseli içinde kalarak orman sınırları dışına çıkarılmış ise de daha sonra yapılan 2/B uygulamalarının bazı parselleri mahkeme tarafından iptal edilmiştir. Bu iptaller içinde dava konusu 74 nolu parselin büyük bölümü de kalmıştır.
2.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu yerin orman tahdidi dışında bırakılan orman olmayan yer olduğu, tarla vasfında olduğu, müvekkilinin emlak vergilerini ödediğini, taşınmazın 2/B çalışmalarında orman dışına çıkarılmasına rağmen, tekrar orman sınırları içerisine alınmasının hukuka aykırı olduğunu, zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunu iddia ederek tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı … İdaresi vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Kadastro Mahkemesinin 2010/2621 Esas 2015/89 Karar … ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yerin öncesinin orman olduğu ve sonradan 2896 … Kanun ile 2/B uygulamasına tabi tutulduğu ancak bu uygulamaların mahkemece iptal olunması nedeni ile eski 74 nolu parselin ve bunun içinde kalan dava konusu yerin Devlet ormanı sınırları içinde kaldığı ve orman niteliğinde bir yer olduğu, tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;dava konusu yerin 02.05.1985 tarihli ‘’… İlçesi … Köyü Ormanlarda Eski Tahdidin Aplikasyonu Orman Kadastrosu ve Değişik 2 nci madde Uygulaması Haritası’’na göre XIV Parselde aynı zamanda 6831 … Orman Kanununun değişik 2. maddesi hükmü uyarınca bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle orman dışına çıkarıldığını, görevsizlik kararı üzerine … 1.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilen davada imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak tescil isteğinde bulunduklarını, dosya münderecatı ve getirilen belgeler incelendiğinde de açıkça görüldüğü gibi tarım arazisi olarak dava konusu yer üzerinde dava tarihine kadar davacılar ve miras bırakanının 20 yıldan fazla süre ile tasarruf ettiklerinin sabit olduğunu, taşınmazın nitelik kaybı sebebiyle orman dışına çıkarıldığı tarihten itibaren kazanılmaya elverişli bir taşınmaz durumunu kazanacağını, bu sebeple Hazine lehine orman dışına çıkarılan bir yerin tapuya tescil edilmeden 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edilmesi halinde kazanılmasının mümkün olabileceğini, bu nedenle mahkemece bu yönde tetkikat yapılması gerekmekte olmasına rağmen bunun yapılmadığını, Yargıtay’ın bir çok emsal kararları uyarınca, somut olayda; tescil konusu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ilk tarihten, davacıların kendileri ya da varsa miras bırakanları ölüm tarihine kadar olan ve daha sonra da halefiyet yoluyla davacılar tarafından tasarruf edildiği bildirilmiş ise zilyetliğin başlangıcı, süreci ve niteliği gereği gibi araştırılması gerekmekte olmasına rağmen mahkemece bunun yapılmadığını, bu konuda gerek tanık ifadelerinden de dosya içeriğinde bulunması gereken eski kayıt ve belgelerden, açıkca anlaşılacağı üzere tescil konusu taşınmazın davacılara intikal ettiği ve tasarruf edildiğinin taraflarınca bildirildiğini, davada ileri sürülen edinme sebepleri ve taşınmazın niteliği gözönünde tutularak davacılar ve miras bırakanlarının bu yer üzerindeki öncelikle zilyetliğinin başlangıcı, süreci ve niteliğinin taşınmaz başında yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulması, zilyetliğin dava tarihine kadar kazanma süresine ulaşıp ulaşmadığının araştırılıp belirlenmesi, aynı zamanda ilgili kişilerin gıyaplarında görülmüş davalar var ise talep ve sonuca bu davalara taraflarınca katılıp katılmadığı, verilen kararların tarafları açısından kesin hüküm oluşturup oluşturamayacağı dava neticesine bu sebeple etkileri tartışılıp davacı tarafı bağlayıp bağlamadığı üzerinde değerlendirmeler yapıldıktan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmekte olduğu mahkemeye belirtilmiş olmasına rağmen bu taleplerinin karşılıksız kaldığını, dava konusu taşınmazla ilgili, orman sınırı dışına çıkarılan taşınmaz, orman sınırı dışına çıkarma işlemi ile Hazinenin tescil talebinde bulunup, adına tescil edildiğinden bahsetmenin mümkün olmadığını, bu nedenle zilyetlikle iktisaba elverişli tapusuz bir yer olduğunu, Orman ile Hazine arasında görülen iptal davalarının taraflarının taraf olduğu veya ihbar edilmiş olduğu davalar olmadığını açıklayarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurularının 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu yerin orman niteliğinde olup olmadığı, zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3116 … Kanun, 6831 … Kanun’un 2 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 215,45 TL’nin temyiz eden taraftan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.