Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/373 E. 2021/5604 K. 29.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/373
KARAR NO : 2021/5604
KARAR TARİHİ : 29.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabul, kısmen reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ile katılma yolu ile davalılardan … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Dava dilekçesinde, davacılar ile davalı …’in paydaş olduğu taşınmaz üzerinde bulunan otel ve işletmelerin gelirlerinden yararlanamadıkları ileri sürülerek ıslah ile artırılan 100.000,00 TL’nin, birleşen dava ise yine aynı gerekçe ile ıslah ile artırılan 95.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsili istenmiştir. Yargılama devam ederken davalı … ile birleşen davanın davacısı …’in mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemece, davacıların paylarına karşılık kira geliri elde edemediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların ıslah edilen miktarlar üzerinden kabulüne karar verilmiş, hükmün süresi içerisinde dahili davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesince; 01.06.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ve talep edilen dönem ile anılan kira sözleşmesinin kapsadığı dönemin yerinde tartışılması, ibraz edilen ve getirtilen ödemelere ilişkin belgelerin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu ve değerlendirme sonucu; asıl davanın 72.750 TL üzerinden, birleşen davanın ise 95.000 TL üzerinden kabul edilmesi üzerine hüküm, davacılar vekili ve davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleştirilen davalar, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
1.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davalı …’nin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 81. maddesi gereğince, vekilin azil ve istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi gerekmektedir. Başka deyişle, bir taraf, vekilini azletmiş ve bunu vekiline bildirmiş olsa bile bu azil, mahkemeye ve karşı tarafa bildirilmedikçe, mahkeme ve karşı taraf hakkında hüküm ifade etmeyecektir. Bu halde, vekilin azli mahkemeye ulaşıncaya ve karşı tarafa bildirilinceye kadar mahkeme ve karşı taraf, azledilmiş olan vekile karşı usul işlemlerini yapmaya devam eder. Aynı Kanunun 82.maddesi gereği ise istifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder. Dolayısıyla tebligatlar da aslında azledilmiş olan vekile yapılır ve bu tebligat ile süreler işlemeye başlar.
6100 sayılı HMK’nin Geçici 3/2. maddesi gereği bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağından; 1086 sayılı HUMK’un 16.7.1981 tarihli ve 2494 sayılı Kanun’un 25 ve 26. maddeleri ile değişik 432.maddesi gereği temyiz süresinin onbeş gün olduğu, 433.maddesinin ikinci fıkrası gereği ise, temyiz dilekçesi tarafına tebliğ edilen karşı tarafın, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesi verebileceği ve hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabileceği düzenlenmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davalı … vekili Av. …’a mahkeme kararı Kanun gereği 12.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, onbeş günlük temyiz süresinin 27.05.2019 tarihinde dolduğu, adı geçen vekilinin UYAP sistemi üzerinden 22.05.2019 tarihli dilekçesi ile dava dosyalarında UYAP sisteminde dahili davalı … vekili olarak gözüktükleri, ancak mahkemenin nihai kararının Yargıtay temyiz incelemesinde bulunduğu sırada dahili davalının kendilerini vekillikten azlettiğini ve dava dosyalarını bizzat davalının takip etmeye başladığı, azil hususunun muhakeme aşamasında taraflarına bildirmediğinden sistemden vekil kayıtlarının silinmesi ve kararın davalılardan …’a tebliğ edilmesini bildirdiği, bu tarihten önce ve sonrasında beyan dilekçesi dışında azilname sunulmadığı, mahkeme kararı ile davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalı …’ye 20.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve … tarafından 03.07.2019 tarihinde mahkeme kararının tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemeye sunulmuş bir azilname bulunmadığından vekile yapılan tebligat ile süreler işlemeye başladığından, 12.05.2019 tarihinde mahkeme kararının vekile tebliği sonrası onbeş günlük temyiz süresinin 27.05.2019 tarihinde dolduğu, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalı …’ye tebliğ edildiği 20.06.2019 tarihinden itibaren ise temyiz tarihi olan 03.07.2019 tarihine kadar 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 433. maddesinde öngörülen on günlük temyiz süresi sona ermiş bulunduğundan, 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz dilekçesinin süreden reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalılardan …’nin temyiz isteminin (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle süreden REDDİNE, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının ise (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 59,30 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 410,70 TL’nin temyiz eden davacıya iadesine, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde davalı tarafa iadesine 29.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.