Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/17086 E. 2023/910 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/17086
KARAR NO : 2023/910
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2013/66 E., 2021/77 K.
KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki Kadastro Tespitine İtiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve asli müdahil davacı / davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı … vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde; kendisine ait tapulu taşınmazına davalı köy tüzel kişiliğinin el attığını ileri sürerek, el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Havran Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.05.2000 tarih ve 1997/125 Esas, 2000/109 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile bilirkişi raporuna ekli krokide (a) harfi ile gösterilen yere vaki davalının müdahalesinin men’ine karar verilmiştir.

3. Havran Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı Köy Tüzel Kişiliğinin temyizi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 05.02.2001 tarih ve 2001/411 Esas, 2001/1173 Karar sayılı ilamıyla; “Havran Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/126 Esas, 1999/53 Karar sayılı dosyasında, davacı tapusunun hana ait olduğu, hanın haricindeki yerlerin tapu kapsamında kalmadığı belirlenmiş olup bu olgunun davacıyı bağlayacağı açıklanarak, anılan hükümde belirlenen hanın (çay ocağı binasının) kesin olarak tespit edilmesi, bu yere vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi, sair bölümler hakkında davanın reddedilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.

4. Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sırasında çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle Havran Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2003 tarih ve 2001/65 Esas, 2003/172 Karar sayılı kararıyla, görevsizlik kararı verilerek dava dosyası görevli Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.

5. Asli müdahil davacı Hazine vekili 25.04.2005 havale tarihli dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların ham toprak vasfında Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ileri sürerek, davaya müdahil olarak kabullerine ve çekişmeli 398 ada 1 ve 299 ada 278 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı köy tüzel kişiliği vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetliğinin Köy Tüzel Kişiliğine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece (Havran Kadastro) Mahkemesinin 24.07.2007 tarih ve 2004/1 Esas, 2007/9 Karar sayılı kararıyla, “davacının davasının reddine, çekişmeli 299 ada 278 ve 398 ada 1 parsel sayılı tazınmazların … Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VA BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen önceki kararı ile, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 25.12.2007 tarihli ve 2007/4915 Esas, 2007/5185 Karar sayılı ilamıyla; “davacı vekilinin çekişmeli 298 ada 278 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle bu parsele ilişkin hükmün onanmasına karar verildikten sonra, davacı vekilinin 398 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden, davada yararı olmayan köy yada mahalle halkı arasından seçilecek yaşlı ve ehil yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının aracılığı ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak tapu kaydında yazılı “han”ın neresi olduğunun kesin olarak tesbit edilmesi, teknik bilirkişiden söz konusu “han” ın yerini ve yüzölçümünü gösteren ayrıntılı rapor alınması, “han”ın çekişmeli taşınmaz içinde kaldığının tesbit edilmesi halinde bu bölümün ifraz edilerek davacı adına, kalan bölümünün ise davalı Köy Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmesi ” gereğine değinilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davasının reddi ile çekişmeli 398 ada 1 parsel sayılı taşınmazın … Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı vekili ve asli müdahil davacı / davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; eksik araştırma ve inceleme yapılarak dosya kapsamına uygun düşmeyen şekilde karar verildiği iddiasıyla, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Asli müdahil davacı / davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; asli müdahilliklerinin kabulüne karar verilmesine rağmen, talepleri yönünden hüküm kurulmadığını, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, imar – ihya edilmeyen, çamlık ve meşelik olan çekişmeli taşınmazda davalı Belediyenin zilyetlikle mülk edinmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, genel mahkemeden aktarılan kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 3402 sayılı Kadastro Kanun’un (3402 sayılı Kanun) 26/C ve 13 üncü maddesi,

3. Değerlendirme
1. İlk Derece Mahkemesince, asli müdahil Hazinenin müdahilliğinin kabulüne karar verilmesine rağmen, asli müdahil – davacı Hazine’nin talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Kadastro Mahkemelerince, aktarılan davalarda, re’sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak gerçek hak sahibi adına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur. Kadastro Mahkemesi doğru sicil oluşturmakla görevli olup, bu husus kamu düzenine ilişkindir.

2. Hal böyle olunca; hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerektiği (6100 sayılı Kanun mad. 26; 297/2) halde, asli müdahil davacı Hazinenin talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden, hükmün bozulmasına ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.