Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/3495 E. 2022/2844 K. 24.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3495
KARAR NO : 2022/2844
KARAR TARİHİ : 24.03.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Mahkemenin verdiği önceki tarihli karar … tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle “teknik bilirkişi tarafından düzenlenen krokinin incelenmesinden, hatalı olduğu iddia edilen sınırlardan birinin de çekişmeli taşınmazın kuzeybatı sınırında kalan yol olduğunun anlaşıldığı, yollar, kamunun kullanımına ait ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerler olduğuna göre, yol hakkındaki davaların Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesinin zorunlu olduğu, somut olayda Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri olarak … ve … davaya dahil edilmediği ve taraf teşkilinin sağlanmadığı açıklanarak, esas hakkında hüküm kurulmasının isabetsiz olduğuna” değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli eski 1047 (yeni 388 ada 16 parsel) parsel sayılı taşınmazın 04.04.2019 tanzim ve havale tarihli fen bilirkiş raporunda belirtilen şekil ve koordinatlarla 22.604,23 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine, …, … vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Mahkemece eski 1032 parsel (yeni 388 ada 20), eski 1033 parsel (yeni 388 ada 21), eski 1048 parsel (yeni 388 ada 14), eski 1049 parsel ( yeni 388 ada 15), eski 1051 parsel (yeni 388 ada 18) sayılı taşınmazların uygulama kadastro tutanak asıllarının davalı hale getirilerek dosya arasına getirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı … İşler ise 22.10.2018 tarihli celsede alınan beyanında, bu taşınmazlara yönelik davasının olmadığını belirtmiştir. O halde dava konusu olmadığı anlaşılan taşınmazlara ait uygulama kadastro tutanaklarının olağan usullerle kesinleştirmek üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemesi isabetsiz ve bozma nedeni ise de, yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz itirazları yukarıda açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünde kabulü ile hüküm fıkrasının onuncu bendinin ikinci satırında yer alan “gönderilmesine,” kelimesinden sonra gelmek üzere ayrı paragrafta “11- Tutanakları dosya arasına getirtilen eski 1032 parsel (yeni 388 ada 20), eski 1033 parsel (yeni 388 ada 21), eski 1048 parsel (yeni 388 ada 14), eski 1049 parsel ( yeni 388 ada 15), eski 1051 parsel (yeni 388 ada 18) parsel sayılı taşınmazların uygulama tutanak ve eklerinin olağan usullere göre kesinleştirme işlemlerinin yapılması için Kadastro Müdürlüğüne iadesine” cümlesinin eklenmesine, HMK’nin 370/2. (HUMK’un 438/7) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 24.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.