YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/16495
KARAR NO : 2021/12492
KARAR TARİHİ : 15.12.2021
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün … oğulları … ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, … ilçesi … köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 145 ada 38 parsel sayılı 1.672,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Yusuf oğlu … adına tespit ve tescil edildikten sonra, yargılama sırasında … oğulları … ve … adlarına kayden tescil edilmiştir.
Davacı … vekili, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, kök miras bırakan … terekesini teşkil eden davaya konu taşınmazların müvekkili olan davacı ile diğer tüm mirasçılar adına hisseleri oranında tespit ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 145 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının iptaline, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1310 Esas, 2014/1792 Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda, tamamı 6.115.200 pay kabul edilerek 873.600 payın davacı adına, kalan 5.241.600 payın tespit malikleri adına tesciline karar verilmiş; hüküm, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kök muristen geldiği ve mirasçılar arasında usulüne uygun geçerli bir paylaşımın yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu şartın dava açıldığında sağlanması ve davanın sonuna kadar da re’sen gözönünde bulundurulması zorunludur. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında karar verilemez. Somut olayda, çekişmeli 145 ada 38 parsel sayılı taşınmaz, dava konusu olduğu halde sehven tapu kaydı oluşmuş ve yargılama sırasında … oğulları … ve … adlarına kayden intikal ettirilmiştir. Ne var ki; Makemece, adı geçen tapu kayıt maliklerinin yöntemine uygun şekilde davada taraf olarak yer almaları sağlanmaksızın, taraf teşkili tamamlanmadan karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, dava dilekçesi ve duruşma günü anılan tapu kayıt maliklerine usule uygun şekilde tebliğ edilerek davada taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devamla esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava dışı tapu kayıt malikleri … ve …’ın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’ un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince … ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 15.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.