Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/4466 E. 2023/1843 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4466
KARAR NO : 2023/1843
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2014/14 E., 2019/16 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında, … İli, … İlçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 181 parsel sayılı 567,632,39 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliğiyle davalı olduğundan bahisle malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir.

2. Davacı …, Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı dava ile; adına tespit ve tescil edilen 125 ada 112 parselin sınırında bulunan 125 ada 105 parselin (bilahare parsel numarası 181 olarak düzeltilmekle) mera niteliğiyle tescil edildiğini oysa ki; bu parselin içinden geçen kadim yol olamasına rağmen haritasında gösterilmediğini, kendi taşınmazına konut yaptığını ancak yolun olmadığı gerekçesiyle resmi işlemlerin tamamlanamadığını öne sürerek yol kısmının iptali ile haritasında yol olarak gösterilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Hafik Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2012/801 Esas, 2014/1508 Karar sayılı kararı ile taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği, bu nedenle kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

2. Kadastro Mahkemesince tutanak aslı ile görevsizlikle gelen dava dosyası birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda 23.12.2019 tarihli 2014/14 Esas, 2019/16 Karar sayılı kararıyla; Fen Bilirkişi raporunda A ile gösterilen 434,59 m2 alanda herhangi bir kullanımın görülmediği kimsenin mülkiyetlik iddiasında bulunmadığı ziraat bilirkişi raporunda ham toprak vasfında olduğu, B ile gösterilen 182 m2 lik alanda davacı tarafça mülkiyetlik iddiasında bulunulmuş ise de davacının mülkiyetindeki 112 nolu parsel ile yol arasında kalan alan olduğu, davacı tarafça satın alınan alanın burası olmadığının belirtildiği, satın aldıktan sonra davacı tarafça işgal edilerek bahçe haline getirildiği satın alma tarihinin 2008 olduğu ve bu tarihten sonra Hazine arazisine işgalinin başladığı tespit tarihine kadar zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşmediği fakat vasfın bahçe haline geldiği, C ile gösterilen 1.385.55 m2 lik alanın konumu itibariyle köy içinde kaldığı herhangi bir kullanım durumunun olmadığı, herhangi bir kişi adına kazanım şartlarının oluşmadığı, arazinin niteliğinin alınan raporlarda arsa vasfında olduğu, dava konusu 125 ada 181 parselin yol geçmesinden dolayı yolun altında kalan A,B, C ile gösterilen kısımlar düşüldükten sonra kalan 564.293,98 m2lik, alanın mahalli ve tespit bilirkişilerince ve davacı tanığı tarafından eskiden tarım arazisi olarak kullanıldığını köylerinin merasının bu taşınmaz olmadığı, köylülere ait tarlaların arazinin muhtelif yerlerinde olduğu ve nadas şeklinde kullanıldığı, vasıflandırmaya ilişkin herhangi bir ihtilafın olmadığı, kadastro tutanağında vasfınının ham toprak olarak belirlendiği, idare tarafından mera tahdit ve sınırlandırmasının olmadığı, orman mühendisi bilirkişi raporun göre orman vasfında da olmadığı gerekçesiyle “Davanın kısmen kabulü ile, 125 ada 181 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 08.07.2019 tarihli raporunda yol olarak gösterilen 1.336,20 m2 lik kısmın ifraz edilerek haritasında yol olarak gösterilmesine, fen bilirkişisinin 08.07.2019 tarihli raporunda A ile gösterilen 434,59 m2 lik kısmın ifraz edilerek aynı adada son parsel numarası verilerek ham toprak vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, fen bilirkişisinin 08.07.2019 tarihli raporunda B harfi ile gösterilen 182,00 m2 lik kısmın ifraz edilerek aynı adada son parsel numarası verilerek bahçe vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, malikhanesinin bu şekilde doldurulmasına, 125 ada 181 parsel sayılı parselin ifrazlardan ve terkinden sonra kalan 564.293,98 m2 lik kısmın ham toprak vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, malikhanesinin bu şekilde doldurulmasına, fen bilirkişisi Bolhan Budak’ın 08.07.2019 tarihli raporunun kararın eki sayılmasına” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; hava fotoğraflarına göre yol olarak bir bulguya rastlanmadığını, kadim yol olduğuna ilişkin tespitlerin yerinde olmadığını savunarak usul ve kanuna aykırı hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmazın bir bölümünün yol olarak terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 16 ve 17 inci maddeleri

3. Değerlendirme
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Ancak; 3402 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmak zorunda olup, İlk Derece Mahkemesince gerekçede çekişmeli taşınmazın (C) harfiyle gösterilen 1.385,55 m2 yüzölçümündeki kısmının arsa vasfıyla Hazine adına tescili gerektiği belirtildiği halde hüküm yerinde, diğer bölümlerin hangi vasıfla kimin adına tescil edileceği ayrı ayrı gösterilmiş olmasına rağmen (C) bölümü hakkında tescil hükmünün kurulmamış olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de, maddi hataya dayalı olarak hüküm kurulmasının unutulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince de bu eksikliğin farkedilmeyerek istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, 6100 sayılı Kanun’un 370/2 inci maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Yukarıda (V.C.3.1) no.lu bentte yazılı nedenlerle davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (V.C.3.2) no.lu bentte yazılı nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli ve 2014/14 Esas, 2019/16 Karar sayılı kararında 3 nolu hüküm fıkrasının devamına gelmek üzere “aynı raporda (C) harfiyle gösterilen 1.385,55 m2 yüzölçümündeki kısmının ifraz edilerek aynı adada son parsel numarası verilerek arsa vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline, malik hanesinin bu şekilde doldurulmasına” sözlerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.