Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/3588 E. 2023/449 K. 06.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3588
KARAR NO : 2023/449
KARAR TARİHİ : 06.02.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 1955/3620E. 2015/27K
KARAR : Tavzih talebinin reddine, feragat nedeniyle reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasında İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacılar …, … , …, …, … ve … … yapmış olduğu itirazlara sebep ve delil belirtmediğinden açmış oldukları davaların açılmamış sayılmasına, davacı … mirasçısı …’nın 07.07.2004 tarihli duruşma oturumunda dava konusu 71, 25, 78 nolu parsel sayılı taşınmazlara yönelik davasından feragat ettiğinden, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Davalı … tarafından 15.02.2017 tarihli dilekçeyle, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tavzih talebinde bulunulması üzerine, mahkemenin 17.02.2017 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup, bu ek davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında, … ili … ilçesi … köyü çalışma alanında bulunan; … mevkii 25 parsel sayılı 18520 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 50 tahrir nolu vergi kaydına ve Mart 1304 yoklama 603 nolu tapu kaydına istinaden, mülkiyet hanesi boş olarak; … mevkii 78 parsel sayılı 9450 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 90 tahrir nolu vergi kaydına ve Mart 1304 yoklama 606 nolu tapu kaydına istinaden, tarla vasfıyla, mülkiyet hanesi boş olarak; 255 parsel sayılı 16600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, … mevki 27 tahrir nolu vergi kaydına ve Mart 1304 yoklama 602 nolu tapu kaydına istinaden mülkiyet hanesi boş olarak; … mevkii 220 parsel sayılı 7560 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, … mevki 180 tahrir nolu vergi kaydına ve Mart 1304 yoklama 607 nolu tapu kaydına istinaden, tarla vasfıyla, mülkiyet hanesi boş olarak ve … mevkii 71 parsel sayılı 7090 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Köyüstü mevki 79 tahrir nolu vergi kaydına ve Mart 1304 yoklama 605 nolu tapuya istinaden, tarla vasfıyla, mülkiyet hanesi boş olarak tespit edilmiştir.

2. Davacı … … ve arkadaşları dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kendilerine miras yoluyla intikal ettiğini ve bu yerleri … oğlu …’e satmadıklarını, kadastro tespitinin yanlış olduğunu ileri sürerek, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

3. İlk Derece Mahkemesinin 13.9.1954 tarih ve 1952/1278 Esas, 1954/894 Karar sayılı kararı ile, 25 parsel sayılı taşınmazın 1943/196 Esas ve 1942/155 Karar sayılı veraset ilamındaki hisselere göre mirasçılar adına tesciline karar verilmiştir.

4. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının, davalı … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (7). Hukuk Dairesinin 15.8.1955 tarih ve 1955/6435 Esas, 1955/8262 Karar sayılı ilamıyla; “tapulama tutanağında yazılı Mart/1304 yoklama tarihli tapu kaydı ile dosyada örneği bulunan ve kesinleştiği anlaşılan 08.06.1944 gün ve 9/24 sayılı ilama isnat edildiğine göre, bu tapu kayıt örneğinin getirtilerek, mahalli bilirkişiler ve tarafların katılımıyla, tapu kaydının ve ilamın mahaline uygulanması, tapu kayıt malikinin ölüm tarihi nüfustan sorulup tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

5. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, yukarıda belirtilen 16.02.2016 tarih ve 1955/3620 Esas, 2015/27 Karar sayılı kararla; davacılar…., …, …, … ve … … yapmış olduğu itirazlara sebep ve delil belirtmediğinden açmış oldukları davaların açılmamış sayılmasına, davacı … mirasçısı …’nın 07.07.2004 tarihli duruşma oturumunda dava konusu 71, 25, 78 nolu parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davasından feragat ettiğinden, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

6. Bilahare; davalı … vekili Av. …’ın 15/02/2017 tarihli dilekçesiyle; mahkemenin 1955/3620 Esas, 2015/27 karar sayılı ilamıyla verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin hükmün, tavzih şerhi ile ”davalılar adına tapuya tespit gibi tesciline” şeklinde düzeltilmiş olduğunu ve bu kararın taraflarca temyiz edilmediğinden kesinleştiğini, ancak, tazvih ile düzeltilen ”davalılar adına tapuya tespit gibi tesciline” yönündeki hükmün, dosya da mevcut olan kadastro tespit tutanağında malik hanesinin boş olması, isim ve paya ilişkin açık bir kaydın bulunmaması nedeniyle infaz edilemediğini belirterek, hükmün, davalıların adları ile payları belirtilecek şekilde tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir.

7. İlk Derece Mahkemesinin 17.02.2017 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen ek kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; malik hanesi boş olmasına rağmen dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline denildiğini, bu kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Talep, hükmün tavzihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’ nun (3402 sayılı Kanun) 14, 20, 27 ve 30/2 nci maddeleri,

3. Değerlendirme
1. Tavzihen düzeltilmesi istenilen hükmün verildiği dava, 3402 sayılı Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 27 inci maddesi gereğince genel mahkemeden Kadastro Mahkemesine aktarılan mülkiyete yönelik bir davadır. Bu nitelikteki davalarda 3402 sayılı Kanun’un 30/2 inci maddesi uyarınca resen araştırma ilkesi geçerli olup, davadan feragat edilmiş olsa dahi, gerçek hak sahiplerinin belirlenip sonucuna göre, malik hanesinin doldurulmasi gerekir.
Aynı zamanda; 3402 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakimi, doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorundadır.

2. Somut olayda; dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanaklarının malik haneleri boş olduğundan, İlk Derece Mahkemesince, 3402 sayılı Kanun’ un 30/2 nci maddesi gereğince resen araştırma yapılarak, gerçek malikin / maliklerin belirlenmesi suretiyle kadastro tespit tutanaklarının malik hanelerinin doldurulması ve buna göre tescil kararı verilmesi gerekirken, davanın bir kısım davacılar yönünden açılmamış sayılmasına ve bir kısım davacı yönünden ise feragat nedeniyle reddine karar verilip, kadastro tespit tutanaklarının boş olan malik haneleri doldurulmadan, infazı kabil olmayacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, kamu düzeni de gözetilerek, tavzih talebinin reddine dair ek kararın kaldırılması suretiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesinin, temyiz olunan 17.02.2017 tarihli tavzih isteminin reddine dair ek kararının kaldırılmasına ve davanın esasına ilişkin 16.02.2016 tarihli kararının 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.