Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/4930 E. 2021/9077 K. 16.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4930
KARAR NO : 2021/9077
KARAR TARİHİ : 16.09.2021

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : 3402 Sayılı Yasa’nın 41. Maddesi Gereğince Yapılan Düzeltme İşlemine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 31.01.2017 tarihli ve 2015/107 Esas, 2017/57 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davacı …’in istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı … vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro Müdürlüğünce, Kuşadası İlçesi Kirazlı Mahallesi çalışma alanında bulunan 1285 parsel sayılı taşınmazda parsel maliki Durbaba Kaya’nın talebi üzerine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucunda, tapuda davacı … adına kayıtlı olan 1284 parsel sayılı 6.720,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 5.860,06 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı …, düzeltme işlemi neticesinde kendisine ait taşınmazın bir kısmının tescil harici fundalık alana eklendiğini ileri sürerek, düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı … vekilinin tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi” başlıklı 4. maddesine göre; taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaların görülmesinde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Yine aynı Kanun’un “Temyiz Edilemeyen Kararlar” başlıklı 362. maddesine göre, bölge adliye mahkemelerinin “kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariç olmak üzere 4. maddede gösterilen davalar ile (23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ ndan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulamaz.
Açıklanan kanun maddeleri ve davanın niteliğine göre, temyiz istemine konu davanın temyizi kabil olmayan davalardan olduğu belirlenmiş ve belirlenen bu sonuca göre davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nin 362/(1)-b maddesi gereğince REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
16.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.