YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13926
KARAR NO : 2023/5532
KARAR TARİHİ : 25.10.2023
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2013/86 Esas 2021/299Karar
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, asli müdahiller … ve müşterekleri vekili, davacı … ve müşterekleri vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin ise dava değeri itibariyle reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kadastro sırasında, … ili … ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 448 parsel … 27.000 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayalı olarak davacılar (yargılamanın iadesini talep edenler) adına tespit ve yargılamanın iadesine konu olan … 2. Kadastro Mahkemesinin 1988/352 Esas ve 1993/5 Karar … kararı ile 21.10.1998 tarihinde hükmen tescil edilmiştir.
2. Davacı (yargılamanın iadesini talep eden) … ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; … ilçesi … Köyü Kışlalar Mevkiindeki 448 parsel … taşınmazın tapu kaydına dayalı olarak davalı / davacılar adlarına tesbit edildikten sonra Hazine tarafından kayıt miktar fazlası bulunduğu iddiası ile … 2. Kadastro Mahkemesinin 1988/352 Esas … dosyasıyla dava açıldığını, Orman İdaresinin de bu davaya katıldığını, yokluklarında yargılama yapıldıktan sonra, kararın gazete ilanı yoluyla tebliğ ettirilip 21.10.1993 gününde kesinleştirildiğini, bankadan alacakları krediye karşılık teminat bakımından ipotek tesisi için 15.08.2006 tarihinde Tapu İdaresine başvurduklarında kararın 1998 yılında infaz olunduğunu öğrendiklerini, yapılan bu işlemlerin tümünün Kanunlara aykırı olduğunu belirterek, yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulü ile … 2. Kadastro Mahkemesinin 1988/352 Esas ve 1993/5 Karar … ilamının kaldırılmasına, davacı Hazine ile müdahil davacı … İdaresinin davalarının reddine, dava konusu … Köyü 448 … parselin bilirkişi krokisinde gösterilen pembe renk ile taralı 20.000 m2’lik kesiminin 1/2 pay oranıyla davacılar adına tesciline, aynı krokide (A) harfli ve yeşil renk ile taralı 7.800 m2’lik yerin de harici satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak son parsel numarası verilerek yine 1/2 pay oranı ile davalılar (davacılar) adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
3.Asli müdahiller … ve arkadaşları vekili müdahale dilekçesinde; dava konusu taşınmazı da içine alan K. Sani 1927 tarih ve 143 sıra nolu tapu kaydının vekil edenlerinin kök murisi … oğlu … adına kayıtlı olduğunu, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/335 Esas … dosyasında açılan tapu iptal ve tescil davasında alınan 1984 tarihli bilirkişi raporuna göre bahsi geçen tapu kaydının dava konusu 448 ve dava dışı 449 parsel … taşınmazları kapsadığını belirterek, Hazine ve Orman İdaresi tarafından açılan davanın reddine, 448 parsel … taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile vekil edenleri olan asli müdahiller adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar Orman İdaresi vekili ve Hazine vekili cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2007 tarih ve 2006/5 Esas, 2007/7 Karar … kararı ile, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 13.03.2007 tarih ve 2006/5 Esas, 2007/7 Karar … kararı, davacılar (yargılamanın yenilenmesini talep edenler) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay (Kapatılan ) 20. Hukuk Dairesinin 26.11.2007 tarih ve 2007/12799 Esas, 2007/15152 Karar … ilamıyla; “…dava konusu parselin kadastro tesbit tutanağında davacıların (davalıların) adreslerinin yazılı olmadığı davacı Hazinenin tesbit maliki davalıların tebligata yarar adreslerini araştırmadan dava açtığı, dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği için davalılar adına çıkartılan tebligatın tebliğ edilmeden iade edilmesi üzerine, adreslerinin tesbiti bakımından Cumhuriyet Savcılığına yazılan 29.11.1990 günlü yazının cevabı dahi beklenmeden, davalıların adresleri tesbit olunup dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeden, deliller toplanıp aleyhlerine karar verildiği, bu durumda, davalı (davacı) Hazinenin taraf teşkili sağlamaya yönelik girişim yapmadan, pasif tutum içine girerek karşı taraf davalıların (davacıların) savunma haklarının kısıtlanmasının hile olarak değerlendirilmesi, tebligatın hatalı yapılmasının veya hiç yapılmamış olmasının yargılamanın yenilenmesi için bir neden olarak kabul edilmesi gerektiği (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 5 Cilt, 6. Bası, 5208-5218 Sayfalarda belirtilen görüş ve orada yazılı Yargıtay kararları), yasal ayrıcalıklar dışında yargılamayı yürüten hakimin davanın taraflarını dinlemeden veya iddia ve savunmalarını yapmak üzere yasal şekil ve şartlara göre çağırmadan, delilleri toplayıp hüküm veremeyeceği (Anayasanın 36 ve H.Y.U.Y.’nın 73. maddeleri), H.Y.U.Y.’nın 73. maddesine aykırı şekilde davalılara dava dilekçesi tebliğ olunup taraf teşkili sağlanmadan, Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkı kısıtlanarak davalıların yokluğunda toplanan delillere göre aleyhlerinde hüküm kurulmuş olmasının H.Y.U.Y.’nın 445/7. maddesinde belirtilen geniş anlamıyla “hile ve hud’a” nedenini oluşturduğundan davalıların (davacıların) yargılamanın yenilenmesi talep ve davalarının kabulü için yeterli neden olduğu” açıklanarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asli müdahillerin tapu kaydının dava konusu yere uymadığı, dava konusu taşınmazın 1974 yılında 20.000 m2 olarak İlk Derece Mahkemesi kararı ile tescil edildiği, 1976 yılında satım suretiyle davacılara geçtiği, bu bakımdan taşınmazın 20.000 m2 olması gerekeceği, fazlalık olan ve teknik bilirkişi krokisinde belirtilen 7.800 m2’lik kısmın sonradan bu taşınmaza katıldığı, tapu kaydının tescil tarihi olan 1974 yılı ile tapulama tutanağının tanzim edildiği 1980 yılı arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik süresinin de dolmadığı gerekçeleri ile davacıların ve asli müdahillerin davalarının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, asli müdahiller … ve müşterekleri vekili ile davacı … ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asli müdahiller … ve müşterekleri vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazı da içine alan K. Sani 1927 tarihli ve 143 sıra nolu tapu kaydının, vekil edenlerinin kök murisi … oğlu … adına kayıtlı olduğunu, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/335 Esas … dosyasında açılan tapu iptali ve tescil davasında alınan 1984 tarihli bilirkişi raporuna göre bahsi geçen tapu kaydının dava konusu 448 parsel ve dava dışı 449 parsel … taşınmazları kapsadığını, İlk Derece Mahkemesince geçmiş tarihli keşifte alınan bilirkişi raporları ile o keşifte dinlenen tanık beyanlarını dikkate almadan kendi yaptığı keşif ve emekliliğini geçirmek için bölgeye gelen, bölge hakkında bilgi sahibi olmayan tanık ifadelerine dayalı olarak karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı … Burhanettin Özgür ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde; mahalli bilirkişilerin kim olacağının önceden tespit edilmediğini, keşif esnasında öğrendiklerini ve yapılan itirazların kabul edilmediğini, mahalli bilirkişilerin dava konusu yerde işgalci olmalarından dolayı davacılar ile husumetli olduklarını, bu nedenle beyanlarının da şaibeli olduğunu, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, vekil edenleri olan davacıların önceki maliklerle birlikte zilyetlik süresini doldurduklarını, zilyetliğin başlangıç tarihinin tartışılmadığını, mera ile ilgili içtihatlara uygun araştırma yapılmadığını, hava fotoğraflarından taşınmazın büyük bir kısmı üzerinde tarım yapıldığının anlaşıldığını, Belediye yazısında da, Belediyenin tüm imkanlarından yararlandığının belirtildiğini, bu nedenle dava konsu yerin mera olamayacağını, arsa vasfında olduğunu, bilirkişi raporu ile bu durumun sabit olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 … Kadastro Kanunu (3402 … Kanun),
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 … Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup, asli müdahiller … ve müşterekleri vekili ile davacı … ve müşterekleri vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 210,55 TL’nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,
1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.