Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/3462 E. 2022/4775 K. 23.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3462
KARAR NO : 2022/4775
KARAR TARİHİ : 23.05.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı belirtilerek, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte istenmesi, çekişmeli taşınmaza komşu bütün taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ile varsa dayanağı belgelerinin tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, bundan sonra mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, uzman fen bilirkişisi ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte, tarafların tutundukları tapu kayıtlarının bütün sınırları tek tek okunarak bu sınırlar hususunda yerel bilirkişilerden ayrıntılı bilgi alınması, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağının sağlanması, uzman fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırları haritasında göstermesi ve kayıt kapsamlarını işaretlemesinin istenilmesi, yapılan uygulama sonucunda tapu kayıtlarının çakıştığı sonucuna varılırsa bu durumda, doğru temele dayanan eski tarihli tapu kaydına değer verilmesi, Hazine tapusunun eski tarihli olduğunun anlaşılması halinde davalı tapusunun Hazinenin temliki ile oluşup oluşmadığı, Hazinenin temliki ile oluşmuşsa eski tarihli olmasa da Hazinenin temliki ile oluşan kayda değer vermek gerektiğinin düşünülmesi, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazın … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkeme uyulan bozma ilamında davalı dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren getirtilmesine değinildiği halde mahkemece yerinde inceleme yetkisi verilerek düzenlenen 27.08.2014 bilirkişi tarihli raporunda davalı tapusunun ilk tesisine rastlanılmadığının tespit edilmesine karşın, 21.02.2019 tarihli mahkemece hükme esas alınan raporda 1905 tarihli geldisinin olduğu belirtilmek suretiyle çelişki oluşturulmuştur. Öte yandan davacı Hazine’nin benzer iddialar ile açtığı komşu 93 ve 96 parsel sayılı taşınmazlara yönelik Hazine lehine verilen kararın güçlü delil teşkil ettiği de gözetilmemiş, zilyetlikle kazanım koşulları yönünden de taşınmazın dosya kapsamında … koruma sahasında kaldığı belirtildiği halde jeolog bilirkişisinden rapor aldırılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait … fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik … fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek ve bu … fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları da dosya arasına konulmalı, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydı ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte istenmeli, tapu kayıtlarının tedavüllerinin tespiti bakımından gerektiğinde tapu sicilleri üzerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile çelişkileri de giderecek şekilde bilirkişiden rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaza komşu bütün taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ile varsa dayanağı belgeler tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile ziraat bilirkişisi, jeolog, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, tarafların tutundukları tapu kayıtlarının bütün sınırları tek tek okunarak bu sınırlar hususunda yerel bilirkişilerden ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, uzman fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırları haritasında göstermesi ve kayıt kapsamlarını işaretlemesi istenmelidir. Komşu 93 ve 96 parsel parsel sayılı taşınmazlara yönelik Hazine lehine verilen kararın güçlü delil teşkil edeceği de gözetilerek yapılan uygulama sonucunda tapu kayıtlarının çakıştığı sonucuna varılırsa bu durumda, doğru temele dayanan eski tarihli tapu kaydına değer verilmeli, Hazine tapusunun eski tarihli olduğunun anlaşılması halinde davalı tapusunun Hazinenin temliki ile oluşup oluşmadığı, Hazinenin temliki ile oluşmuşsa eski tarihli olmasa da Hazinenin temliki ile oluşan kayda değer vermek gerektiği düşünülmelidir. Dava konusu taşınmazın tümü ya da bir bölümü tapu kaydının kapsamı dışında kaldığı takdirde kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın evveliyatının ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı böyle yerlerden ise imar-ihyalarının ne zaman tamamlandığı ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde zilyet edildikleri etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift … fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski ve dava tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, böylelikle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise buna en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumları bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve … fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişisinden, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyasına başlandığı, hangi tarihte tamamlandığı, üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarında somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki raporları da irdeleyen, taşınmazın değişik yönlerinden çekilmiş renkli fotoğraflarının eklendiği ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; jeolog bilirkişiden, dava konusu taşınmaz bölümünün, dere yatağı vasfında olup olmadığı, dereden kazanılıp kazanılmadığı, derenin … sahası kapsamında bulunup bulunmadığı ve derenin aktif olup olmadığı hususlarında rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki aldırılmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden eksik araştırma ve incelemeye davayı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.