Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/3728 E. 2022/1252 K. 16.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3728
KARAR NO : 2022/1252
KARAR TARİHİ : 16.02.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine ve birleşen dosya davacısı Hayri … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında … İlçesi, … Mahallesi çalışma alanında bulunan 1671 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve … oğlu … ve ….’nin işgali altında olduğu şerhi verilerek zeytinlik niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. 24.03.2009 tarihinde … ve …. tarafından kullanıcı şerhinin terkini talep edilmiş ve şerh sicilden silinmiştir.
Asıl davada davacı … vekili, bahsi geçen taşınmazı müvekkilinin kullanım kadastrosu sırasında kullanıcısı olduğu belirtilen … ve ….’den 2006 yılında satın aldığını ve o tarihten beri de kullandığını ancak yapılan güncelleme çalışmalarında vekil edeninin kullanıcı olarak tespitinin yapılmadığını belirterek, vekil edeni adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Birleşen davada davacı … … vekili, adı geçen taşınmazı müvekkilinin 1992 yılında devir ve teslim aldığını ve o zamandan beri nar ve zeytin ağaçları dikerek eylemli olarak kullandığını belirterek, vekil edeni adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece asıl dava davacısının fiili kullanımı ispatlanamadığından asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile krokide B ile gösterilen 674,06 m2 yerin birleşen dava davacısının kullanımında olduğunun tespitine yönelik verilen karar asıl dava davacısı ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş ve 16. Hukuk Dairesince” ..Çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespiti 20.05.1996 yılında kesinleşmiş, daha sonra yörede 2010 yılında güncelleme çalışmaları yapılmıştır. Davacılardan … çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürmüş, davacı … vekili 21.12.2012 tarihli dava dilekçesi ile davacının taşınmazı 1992 yılında satın aldığını belirterek davacının adının taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de taşınmazın hangi bölümünün kimin kullanımında olduğu kesin olarak belirlenmemiş, davacı …’nın davası yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nda düzenlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olacağı gözardı edilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından ne zamandan beri, ne suretle sürdürüldüğü kesin olarak belirlenmeye çalışılmalı, gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli davacı …’nın davası açısından, davacının zilyetliğinin 1992 yılında başladığı iddiası karşısında; tespitin kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu değerlendirilmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.” şeklindeki gerekçe ile kararın bozulduğu ve Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek devam eden yargılama neticesinde asıl davanın kısmen kabulüne krokide A ve C ile gösterilen kısımların 1671 parselden ifrazı ile yeni ve ayrı parsel numaraları verilerek Hazine adına tapuya tesciline, kullanıcısının davacı … olduğunun tespiti ile beyanlar hanesine yazılmasına, birleşen davanın hak düşürücü süre sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine ve birleşen dava davacısı Hayri … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,30 TL’nin temyiz eden davacı … …’dan alınmasına,16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.