Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/4683 E. 2022/6017 K. 22.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4683
KARAR NO : 2022/6017
KARAR TARİHİ : 22.06.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : 3402 Sayılı KK’nin 10. Maddesi Gereğince Malik Tespitinin Mahkemece Yapılması

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından, tescil ilamı taraflar arasında kesin hüküm teşkil edeceğinden öncelikle çekişmeli taşınmazın tescil krokisi kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenmesi, kapsamda kalmadığı belirlendiği takdirde çekişmeli taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıtların kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, usulünce zilyetlik ve orman araştırmaları yapılması, toprak tevzi paftası, kadastro paftası, tescil krokisi çakıştırılmak suretiyle keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş olup; Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde; dava konusu … İli … İlçesi … Köyü 102 ada 105 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda G harfi ile gösterilen 1.945,48 m2’lik kısmı, İ harfi ile gösterilen 542,33 m2’lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tescili’ne; aynı raporda H harfi ile gösterilen 1.389,14 m2’lik kısmı, I harfi ile gösterilen 211,57 m2’lik kısmı, K harfi ile gösterilen 26,74 m2’lik kısmı, L harfi ile gösterilen 158,85 m2’lik kısmı, M harfi ile gösterilen 11,22 m2’lik kısmı, N harfi ile gösterilen 520,49 m2 kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı zilyedi … adına tapuya kayıt ve tesciline; aynı yer 102 ada 63 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 4.164,22 m2’lik kısmı, C harfi ile gösterilen 130,96 m2’lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline; aynı raporda B harfi ile gösterilen 899,78 m2’lik kısmı, D harfi ile gösterilen 33,99 m2’lik kısmı, E harfi ile gösterilen 331,68 m2’lik kısmı, F harfi ile gösterilen 93,74 m2 lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı zilyedi mirası 40 pay kabul edilerek, … ve … oğlu, … 01.01.1953 doğumlu … mirasçıları adına aşağıdaki paylar oranında; 10/40 hisse oranında … ve … kızı 04.05.1944 doğumlu … adına, 3/40 hisse oranında … ve … kızı 03.06.1974 doğumlu … … adına,3/40 hisse oranında … ve … oğlu 10.07.1977 doğumlu … … adına, 3/40 hisse oranında … ve … oğlu 04.06.1983 doğumlu … … adına, 3/40 hisse oranında … ve … oğlu 06.05.1985 doğumlu … … adına, 3/40 hisse oranında … ve … kızı 05.04.1978 doğumlu … … (…) adına, 3/40 hisse oranında … ve … oğlu 05.04.1986 doğumlu … … adına, 3/40 hisse oranında … ve … oğlu 05.07.1987 doğumlu … … adına, 3/40 hisse oranında … ve … oğlu 15.09.1989 doğumlu … adına, 3/40 hisse oranında … ve … oğlu 18.09.1993 doğumlu … … adına, 3/40 hisse oranında … ve … kızı 15.08.1996 doğumlu … … adına tapuya kayıt ve tesciline; aynı yer 102 Ada 92 Parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 8.739,28 m2’lik kısmı, C ve D harfleri ile gösterilen 93,69 m2’lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tescili’ne; aynı raporda B harfi ile gösterilen 1.649,14 m2’lik kısmı, E harfi ile gösterilen 73,75 m2’lik kısmı, F harfi ile gösterilen 2.178,90 m2’lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı zilyedi … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 10. maddesi gereğince toprak tevzi çalışması sonucu oluşan tapu kaydı ve tescil davası sonucu oluşan tapu kaydı bulunması ve bahsi geçen kayıtların dava konusu taşınmazlara uyduğu gerekçesiyle malik tespitinde tereddüde düşüldüğünden malik tespitinin mahkemece yapılması istemine ilişkindir.
1. Dava konusu 102 ada 92 parsele yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edilmesine ve bahsi geçen taşınmazın tescil davası sonucu oluşan kroki kapsamında kalmadığının belirlenmesine, lehine hüküm kurulan davalı …’ın zilyetlikle kazanma koşullarını sağladığının anlaşılmasına göre davalı Hazine vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Dava konusu 102 ada 63 ve 105 parsellere yönelik temyiz itirazına gelince; öncelikle belirtmek gerekir ki, eldeki dava Kadastro Kanunu m.30/2’nin kapsamına giren davalardandır. Somut olayda; Mahkemece bozma ilamı gereklerine uygun inceleme ve araştırma yapılması neticesinde dava konusu 102 ada 63 ve 105 parsellerin tescil davası sonucu oluşan kroki kapsamında kaldığı belirlendiğine ve bu hususun Mahkeme gerekçesinde … Asliye Hukuk Mahkemesi kararının dava konusu 102 ada 105 ve 63 nolu parsele uyduğu şeklinde ifade edildiğine göre, tescil davası sonucu oluşan tapu kayıtlarında malik olarak yer alan …, … ve … Gönülalan’ın tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi ve taraf teşkilinin yöntemince sağlanması, taraf teşkili sağlandıktan sonra esas hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik taraf teşkili ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin 102 ada 92 parsele yönelik temyiz itirazının reddi ile hükmün bu parsele yönelik olarak ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin 102 ada 63 ve 105 parsellere yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün bahsi geçen iki parsele yönelik olarak 6100 sayılı HMK’ nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.