Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/3712 E. 2022/5048 K. 30.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3712
KARAR NO : 2022/5048
KARAR TARİHİ : 30.05.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; ” Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı açıklanarak, doğru sonuca ulaşabilmek için, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından belirlenecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılması; yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman sona erdiği, taşınmaz kullanılmıyor ise kullanılmama nedeninin terk iradesine dayalı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması; davalının terör nedeniyle taşınmazı kullanamadığı iddiaları üzerinde durularak iddiaların geçerliliğinin araştırılması, çevre taşınmazlarda da aynı şekilde terör nedeniyle kullanılamayan taşınmazlar olup olmadığı, terörün sona ermesi ile tekrar kullanılmaya başlanıp başlanmadıkları hususlarının tespit edilmesi; varsa beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın niteliği, eğimi, toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki raporları da irdeler şekilde ve taşınmaza komşu şahıs ve Hazine arazileri ile mukayeseli olarak bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor istenmesi, taşınmazın farklı yön ve açılardan fotoğraflarının çektirilmesi; teknik bilirkişiye, keşfi takibe imkan verir rapor ve harita düzenlettirilmesi; mahkeme gözleminin, keşif zaptına ayrıntılı olarak geçirilmesi ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, … ili … ilçesi … Köyü 101 ada 207 parsel sayılı taşınmaz üzerinde fen bilirkişisi … …’nin 13.11.2019 havale tarihli raporu ve ekindeki krokide A harfi ile gösterilen 13.625,28 m²lik kısmın davalı adına olan tespitinin iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, B harfi ile gösterilen bakiye 11.859,67 m²lik kısmın davalı adına tespit gibi tesciline; 101 ada 212 parsel sayılı taşınmaz üzerinde fen bilirkişisi … …’nin 13.11.2019 havale tarihli raporu ve ekindeki krokide D harfi ile gösterilen 13.539,22 m²lik kısmın davalılar adına olan tespitinin iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, C harfi ile gösterilen bakiye 13.438,50 m²lik kısmın davalı adına tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 26.11.2019 hakim havale tarihli ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan, dava konusu 101 ada 207 nolu parselin B harfli kısmının 20-25 yıldan beri kullanılmadığı, ancak öncesinde uzun yıllar tarımsal amaçlı kullanıldığı, 101 ada 212 parselin C ile gösterilen kısmının 20-25 yıldan beri kullanılmadığı ancak imar ihyasının tamamlanmış olduğu yönündeki rapor esas alınarak, terör olayları nedeniyle zorunlu terk öncesinde davalılar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı Hazine’nin davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yine dosya içerinde mevcut 26.11.2019 jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, 1956, 1973, 1985, 1994, 2004 ve 2008 yıllarına ait … fotoğraflarında taşınmazlarda sürüm izine rastlanmadığının bildirildiği, bu haliyle zilyetlik yoluyla edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda … fotoğraflarının değerlendirilmesi suretiyle hazırlanan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporuyla ziraatçi bilirkişiler tarafından hazırlanan raporun çeliştiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, teknik veri olan … fotoğraflarına dayalı olarak hazırlanan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporuna üstünlük tanınmak suretiyle, zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının davalılar lehine gerçekleşmediği kabul edilerek, davacı Hazinenin davasının tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi