YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5105
KARAR NO : 2023/5507
KARAR TARİHİ : 25.10.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/931 E., 2020/477 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/188 E., 2019/400 K.
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. 5602 … Tapulama Kanunu (5602 … Kanun) gereğince 1955 yılında yapılan tapulama Çalışmaları kapsamında dava konusu … ili … (…) ilçesi … Mahallesinde bulunan 167 parsel … taşınmaz 11.160 m2 yüzölçümüyle davacıların murisi … adına tespit ve tescil edilmiş, yine … ili … (…) ilçesi … Mahallesinde bulunan 574 parsel … taşınmazın kapsamında bulunduğu 166 parsel … taşınmaz, 21.000 m2 yüzölçümlüyle … , … ve diğer hissedar … adına tespit edilmiş, Hazinenin açtığı “tapulama tespitine itiraz” davasının (… Geçici Arazi Kadastro Mahkemesi’nin 956/112 Esas, 957/146 Kararı) yargılaması sonunda 166 parselin hükmen ifrazından oluşan 574 parsel 8.930 m2 yüzölçümüyle …, … ve diğer hissedar … veresesi adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu çalışmalarına 1994 yılında başlanmış, 21.05.1997 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Yapılan Orman Kadastro çalışmalarında 574 nolu parselin bir kısmı ile 167 nolu parselin tamamı orman tahdidi içerisinde bırakılmıştır.
3. Davacılar vekili 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 22/1inci madde hükmü gereğince, … (…) Köyünün 1997 yılı orman kadastrosunun, tapu kaydı evvelce 1955 yılı tapulamasıyla oluşan 167 ve 574 parsellerle ilgili kısmının, aynı yerde ikinci kadastro olduğundan yok hükmünde olduğunu, bütün sonuçlarıyla hükümsüz olduğunu ve ikinci kadastronun 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 11 inci maddesiyle getirilen hak düşürücü süre gözetilmeden her zaman iptal edilebileceğini, … ili Menteşe ilçesi … (…) Köyü 1997 yılı orman kadastrosunun, dava konusu 167 ve 574 parsel … taşınmazlarla ilgili kısımlarının iptal edilmesi ve parsellerin tamamının orman sınırları dışında bırakılması gerektiğini açıklayarak dava açmıştır.
II. CEVAP
1. Davalı … İdaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın hak düşürücü süreler içinde dava açılmadığını, bu sürelerin çoktan geçtiğinin anlaşıldığını, bu süreler içinde orman tahdidine itiraz edilmediğini ve davanın açılmadığını, orman kadastrosunun kesinleştiğini, kesinleşmiş orman tahdidi olan yerlerde bir yerin orman sayılan yer olup olmadığının kesinleşmiş tahdit haritalarına göre belirleneceğini, orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işleminin kesinleşmekle o taşınmazın kamu malının orman niteliğini kazanacağını ve mülkiyetin Hazineye geçeceğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6831 … Kanun’un 11/1 inci maddesi uyarınca Orman kadastrosuna karşı hak düşürücü sürenin 10 yıl olduğu, tüm dosya kapsamı, tapulama tutanakları, edinme nedenine ilişkin bilgi ve belgelere göre davaya konu … ili Menteşe ilçesi … (…) Mahallesi, 167 ve 574 parsel … taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşerek 21i05i1997 tarihinde tapuya kayıt ve tescil edildiği, davacı tarafından açılan bu davanın ise kadastro tespitinden önceki bir nedene dayalı olarak açıldığı ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, 3402 … Kanun’un 12/3 üncü maddesinde, 6831 … Kanun’un 11/1inci maddesine öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar … ve arkadaşları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar … ve arkadaşları vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların bulunduğu, … ili Menteşe ilçesi …(…) Mahallesinde 1955 yılında yapılmış ve 1956 yılında kesinleşmiş tapulama çalışması ile 1994-1996 yıllarında yapılmış ve 1997 yılında ilan edilerek kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğunu, … mahallesi 1997 yılı orman kadastrosunun, tapu kaydı evvelce 1955 yılı tapulamasıyla oluşan dava konusu 167 ve 574 parsellerle ilgili kısmının, 766 … Tapulama Kanunu’nun (766 … Kanun) 46 ncı madde 2 nci fıkra hükmü ve 3402 … Kanun’un 22/1 inci madde hükmü gereğince, aynı yerde ikinci kadastro olduğunu, yok hükmünde olduğunu, bütün sonuçlarıyla hükümsüz olduğunu ve ikinci kadastronun 6831 … Kanun’un 11 inci maddesiyle getirilen hak düşürücü süre uygulanmadan iptal edilmesi gerektiğini, aynı konuda … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılan davada verilen kabul kararı ve bu karara karşı istinaf dairesinin 2017/71 Esas … dosyasında verilen istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararı, yine … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde … (…) Mahallesi, 147 parsel … taşınmaza ilişkin olarak verilen kabul kararı ile bu karara karşı istinaf dairesinin 2017/472 Esas … dosyasında verilen istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.02.2013 tarihli ve 2012/20-586 Esas … emsal kararları dikkate alınarak davaya konu ettikleri, orman kadastrosunun mükerrer kadastro olması nedeniyle yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle olayda hak düşürücü sürenin uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları dikkate alındığında; mahkemece, 21.05.1997 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosunun dava konusu taşınmazlar yönünden iptali istemi ile 16.04.2018 tarihinde açılan eldeki davada, 6831 … Kanun’un 11 inci maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar … ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar … ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek, ilk Derece Mahkemesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının kadastro tekniğine ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların bulunduğu … mahallesinde 1955 yılında yapılan tapulama çalışması esnasında, taşınmazların niteliği ve mülkiyeti hakkında tapulama tutanağı düzenlendiğini ve ilan edilerek kesinleştiği ve tapu kaydı oluştuğunu, 1997 yılı orman kadastrosu esnasında aynı taşınmazların niteliği ve mülkiyeti konusunda orman kadastro tutanağı düzenlenmesinin aynı yerde ikinci kadastro olduğunu, ikinci kadastoronun 3402 … Kanun’un 22/1 inci maddesi gereğince bütün sonuçlarıyla hükümsüz olduğunu ve zamanaşımı ve hakdüşürücü süreye bağlı olmadan her zaman iptalinin talep edilebileceğini, orman kadastrosunun ikinci kadastronun istisnaları arasında yer almadığını, açıklanan nedenlerle Mahkemenin ve … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin, “aynı mahallenin 1955 tapulama çalışması ve 1997 yılı orman kadastrosuyla ilgili benzer davalardaki kararlarıyla çelişkili ve mülkiyet hakkının özünü zedeler şekilde kurduğu hükümlerin, usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arazi kadastrosundan sonra yapılarak kesinleşen orman kadastrosu tahdit sınırları içinde bırakılan taşınmazlara ilişkin olarak açılan davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı, mükerrer kadastro durumunun söz konusu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6831 … Kanun’un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup … ve arkadaşları vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 215,45 TL’nin temyiz eden … ve arkadaşlarından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi