YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13529
KARAR NO : 2023/80
KARAR TARİHİ : 12.01.2023
MAHKEMESİ : Diyarbakır Kadastro Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul, Kısmen Red
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen davada verilen önceki karar, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 7. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin bu kararı … mirasçılarından ….mirasçısı … mirasçısı …, …, …, …, …, … ve … vekili Avukat …, …, …, …, … ve … vekili Avukat …, … vekili Avukat …
ve Maliye Hazinesi vekili Avukat …
tarafından temyiz edilmekle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Diyarbakır ili, … ilçesi, … … Mahallesinde kain susuz tarla niteliğinde 325875 m2 miktarındaki 3 nolu parsel, aynı nitelikte 241250 m2 miktarındaki 5 nolu parsel, aynı nitelikte 469250 m2 miktarındaki 7 nolu parsel, aynı nitelikte 271000 m2 miktarındaki 9 nolu parsel, aynı nitelikte 209375 m2 miktarındaki 12 nolu parsel, aynı nitelikte 313250 m2 miktarındaki 14 nolu parsel, aynı nitelikte 131000 m2 miktarındaki 18 nolu parsel, aynı nitelikte 118625 m2 miktarındaki 20 nolu parsel, aynı nitelikte 92500 m2 miktarındaki 21 nolu parsel, aynı nitelikte 69625 m2 miktarındaki 24 nolu parsel, aynı nitelikte 24875 m2 miktarındaki 27 nolu parsellerin Nisan 1930 tarihli ve 7, 8, 10, 11, 6, 12, 13, 16, 15, 9 sıra nolu tapu kayıtları ile tamamlayıcı hisse kayıtları olan Haziran 1950 ve Aralık 1968 tarihli tapu kayıtlarına istinaden … … ve kardeşleri adlarına tahdit ve tespiti yapılmış, yine … … Mahallesinde kain susuz tarla niteliğindeki 621500 m2 miktarındaki 57 nolu parsel, aynı nitelikte 421875 m2 miktarındaki 58 nolu parsel, aynı nitelikte 600750 m2 miktarındaki 59 nolu parsel, aynı nitelikte 612625 m2 miktarındaki 60 nolu parsel, aynı nitelikte 143375 m2 miktarındaki 61 nolu parsel, aynı nitelikte 208250 m2 miktarındaki 181 nolu parsellerin Mayıs 1946 tarih 48 ve 49 sıra nolu tapu kayıtları ile Aralık 1962 tarihli ve 37, 38 sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tahdidinin ve tespitinin yapılmış olduğu, yine … birliğinde kain susuz tarla niteliğinde 841000 m2 miktarındaki 62 nolu parsel, aynı nitelikte 518375 m2 miktarındaki 63 nolu parsel, aynı nitelikte 382875 m2 miktarındaki 64 nolu parsel, aynı nitelikte 1199875 m2 miktarındaki 65 nolu parsel, aynı nitelikte 839000 m2 miktarındaki 66 nolu parsel, aynı nitelikte 308625 m2 miktarındaki 73 nolu parsel, aynı nitelikte 43625 m2 miktarındaki 74 nolu parsel, aynı nitelikte 135500 m2 miktarındaki 75 nolu parsel, aynı nitelikte 172750 m2 miktarındaki 76 nolu parsel, aynı nitelikte 622750 m2 miktarındaki 77 nolu parsellerin Şubat 1340 tarihli 289, 290 sıra nolu tapu kayıtları ile tamamlayıcı hisse kayıtları olan Nisan 1946 tarihli 27 sıra nolu Mayıs 1963 tarihli ve 118 sıra nolu, Haziran 1950 tarihli 65, 66 sıra nolu ve Haziran 1946 tarih 25, 26 sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden malik haneleri Asliye Hukuk Mahkemesindeki men’i müdahale ve tapu iptal davalarından dolayı açık bırakılmak suretiyle tahdit ve tespitinin yapılmış olduğu, yine … … Mahallesinde kain susuz tarla niteliğinde 842875 m2 miktarındaki 78 nolu parsel aynı nitelikte 438250 m2 miktarındaki 79 nolu parsel, aynı nitelikte 64450 m2 miktarındaki 80 nolu parsel, aynı nitelikte 198000 m2 miktarındaki 81 nolu parsel aynı nitelikte 275500 m2 miktarındaki 82 nolu parsel, aynı nitelikte 378875 m2 miktarındaki 84 nolu parsel, aynı nitelikte 467875 m2 miktarındaki 85 nolu parsel, aynı nitelikte 219750 m2 miktarındaki 86 nolu parsel, aynı nitelikte 115125 m2 miktarındaki 87 nolu parsel, aynı nitelikte 1790500 m2 miktarındaki 88 nolu parsel, aynı nitelikte 38500 m2 miktarlı 182 nolu parsellerin Haziran 1946 tarihli ve 16, 17, 18, 19, 20 sıra nolu tapu kayıtları ile tamamlayıcı hisse kaydı olan Mayıs 1963 tarihli ve 107, 108, 109, 119, 120 sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden Asliye Hukuk Mahkemesinde mevcut men’i müdahale ve tapu iptal davalarından dolayı malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tahdit ve tespitlerinin yapılmış olduğu, yine … birliği köy içi mevkinde kain Kerpiç ev niteliğinde 298 m2 miktarındaki 145 nolu parsel, aynı nitelikte 128 m2 miktarındaki 146 nolu parsel, aynı nitelikte 412 m2 miktarındaki 147 nolu parsel, aynı nitelikte 79 m2 miktarındaki 148 nolu parsel, aynı nitelikte 332 m2 miktarındaki 149 nolu parsel, aynı nitelikte 262 m2 miktarındaki 150 nolu parsel, aynı nitelikte 340 m2 miktarındaki 151 nolu parsel, aynı nitelikte 98 m2 miktarındaki 152 nolu parsel, aynı nitelikte 82 m2 miktarındaki 153 nolu parsel, aynı nitelikte 136 m2 miktarındaki 154 nolu parsel, aynı nitelikte 84 m2 miktarındaki 155 nolu parsel, aynı nitelikte 224 m2 miktarındaki 156 nolu parsel aynı nitelikte 226 m2 miktarındaki 157 nolu parsel, aynı nitelikte 57 m2 miktarındaki 158 nolu parsel, aynı nitelikte 278 m2 miktarındaki 159 nolu parsel, aynı nitelikte 380 m2 miktarındaki 160 nolu parsel, aynı nitelikte 236 m2 miktarındaki 161 nolu parsel, aynı nitelikte 376 m2 miktarındaki 162 nolu parsel, aynı nitelikte 324 m2 miktarındaki 163 nolu parsel, aynı nitelikte 114 m2 miktarındaki 164 nolu parsel, aynı nitelikte 62 m2 miktarındaki 165 nolu parsel, aynı nitelikte 568 m2 miktarındaki 166 nolu parsel, aynı nitelikte 192 m2 miktarındaki 167 nolu parsel, aynı nitelikte 51 m2 miktarındaki 168 nolu parsel, aynı nitelikte 408 m2 miktarındaki 169 nolu parsel, aynı nitelikte 360 m2 miktarındaki 170 nolu parsel, aynı nitelikte 1084 m2 miktarındaki 171 nolu parsel, aynı nitelikte 134 m2 miktarındaki 172 nolu parsel, aynı nitelikte 520 m2 miktarındaki 173 nolu parsel, aynı nitelikte 116 m2 miktarındaki 174 nolu parsel, aynı nitelikte 114 m2 miktarındaki 175 nolu parsel, aynı nitelikte 334 m2 miktarındaki 176 nolu parsel, aynı nitelikte 108 m2 miktarındaki 177 nolu parsel, aynı nitelikte 128 m2 miktarındaki 178 nolu parsel, aynı nitelikte 73 m2 miktarındaki 179 nolu parsel ile aynı nitelikte 124 m2 miktarındaki 180 nolu parsel, Şubat 1340 tarihli 389, 390 sıra nolu tapu kayıtları ile tamamlayıcı hisse kayıtları olan Kasım 1934 tarihli 3 ve 4 sıra nolu tapu kayıtları, Haziran 1946 tarihli 25 ve 26 sıra nolu ve Haziran 1950 tarihli 65, 66 sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden, Asliye Hukuk Mahkemesindeki men’i müdahale ve tapu iptal davalarından dolayı malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmişlerdir.
2. Davacılar … ve …; Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/342 Esas sayılı dava dosyasıyla, Diyarbakır ili … ilçesi … Köyünde kain Haziran 950 tarihli ve 65, 66, 67 numaralı, Mayıs 963 tarihli 118 numaralı; … Köyünde kain Mayıs 963 tarihli 107, 108, 109, 110 numaralı, … Köyünde … 962 tarihli 37 ve 38 numaralı tapuların ihtiva ettiği alanın davalılar …, …, …, …, …, …, … ve … tarafından haksız şekilde kullanıldığını ileri sürerek, davalıların müdahalelerinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Yargılama sırasında dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının başlaması nedeniyle dava dosyası, görevsiz kararı verilerek Tapulama Mahkemesine aktarılmış ve Diyarbakır Tapulama Mahkemesi’nin 1969/33 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Müdahil …, …, …, … ve … 29.04.1970 tarihli dilekçeleriyle, 57, 58, 59, 60 ve 61 nolu parsellerin uzun yıllardır kendi zilyetliklerinde bulunduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
Tapulama Mahkemesince, 11.04.1970 tarih ve 1969/33 Esas, 1972/29 Karar sayılı kararıyla uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince çözülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, iş bu karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 04.07.1975 tarih ve 1975/5393-3885 Esas, Karar sayılı ilamıyla davanın Tapulama Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş ve bozma sonrasında dava dosyası Tapulama Mahkemesinde 1976/3 Esasını almış, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında 11.09.1980 tarihli dilekçe ile müdahiller … ve . .., 57, 58, 59, 60, 61 ve 181 nolu parsellere uygulanan 1952 tarihli 64 ve 65 nolu tapu kayıtlarında 17/90 hisseleri bulunduğundan bahisle, davaya katılmışlardır.
3. Davacı Hazine, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/406 Esas sayılı dava dosyasıyla, davalılar Hakkı … ve müştereklerine ait taşınmazların 1505 sayılı Kanun’a göre tevzi edilmek üzere idarece kamulaştırıldığınu ve adına tescilinin yapıldığını, 1941 yılında göçmen ve yerli halka tevzi olunmuşsa da çiftçiler adına tescilin yapılamadığını, 5420 ve 6095 sayılı Kanun hilafına usulsüz ve sebepsiz olarak 1963 yılında, kamulaştırılan taşınmazların eski maliklerine iade edildiğini ve davalılar adına 1963 tarihli tapu kayıtlarının oluştuğunu ileri sürerek, bu tapuların iptal edilerek yeniden Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Yargılama sırasında müdhil …, …, …, …, …, , …, …, …, …, …, …, …, …, … , …, …, …, …, … ve … 31.03.1970 tarihli dilekçeleriyle, dava konusu edilen alanın kendi kullanımlarında olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
Yargılama devam ederken taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının başlaması nedeniyle dava dosyası, görevsizlik kararıyla Tapulama Mahkemesine aktarılarak Diyarbakır Tapulama Mahkemesinin 1971/327 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Tapulama Mahkemesince, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince çözülmesi gerektiği gerekçesiyle verilen 20.08.1974 tarih ve 1971/327 Esas, 1974/81 Karar sayılı görevsizlik kararı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 14.05.1976 tarih ve 1976/3965-7264 Esas, Karar sayılı ilamıyla, davanın tapulama mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş ve bozma sonrası dava dosyası Diyarbakır Tapulama Mahkemesinin 1976/19 Esas numarasına almış ve bilahare 03.10.1977 tarih ve 1977/229 Karar sayılı kararla asıl dava olan Diyarbakır Tapulama Mahkemesinin 1976/3 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmiştir.
4. Davacılar …, …, …, …, …, … ve …, Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/167 Esas sayılı dava dosyasıyla açtıkları davalarında, Diyarbakır ili … ilçesi … Köyünde bulunan doğusu: … – … yolu ve kuru dere, batısı: … Deresi, kuzeyi: … tarlası, güneyi: … ve sırtla çevrili taşınmazların 1941 yılında İmar ve İskan Müdürlüğü tarafından kendilerine tevzi edildiğini, ancak taşınmazlardaki kullanımlarının davalı Dara … tarafından engellendiğini ileri sürerek, davalı tarafın müdahalesinin meni’ne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının başlaması nedeniyle dava dosyası, görevsizlik kararıyla Tapulama Mahkemesine aktarılarak Diyarbakır Tapulama Mahkemesinin 1969/32 Esas sırasına kaydedilmiş ve bilahare 01.04.1977 tarih ve 1977/121 sayılı kararla, asıl dava olan Diyarbakır Tapulama Mahkemesinin 1976/3 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmiştir.
5. Diyarbakır Tapulama Mahkemesinin 1976/3 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen 16.04.1970 tarihli dava dilekçelerinde; davacı … 24 ve 27 nolu, davacı … 3, 5 ve 7 nolu, davacı … 9, 12 ve 14 nolu ve davacı … ise 18, 20 ve 21 nolu parsellerin 1930 yılında istimlak edilerek toprağa muhtaç vatandaşlara tahsis edildiğini, ancak tespitin … adına yapıldığını, bu durumun hatalı olduğunu, taşınmazların kendi adlarına tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kadastro tespitine itiraz etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, aktarılan davalar ile tespite itiraz davalarının birleştirilmesi suretiyle yapılan yargıama sonunda, dava konusu … Mezrasında kain 3, 5, 7, 9, 12, 14, 18, 20, 21, 24, 27 nolu parsellerin tespitlerine dayanak tapu kayıtlarında 1/6’şardan 5/6 payının … …, …, …, … ve … adlarına kayıtlı bulunduğu, yine bu parsellerde … oğlu … … hissesinin Hazine adına tespit edilmiş olduğu, ancak aynı şahsın mirasçılarının Hazineye karşı Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydında Hazinece konulan şerhin kaldırılmasına ilişkin açmış oldukları davada mahkemece “… …’nun hissesine 1062 sayılı Yasa uyarınca Hazine elkonulmuştur” şerhinin kaldırılmasına dair karar verildiği ve karar gerekçesinde … … mirasçılarının Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmaları nedeniyle miras haklarının bulunduğu belirtildiği, verilen bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı anlaşılmış, bu nedenle dava konusu taşınmazlarda davacı Hazine adına tespit gören 1/6’şar hisselerin iptali ile … … mirasçıları adlarına tesciline; dava konusu … mezrasında kain 3, 5, 7, 9, 14, 12 nolu parsellerde tespite dayanak tapu kayıtlarının aynı zamanda bitişik komşu parsellerin dayanak tapu kayıtları olduğu ve bitişik komşu parsellerin tespitlerinin kesinleşmiş olduğu, bu nedenle bu taşınmazlarda meydana gelen miktar fazlalıkları üzerinde kayıt maliklerinin Hazinece 1505 sayılı Yasayla elkonulup tevzi edilmemiş arazilerin 5420 sayılı Yasayla 1950 yılında … ailesine iade edilmiş olması nedeniyle her kayıt malikinin zilyetlikle 100’er dönüm yer edinme hakkının bulunduğu keza dayanak tapu kayıt maliklerince ibraz edilen 1938 tarihli 2, 3, 4, 8 tahrir nolu vergi kayıtlarının nizalı yerlere uyduğu, fen bilirkişilerinin gerekçeli raporlarıyla mahalli bilirkişilerin komşu parsellerle denetlenmiş beyanlarıyla nizalı yerleri kapsadığı anlaşılmış, yine … mezrasında kain 24 nolu parselin “A” harfiyle gösterilen bölümünün dayanak tapu kaydı ve 1938 tarihli 9 tahrir vergi kaydı kapsamında kaldığı anlaşılmakla 24 nolu parselin “A” harfiyle gösterilen bölümü ve dava konusu 18 nolu parselin “A” ve “C” harfleriyle gösterilen kısımlarının kayıt maliki … mirasçıları adına tesciline karar vermek gerekmiş; yine 18 nolu parselde “B” harfiyle gösterilen 20, 21, 27 nolu parsellerin tamamı ile 24 nolu parselde “B” harfiyle gösterilen kısım üzerinde herhangi bir zirai faaliyetin mevcut olmadığı, gerek mahalli bilirkişi beyanları gerek fen bilirkişileri ve ziraat bilirkişisinin gerekçeli raporlarında anlaşılmakla bu kısımların miktar fazlası olarak Hazine adına tescillerine; dava konusu … mezrasında kain 59, 60, 61 ve 181 nolu parsellerin dayanak tapu kayıtları ile 59 nolu parselin 1938 tarihli 6 tahrir, 60 ve 61 nolu parselin 1938 tarihli 4 tahrir ve 181 nolu parselin 1938 tarihli 5 tahrir nolu vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı, mahalli bilirkişilerin komşu parsellerle denetlenmiş beyanlarıyla fen bilirkişilerinin gerekçeli raporlarında tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu olan parselleri kapsadığı anlaşıldığından tapu kayıt malikleri adına; dava konusu … mezrasında kain 57 ve 58 nolu parsellerin tespit dayanağı tapu kayıtları ile 1938 tarihli 2 ve 3 tahrir vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı; ancak her iki parselin doğu sınırında fen bilirkişi krokilerinde “B” harfi ile gösterilen bölümler üzerinde herhangi bir zirai faaliyetin mevcut olmadığı, bu nedenle bu kısımların kayıt miktar fazlası olarak kesilerek Hazine adına tesciline, aynı parsellerin “A” harfleriyle gösterilen bölümlerin ise zirai faaliyetin olduğu ve tapu ile vergi kaydının kapsam alanlarında olması nedeniyle diğer 59, 60, 61 ve 181 nolu parseller ile birlikte toplam 1814400 hisse itibariyle 82944 hissesi … mirasçıları, 82944 hissesi … mirasçıları, 108144 hissesi Kasım mirasçıları, 108144 hissesi Ziya mirasçıları, 64800 er hisseleri …, …, …, …., …., …., …. mirasçıları adlarına, yine 77400 hissesi … mirasçıları adlarına, 77400 hissesi …det mirasçıları adlarına, 12600 hissesi … mirasçıları adına, 12600 hissesi … mirasçıları adlarına, 100800 hissesi … oğlu …. mirasçıları adlarına, tespit tutanağının edinme sebebinde belirtildiği bakiye hissenin Hazine adına bırakıldığı yazılmış ise de Hazine tarafından bedeli tahsil edilmek suretiyle 17/90 hisse Ocak 1952 tarihli 64 ve 65 sıra numaralarıyla …, …., … ve … isimli şahıslara tapuda hisse devri yapıldığı ve bu hissenin 1814400 hissede 342720 hisseye tekabül ettiği, yine Hazine tarafından bedeli tahsil edilmiş 3/90 hisse Ekim 1952 tarihli 67 ve 68 sıra numaralarıyla … ve … isimli şahıslara tapuda hisse devredildiği ve bu hisseye de tespitte 60480 hisseye tekabül ettiği, yine Hazine tarafından bedeli karşılığında tapuda 27.08.1956 tarihli 61 ve 62 sıra numaralarında 1/28 hisse … eşi …. ve … çocukları …, …, …’na yer devredildiği ve bu devredilen hisseye tespitteki 64800 hisseye tekabül ettiği, Hazine adına bakiye kalan 229824 hisse ise … oğlu … …, … oğlu …, … oğlu … …, … oğlu … … hisselerinin Hazine uhdesinde kaldığı ancak dosyada mevcut veraset ilamı ve yukarıda açıklanan mahkeme ilamında … mirasçılarının Türkiye Cumhuriyet Vatandaşı olduğu ve … oğlu …’in tek mirasçısının da … olduğu, … oğlu …’nin tek mirasçısının … … olduğu, yine … oğlu …’nin mirasının 1/2 hissesi …, 1/2 hissesi de … mirasçıları …, ….., … ve … … isimli şahıslara mirasının kaldığı, bu nedenle dava konusu … mezrasında kain parsellerde Hazine adına tespiti yapılan toplam 229824/1814400 hissenin yukarıda adı geçen mirasçılar adlarına tapuya tesciline; dava konusu … Köyünde kain 65, 66, 64, 63 nolu parseller ile 73, 74, 75 nolu ve köy içi mevkinde kain 145 ila 180 nolu parsellere müştereken uygulanan Şubat 1340 tarihli 389 sıra no ile bu kaydın tedavül hisse kayıtları olan Kasım 1934 tarihli 4 sıra nolu, Haziran 1946 tarihli 25 sıra nolu, Haziran 1950 tarihli 65 sıra nolu tapu kaydı ile 1938 tarihli 1 tahrir ve 1938 tarihli 6 tahrir vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı, ancak fen bilirkişileri krokilerin 65 nolu parselin “B” harfiyle gösterilen ve 66 nolu parselin “B” harfiyle gösterilen kısımlar üzerinde herhangi bir zirai faaliyetin mevcut bulunmadığı ve ziraat bilirkişisinin gerekçeli raporunda her iki parselin “B” harfleriyle gösterilen kısımlarının tarım amacıyla kullanılmadığı bu nedenle bu kısımların miktar fazlası olarak Hazine adına tapuya tesciline karar vermek gerekmiş, yine 62 nolu parselin tespit dayanağı 1946 tarihli 27 sıra nolu tapu kaydı ile tamamlayıcı hisse kaydı olan Mayıs 1963 tarihli 118 sıra nolu tapu kaydı ile 1938 tarihli 5 tahrir nolu vergi kaydının kapsamında kaldığı, keza dava konusu 77 ve 76 nolu parselin tespit dayanağı Şubat 1340 tarihli 390 sıra nolu tapu kaydı ile tamamlayıcı hisse kayıtları olan Kasım 1934 tarihli 3 sıra nolu, Haziran 1946 tarihli 26 sıra nolu, Haziran 1950 tarihli 66 sıra nolu tapu kayıtları ile 77 nolu parselin 1938 tarihli 8 tahrir vergi kaydı ve 76 nolu parselin 1938 tarihli 7 tahrir vergi kaydının kapsamında kaldığı, 65 nolu parselin “A” harfi, 66 nolu parselin “A” harfi, 77 nolu parselin “A” harfi, 66, 75, 74, 73, 63, 64, 62 nolu parsellerin tespit dayanağı tapu kayıtları ile davalılar tarafından dayanak olarak gösterilen vergi kaydının kapsamında kaldığı ve bu parsellerde meydana gelen miktar fazlalıklarının tespit kayıt malikleri … …, …, …, … isimli maliklerin zilyetlikle edinebilecekleri yeri miktar kapsamında kaldığı, açık kalan ve Hazine adına … … hissesi olarak 1/6’şar hisse Hazine adına tespit edildiği belirtilmiş ise de … mirasçılarını Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmaları nedeniyle ve yukarıda belirtildiği üzere mahkeme ilamıyla mirasçı olarak kabul edilmeleri gerektiğinden Hazine adına yazılan 1/6’şar hissenin … mirasçıları adına tesciline; dava konusu … mezrasında kain 78, 182 nolu parsellerin dayanağı Haziran 1946 tarihli 19 sıra nolu ve tamamlayıcı Mayıs 1963 tarihli 108 sıra nolu tapu kayıtlarının ve kayıt maliklerince sunulan 1938 tarihli 5 tahrir vergi kaydının kapsamında kaldığı, ancak 78 nolu parselin fen bilirkişilerinin krokilerinde “B” harfiyle gösterilen bölüm üzerinde zirai faaliyetin bulunmaması ve bu kısmın tarım amacıyla kullanılmamış olmasından dolayı bu bölümün Hazine adına, geriye kalan 78 nolu parselin “A” harfiyle gösterilen ve 182 nolu parselin tapu kaydı ve vergi kaydı kapsamında kalması nedeniyle … mirasçıları adına tesciline; dava konusu 80 ve 81 nolu parsellerin tespitine dayanak Haziran 1946 tarihli 15 sıra nolu ve tamamlayıcı hisse kaydı Mayıs 1963 tarihli 121 sıra nolu tapu kaydı ile kayıt maliklerince sunulan 1938 tarihli 3 tahrir vergi kaydının sabit sınırları itibariyle her iki parseli kapsaması nedeniyle taşınmazların kayıt maliki … mirasçıları adlarına tesciline; dava konusu 82 nolu parselin tespitine dayanak Haziran 1946 tarihli 16 sıra nolu ve tamamlayıcı hisse kaydı Mayıs 1963 tarihli 120 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kalması ve kaydın sabit sınırlı olması nedeniyle kayıt maliki … mirasçıları adına tesciline; dava konusu … mezrasında kain 79 ve 84 nolu parsellerin dayanağı Haziran 1946 tarihli 20 sıra nolu Mayıs 1963 tarihli 109 sıra nolu tapu kayıtlarının yine 85 ve 86 nolu parsellerin Haziran 1946 tarihli 18 sıra nolu ve Mayıs 1963 tarihli 107 sıra nolu tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, yine 84, 79, 85, 86 nolu parsellerin tapu kaydıyla birlikte kayıt maliklerince sunulan 1938 tarihli 4 tahrir vergi kaydının kapsamında kaldığı, ancak fen bilirkişilerinin krokilerinde 84 nolu parselin “B”, 79 nolu parselin “B” ve 85 nolu parselin “B” harfiyle gösterilen kısımları üzerinde zirai faaliyetin bulunmadığı ve bu kısımları tarım amacıyla kullanılmadığı anlaşılmakla bu kısımların Hazine adına, geriye kalan 84/A, 79/A, 85/A ve 86 nolu parselin tapu ve vergi kayıt malikleri olan … mirasçıları adlarına tapuya tesciline; dava konusu … mezrasında kain 87 nolu parselin tespitine dayanak Haziran 1950 tarihli 67 sıra nolu ve tamamlayıcı hisse kaydı olan Aralık 1947 tarihli 221 sıra nolu tapu kaydı ile kayıt maliklerince ibraz edilen 1938 tarihli 7 tahrir vergi kaydının kapsamında kaldığı, bu nedenle bu taşınmazında kayıt malikleri adına tapuya tesciline; dava konusu … mezrasında kain 88 nolu parselin tespit dayanağı Haziran 1946 tarihli 17 sıra nolu ve Mayıs 1963 tarihli 119 sıra nolu tapu kaydının kapsamında kaldığı, kayıt miktarının parselin tamamına eşit miktarda bulunmakta ise de taşınmazın fen bilirkişilerinin krokilerinde “B” harfiyle gösterdikleri bölüm üzerinde herhangi bir zirai faaliyetin mevcut olmadığı ve tarım amacıyla kullanılmadığı anlaşılmış, bu bölümün Hazine adına tesciline, geriye kalan 88 nolu parselin “A” harfiyle gösterilen kısmının kayıt maliki … mirasçıları adına tesciline; dava konusu … mezrasında kain 78, 182, 80, 81, 82, 84, 79, 85, 86, 87 ve 88 nolu parsellerde … mirasçıları olarak kadastroca tespit edilen … oğlu … ile … oğlu …’in hisselerinin Hazine uhdesinde bırakıldığına dair belirtme yapılmış ise de …’in dosyada mevcut veraset ilamına göre tek mirasçısı …’in Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olduğu yine … oğlu …’nin mirasının 1/2 hissesinin eşi …’ye kaldığı, …’nin de ölü olup tüm mirasının …’a kaldığı, bakiye 1/2 hissenin ise …’ın üst soy mirasçıları …, …, … ve …’na kaldığı veraset ilamlarından anlaşılmakla, bu hisselerin belirtilen şahıslar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Davacı Hazine’nin, Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesinde, … ailesi aleyhine açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası yönünden, tapuda takdir ettiği bedel karşılığında Hazinenin tapuları davalı … ailesine devrettiği ve devir gerekçesinde Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile Diyarbakır Defterdarlığının 31.05.1950 tarihli 3119-11/1284 sayılı yazılarında … hissesi hariç tüm hisselerin … aile fertlerine devrinin yapılması hakkında tapu müdürlüğüne yazı yazıldığının belirtildiği ve resmi senet ile ferağ takririnde bulunduğu, bu nedenle davanın haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yine, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/406 Esas sayılı dava dosyasıyla açılan ve bu davayla birleştirilmesine karar verilen davaya katılan …, …, …, …, … ve toplam 37 kişiden ibaret müdahil davacılar, dava konusu arazilerin iskan yoluyla kendilerine arazi tevzi edildiği iddiasıyla hak talebinde bulunmuş iseler de, dosyada mevcut Toprak İskan Müdürlüğünün 12.05.1969 tarihli 2-A-8/221 sayılı yazılarında Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan tevzi ve tahsisin tasdiksiz olması, Valilik Makamınca onaylanmamış olması ve temliki cihedine gidilmemiş olması nedeniyle dağıtımın hukuki geçerliliğinin olmadığı, bu nedenle bu şahısların toprak iskanın tevzi ve tahsisi iddialarının hukuki ve haklı nedenlere dayanmadığı gerekçesiyle itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava konusu … Köyü Köy içinde kain 145 ila 180 nolu kerpiç ev niteliğindeki taşınmazlar yönünden ise, bu taşınmazların tespitlerinin dayanağı tapu kayıtları gösterilmiş ise de, bu parsellerin bulunduğu yerlerin 1941 yılından itibaren kadastro tespit tarihine kadar malik sıfatıyla, 152 nolu parselin … oğlu …, 151 nolu parselin İskan oğlu …, 154 nolu parselin … oğlu …, 153 nolu parselin …, 159 nolu parselin … oğlu …, 157 nolu parselin .. oğlu …, 160 nolu parselin … oğlu …, 164 nolu parselin … oğlu …, 162 nolu parselin … oğlu …, 167 nolu parselin … oğlu …, 156 nolu parselin … oğlu …, 163 nolu parselin … oğulları … ve …, 179 nolu parselin … oğlu …, 155 nolu parselin … oğlu …, 161 nolu parselin … oğlu …, 147 nolu parselin … oğlu …, 158 nolu parselin … oğlu …, 145 nolu parselin … oğlu …, 177 nolu parselin … oğlu …, 173 nolu parselin … oğlu …, 174 nolu parselin … oğlu …, 180 nolu parselin … oğlu …, 146 nolu parselin … oğlu …, 150 nolu parselin … oğlu …, 148 nolu parselin … oğlu …, 149 nolu parselin … oğlu …, 171 nolu parselin … oğlu …, 166 nolu parselin … oğlu … ve …, 168 nolu parselin … oğlu …, 178 nolu parselin … oğlu …, 170 nolu parselin … kızı …, 169 nolu parselin … oğlu …, 176 nolu parselin … oğlu …, 175 nolu parselin … oğlu …, 165 nolu parselin … oğlu … ve …, 172 nolu parselin … oğlu …’in kerpiç ev niteliği ile mesken olarak kullanımlarında bulunduğu açıklarak, dayanak tapu kayıt maliklerinin ve evveliyatında Hazinenin bu yerlerde tasarruf ve zilyetliğinin bulunmaması ve kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık yasal sürede belirtilen bu şahısların malik sıfatıyla tasarruf ve zilyet olmaları nedeniyle tapuya istinaden yapılan tespitlerin iptali ile yukarıda belirtilen zilyetleri adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
… mirasçılarından …, …, …, …, … vekili Avukat …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …, … mirasçısı …; … mirasçısı …; … mirasçısı …, …, …, …, …, … ve … vekili Avukat …; …, …, …, … ve … vekili Avukat …; … vekili Avukat … ve Maliye Hazinesi vekili Avukat … tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
… mirasçılarından …, …, …, …, … vekili Avukat …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …, … mirasçısı …; … mirasçısı …, … mirasçısı …, …, …, …, …, … ve … vekili Avukat … aynı mahiyetteki farklı tarihli dilekçelerde kendilerine bu yerlerin devlet eliyle tevzi edildiğini, zilyetliklerine kıymet verilerek çekişmeli taşınmazların kendi adlarına tescil edilmesi gerektiğini belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.
…, …, …, … ve … vekili Avukat …; … vekili Avukat … aynı mahiyetteki dilekçelerinde yalnızca 57, 58, 59, 60, 61 ve 181 parselde adlarına hisse tescil edildiği, bu durumun hatalı olduğu tüm parsellerde kendi adlarına hisse tescil edilmesi gerektiği gerekçesi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
Maliye Hazinesi vekili Avukat … temyiz dilekçesinde, Hazine adına kayıt miktar fazlası yer olarak daha fazla taşınmazın tescil edilmesini gerektiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 Sayılı Kadastro Kanunu’ nun 5, 11 ve 27. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 297. maddesi,
3. Değerlendirme
1. Kadastro sırasında, genel mahkemelerde mülkiyete ilişkin davaya konu olan taşınmazlar 3402 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi uyarınca malik haneleri açık olarak tespit edildikten sonra tutanak ve ekleri Kadastro Mahkemesine gönderilir. Haklarında, tespit gününden önce genel mahkemede mülkiyete ilişkin dava bulunan taşınmazların kadastro tespitleri sırasında malik hanelerinin doldurulması, hukukça değer taşımamaktadır. Bu tür taşınmazlar hakkında genel mahkemelerin görevi, 3402 sayılı Yasa’nın 27’inci maddesi uyarınca, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı tanzim edildiği tarihte sona erer ve davanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekir. Kadastro Mahkemelerince, aktarılan davalarda, re’sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak gerçek hak sahibi yararına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur.
2. Açıklanan ilke kapsamında tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dosya arasına alınan Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1963/421 Esasında görülen davanın davacılarının … ve müşterekleri, davalılarının ise … ve müşterekleri olduğu, bu davada davacıların, Haziran 950 tarihli 68 ila 78 ve Aralık 962 tarihli 37 ve 38 numaralarında kayıtlı taşınmazlara yönelik meni müdahale isteminde bulundukları, dava dosyasında 1967/116 Karar numarasıyla verilen kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğu ancak bozma sonrasında dosyada herhangi bir işlemin yapılmadığı, temyiz incelemesine tabi eldeki davada da Mahkemece, söz konusu davanın akıbetinin araştırılmadığı, aktarılan veya aktarılması gereken dava olup olmadığı değerlendirilmemiş; yukarıda I nolu başlıkta açıklanan ve temyiz incelemesine konu 1976/3 Esas sayılı dava dosyasındaki uyuşmazlığı oluşturulan aktarılan davaların kapsamları duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmemiş, bir diğer ifadeyle aktarılan bu davaların konusunu teşkil eden taşınmazların hangi taşınmazlar olduğu ada ve parsel numaralarıyla birlikte sağlıklı biçimde ortaya konulmamış ve ayrıca 3402 sayılı Kanun’ un 11’inci maddesi hükmü uyarınca aktarılan davanın kapsamı belirlenip, aktarılan davanın konusunu oluşturan taşınmazlar hakkında yöntemine uygun şekilde askı ilanı yaptırılması ve öngörülen 30 günlük askı ilan süresi dolduktan sonra duruşmaya başlanması gerektiği halde, bu husus gözden kaçırılarak, aktarılan davanın kapsamındaki taşınmazlar hakkında yöntemine uygun şekilde askı ilanı yaptırılmaksızın yargılamaya başlanılarak esas hakkında karar verilmiştir.
3. Hal böyle olunca; Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, aktarılan ve aktarılması gerektiğinin değerlendirilmesi halinde Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1963/421 Esas sayılı dosyasıyla görülen davaya konu edilen taşınmaz ya da taşınmazların hangi taşınmaz ya da taşınmazlar olduğu, ada ve parsel numaraları duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmeli, bu yolla aktarılan davanın kapsamı sağlıklı biçimde saptanmalı, aktarılan davanın kapsamında kaldığı halde kadastro tespitleri yanılgı ile kesinleştirilmiş taşınmazların bulunduğunun anlaşılması halinde, sözü edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştirilmesinin hukuksal bir değer taşımayacağı düşünülmeli, aktarılan davanın kapsamında kaldığı belirlenen taşınmazlarla ilgili, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11 ve 27’inci maddelerinde öngörülen şekilde yöntemine uygun olarak askı ilanı yapılarak askı ilan tutanakları dosya arasına konulmalı ve askı ilan süresi dolmadan davaya devam edilemeyeceği gözetilmeli; bundan sonra hüküm kurulurken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “hükmün kapsamı” başlığını taşıyan 297’inci maddesinin (b) bendinde; tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile T.C. kimlik numaraları, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak, hangi davada kimlerin davacı veya davalı olduğunu ve yargılama sırasında ölen davacı veya davalıların mirasçılarının kimler olduğunu murisin isminin altında gösterecek şekilde gerekçeli karar başlığı oluşturulmalı; belirtilen şekilde düzenlenmeyen ve zorunlu yasal unsurları ihtiva etmeyen gerekçeli kararın temyiz denetiminin yapılabilmesinin mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, anılan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz itirazlarının kabulü ile bozma nedenine göre sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
Taraflarca HUMK’un 440/I’inci maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,12.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.