Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/16806 E. 2022/3978 K. 25.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/16806
KARAR NO : 2022/3978
KARAR TARİHİ : 25.04.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin hüküm davacı ve asli müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarih ve 2019/1015 Esas, 2021/4435 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olup, davalı … mirasçıları vekilince süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Mahkemece verilen 08.01.2013 tarihli karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; 2Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve kadastro tutanağında imzası bulunan tüm tespit bilirkişilerinin hazır edilerek mahallinde yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte miras bırakanın ölüm günü itibariyle terekesine dahil taşınır ve taşınmaz mallarının neler olduğu, ölümünden sonra mirasçıları arasında yöntemince yapılmış bir taksimin olup olmadığı, taksim yapılmışsa ne zaman ve nerede yapıldığı, taksime tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katılıp katılmadığı, her bir mirasçının payına karşılık ne aldığı, paylarına karşılık aldıkları taşınır ve taşınmaz mallarının akibetlerinin ne olduğu, mirasçılar arasında üçüncü kişilere satış veya devirlere konu taşınmaz olup olmadığı, olmuşsa hangi taşınmazlar yönünden ve hangi pay oranları üzerinden olduğu, tespit gününe kadar paylaşımın bozulup bozulmadığı, davacının babası adına tespit ve tescil edilen taşınmazlara ait tutanak ve kayıtlarının incelenerek, tutanakları ve tapu kayıtları dosyaya getirtilen davacı …’in babası … adına tespit ve tescil edilen 101 ada 98, 104 ada 104 ve 111, 107 ada 25, 31 ve 32 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak kök murisinden gelip gelmediği hususlarının belirlenmesi, davacının babasının söz konusu taşınmazları ne şekilde iktisap ettiği ve çekişmeli taşınmazların ne kadar süredir, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığına ilişkin hususların tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanması, varsa tarafların dayandıkları kayıt ve belgelerin uygulanması, paylaşımda eşitliğin kural olmadığının da göz önünde tutulması ve sonucuna göre karar verilesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş, hükmün, davacı ve asli müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarih ve 2019/1015 Esas 2021/4435 Karar sayılı ilamıyla; “Davacıların, çekişmeli 112 ada 23 ve 25 parsel sayılı taşınmazların müşterek muris …’den geldiğini, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, miras payı oranında adlarına tescili istemiyle dava açtıkları, davalı tarafın ise, taşınmazların taksim edildiğini savunduğu, Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi …’tan kaldığı, … terekesinin taksim edildiği, çekişmeli taşınmazlar üzerinde uzun süredir davalı tarafın zilyetliğinin bulunduğu, davalı tarafın iddia ettiği taksim olgusunun dinlenen tanık beyanları ile de doğrulandığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği, dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişi ve taraf tanıkları, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi …’tan geldiğini, ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığını bilmediklerini beyan ettiklerine göre murisin ölümünden sonra da terekesinin tüm mirasçılarının katılımı ile yöntemine uygun şekilde taksim edilmediğinin kabulü gerektiği açıklanarak, Mahkemece, davacıların miras payları oranında davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş ve bozma ilamına karşı davalı … mirasçıları vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya kapsamına göre, temyize konu 112 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazların muris …’e ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Hem bozma öncesinde yapılan keşifte alınan beyanlarda, hem de bozma sonrasında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi … Bilgin, tespit bilirkişileri … , … tarafından, murisin ölümünden bir süre sonra mirasçıları arasında taksim yapıldığını duydukları, kimin nereyi aldığını bilmedikleri, ancak 20 – 30 yılı aşkın bir zamandır davalı …’ın kullandığı ifade edilmiş; tanık … ise, 13 yaşında iken mirasçıların bir evde toplanarak paylaşım yaptıklarını, bu paylaşımın murisin ölümünden sonra yapıldığını, dava konusu yerleri son 25 yıldır davalı …’ın kullandığını bildiğini beyan etmiştir. Bu beyanlar karşısında, murisin taşınmazlarının paylaşıldığının ve paylaşım dışı bırakılan taşınmaz bulunmadığının, temyize konu taşınmazların 20 – 30 yılı aşkın bir süredir davalı …’ın tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğuna göre davalı …’ın annesi …’ye murisin terekesinin taksimi sonucunda miras … olarak verilen taşınmazlar olduğunun kabulü gerekmekte olup, kaldı ki; davacıların murisi … adına tespit ve tescil edilen 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağının edinme sebebi sütununda, 1960 yılında yapılan taksimle …’e düştüğü, 99 parselin ise diğer mirasçılardan …’ye düştüğü belirtilerek tespitlerinin yapıldığı, 107 ada 31, 32 ve 25 parsel sayılı taşınmazların da aynı şekilde muristen intikalen ve taksimen zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle davacıların murisi … adına tespit ve tescil edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; davanın reddine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, bozma ilamının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … mirasçıları vekilinin karar düzeltme talebinin, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 442/3. maddesi gereğince kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarihli 2019/1015 Esas 2021/4435 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.