Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/12783 E. 2023/767 K. 16.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12783
KARAR NO : 2023/767
KARAR TARİHİ : 16.02.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine

Taraflar arasındaki asıl davada kadastro tespitine itiraz, birleşen davalarda elatmanın önlenmesi, kal ve muhdesat şerhinin kaldırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; birleşen davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulüne, dava konusu … ili, … ilçesi, … Mevkii, 1209 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile aynı yer 1209 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, 17.02.2016 tarihli rapor eki krokisinde 1209/ 28, 29, 33, 37, 38, 41, 42, 43, 44, 49, 50, 51, 54, 58, 60, 64, 67, 70, 72 ve 500 noktaları arasında gösterilen 5.026,22 m2 lik bölümünün davacılar / birleşen davada davalılar adına, 1209 ada 8 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.035,25 m2 lik bölümünün ise yine tespitteki niteliği ile çalışma alanın en son parsel numarası verilerek davalı ve birleşen davacı Hazine adına tescillerine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı / birleşen davada davacı Hazine vekili ile davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında; dava konusu, … ili, … ilçesi, …, … Mevki 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar, üzerindeki muhdesatlarla bilikte 20 yılı aşkın süredir asıl davada davacı, birleşen davada davalı … ‘nin zilyetliğinde olduğu belirtilmek suretiyle, daha önce Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/146 Esas sayılı dosyasında davalı olmaları nedeniyle malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.

2. Davacılar / birleşen davada davalılar vekili Menderes Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde; dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmazın vekil edenlerinin babaları … tarafından 1969 yılında imar ve ihya edildiğini ve o tarihten beri kullanıldığını, murisin 1983 yılında ölümünden sonra da vekil edenleri tarafından kullanılmaya devam edildiğini açıklayarak, taşınmazın vekil edenleri adına tescilini istemiştir.

3. Birleşen davada davacı Hazine vekili, asıl davada davacı olan … ve diğerlerinin, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olan dava konusu yere tecavüz ettiklerini ve yapılar yaptıklarını açıklayarak, davalıların müdahalesinin önlenmesini, yapıların kal’ini ve taşınmazların tutanaklarına … lehine konulan kullanıcı şerhlerinin kaldırılmasını istemiştir.

II. CEVAP
1.Asıl davada davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.

2.Asıl davda davalı Özdere Belediye Başkanlığı vekili davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.3.2012 tarih ve 2010/146 Esas, 2012/138 Karar sayılı kararı ile, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile davalıların taşınmazlara müdahalelerinin önlenmesine ve muhdesatların kal’ine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 26.11.2013 tarihli ve 2013/7542 Esas, 2013/10759 Karar sayılı kararıyla, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda genel arazi kadastro çalışmalarının yapıldığı, dava konusu taşınmazlara tutanak düzenlendiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na (3402 sayılı Kanun) göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinin sona erdiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine dosya … Kadastro Mahkemesine gönderilmiş ve Kadastro Mahkemesi tarafından yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birleşen davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile dava konusu … ili, … ilçesi, … Mevkii, 1209 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile aynı yer 1209 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, 17.02.2016 tarihli rapor eki krokisinde 1209/ 28, 29, 33, 37, 38, 41, 42, 43, 44, 49, 50, 51, 54, 58, 60, 64, 67, 70, 72 ve 500 noktaları arasında gösterilen 5.026,22 m2 lik bölümünün davacılar / birleşen davada davalılar adına, 1209 ada 8 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.035,25 m2’lik bölümünün ise yine tespitteki niteliği ile çalışma alanın en son parsel numarası verilerek davalı ve birleşen davacı Hazine adına tescillerine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı / birleşen davada davacı Hazine vekili ile davalılardan … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı / birleşen davada davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın beyanlar hanesinde davacılar lehine şerh konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklayarak hükmün bozulmasını istemiştir.

Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; haklarındaki davanın husumetten ret edilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını açıklayarak hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada kadastro tespitine itiraz, birleşen davalarda elatmanın önlenmesi, kal ve muhdesat şerhinin kaldırılması isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3316 sayılı Orman Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı / birleşen davada davacı Hazine vekili ile davalılardan … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 150,70 TL’nin temyiz eden … Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınmasına,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.