Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/2879 E. 2023/3463 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2879
KARAR NO : 2023/3463
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mutki Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, … ili, … ilçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 155 ve 157 parsel sayılı sırasıyla 2.701,55 ve 1.468,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 101 ada 155 parsel sayılı taşınmaz 1/3’er payla …, … ve … adlarına; 101 ada 157 parsel sayılı taşınmaz ise 1/2’şer payla … ve … adlarına tespit edilmişlerdir.

2. Davacı … dava dilekçesinde; satın alma, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davalılar ile birlikte kendi adına tespit edilen çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ve taşınmazların kendisi ile kardeşi … Kurtulmuş adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; çekişmeli 101 ada 155 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının eşi …’ya ait olduğunu ve miras yoluyla kendilerine kaldığını, 100 yılı aşkın zilyetliğinde olduğunu, taşınmaza ilişkin tapu kaydının bulunduğunu, taşınmazın 1/3 payının davacıya ait olduğunu, davacının taşınmazın tamamının kendilerine ait olduğuna yönelik iddiasının yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı … cevap dilekçesinde; çekişmeli 101 ada 157 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının miras yoluyla kendisine kaldığını, 100 yılı aşkın zilyetliğinde olduğunu, taşınmaza ilişkin tapu kaydının bulunduğunu, davacının taşınmazın tamamının kendisine ait olduğuna yönelik iddiasının yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı … cevap dilekçesinde; çekişmeli 101 ada 155 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının miras yoluyla kendisine kaldığını, 100 yılı aşkın zilyetliğinde olduğunu, taşınmaza ilişkin tapu kaydının bulunduğunu, davacının taşınmazın tamamının kendisine ait olduğuna yönelik iddiasının yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

4. Davalılar … ve …; çekişmeli 101 ada 155 parsel sayılı taşınmazın murisleri …’dan paylaşım sonucu ağabeyleri …’ya intikal ettiğini ve taşınmazın uzun yıllar kendi zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “davacının dayandığı kayıtların çekişmeli taşınmazlara uymadığı ve davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği” gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece, mahalli bilirkişisi tespitinin usulüne uygun yapılmadığı için taşınmazların başında hazır bulunan davalıların akrabalarının mahalli bilirkişisi olarak seçildiğini, usul ve kanuna aykırı olarak keşif heyeti oluşturulduğunu, tanık ve yerel bilirkişilerin davalılarla yakın akraba olup yanlı davrandıklarını ve dayandıkları kayıtların çekişmeli taşınmazlara uyduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “davacının çekişmeli taşınmazlarda tek başına hak sahibi olmasını sağlayacak bir zilyetliğinin bulunmadığı ve davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırı herhangi bir yön görülmediği belirtilerek” davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 14 ve 17 nci maddeleri

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.