Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/14941 E. 2022/4989 K. 26.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/14941
KARAR NO : 2022/4989
KARAR TARİHİ : 26.05.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında … Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı …’un bir kısım mirasçıları vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sırasında, Sultanbeyli İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 142 ada 14 parsel sayılı 224,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ile üzerindeki 3 katlı binanın … ve …’un müştereken kullanımında olduğu, şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
142 ada 14 parsel ve 15 parsel sayılı taşınmazın 11.02.2014 tarihli tevhid işlemi ile 142 ada 17 parsel sayılı, 435,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın oluştuğu ve … adına kaydedildiği, taşınmazın tapu kaydında “taşınmazlar 06.03.2013 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde belirtildiği üzere bahçe ve üzerindeki 3 katlı bina olarak 1/2’şer hisse oranında … ve …’un kullanımında olduğu şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı … vekili, çekişmeli 142 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısının müvekkili olduğunu öne sürerek, müvekkili adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu 142 ada 17 nolu parselde tapu kaydının muhdesat bilgileri bölümünde …’a ait olan hisseye isabet eden 3 tane daireden en alt kattaki tek dairenin …’a aidiyetine, bu dairenin …’un fiili kullanımında olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesine,diğer …’un hissesine isabet eden kalan 2 adet dairenin şerhte olduğu gibi … üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hükmün davacı …’un bir kısım mirasçıları vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince davacı …’un bir kısım mirasçıları vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılarak dava, dava şartı yokluğundan reddedilmiş ve iş bu karar davacı …’un bir kısım mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na 5831 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda düzenlenen kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için kadastro çalışmasına tabi tutulan taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunması gerekir. Eldeki davada, çekişmeli taşınmazlar dava tarihinde Hazine adına kayıtlı olmakla birlikte, yargılama sırasında (06.03.2019 tarihinde); lehlerine kullanım şerhi bulunan davalılar … ve …’a 6292 sayılı Kanun uyarınca satılmış ve böylelikle taşınmazlar Hazinenin mülkiyetinden çıkmıştır. Taşınmazların davalılar adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle artık şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı kalmamış ve konusuz kalmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331. maddesinin birinci fıkrasında” davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine takdir ve hükmeder” şeklindeki düzenleme doğrultusunda, davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderini ödemekle yükümlü olacaktır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile 142 ada 17 nolu parselde tapu kaydınını muhdesat bilgileri bölümünde …’a ait olan hisseye isabet eden 3 tane daireden en alt kattaki tek dairenin …’a aidiyetine, bu dairenin …’un fiili kullanımında olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesine, …’un hissesine isabet eden kalan 2 adet dairenin şerhte olduğu gibi … üzerinde bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/2. maddeleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.