Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/12551 E. 2023/3606 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12551
KARAR NO : 2023/3606
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı … dava dilekçesinde; …. ilçesi … Mahallesinde bulunan, dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 1650 metrekare yüzölçümündeki tapusuz taşınmazda lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … ilçesi … Köyünde 1963 yılında yapılıp sonuçları 03.03.1967 – 01.04.1967 tarihleri arasında ilan edilip kesinleşen arazi kadastrosu çalışması, 05.07.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 12.05.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması mevcuttur.

II. CEVAP
Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2015 tarih ve 2015/70 Esas, 2015/628 Karar sayılı önceki kararıyla, davanın kabulü ile kadastro bilirkişilerinin 16.06.2015 havale tarihli raporu ve ek krokisinde (A) harfi ile gösterilen 750,79 metrekarelik bahçe, (B) harfi ile gösterilen 916,82 metrekarelik ev ve arsası, (C) harfi ile gösterilen 1038,18 metrekarelik tarla vasıflı yerlerin, ayrı ayrı parsel numaraları adı altında belirtilen vasıflarla davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2015 tarih ve 2015/70 Esas, 2015/628 Karar sayılı önceki kararı, davalı Hazine vekili ve müdahil talebinde bulunan … tarafından temyiz edilmiştir.

2. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 16.04.2018 tarih ve 2018/348 Esas, 2018/3057 Karar sayılı ilamıyla; “yöntemince taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin isabetsizliğine” değinilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozma ilamına Uyularak Verilen Karar
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının dava konusu ettiği yerin bulunduğu alanda tapulama çalışmalarının 1963 tarihinde başlandığı ve 1967 tarihinde kesinleştiği, dava konusu yerlerin bir tarafının dere ve çalılık, diğer tarafının ise taşlık çalılık belirtmesi yapılarak tescil harici bırakıldığı, ancak daha sonra A ve B ile gösterilen yerlerin davacı tarafından temizlenerek imar ve ihya edilmek suretiyle kullanıldığı, C ile gösterilen yerin ise zilyetliği 12 nolu parselin satışı ile birlikte davacı ve eşine devrettiği ve davacı ve ailesi tarafından kullanıldığı, dava tarihine kadar 20 yılı aşkın bir sürenin geçtiği, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda A, B ve C ile gösterilen bölümlerinin eğiminin %12 den az olduğu ve özel mülke elverişli olduğu, davacı adına aynı bölgede 40/100 dönüm sınırlamasının aşılmadığı, böylece davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile dava konusu Antalya ili … ilçesi … Mahallesinde bulunan kadastro bilirkişileri … ve …’ın 10.09.2019 tarihli rapor ve eki krokisinde A ile gösterilen 750,79 metrekarelik yerin bahçe vasfı ile Ulukapı Mahallesine ait en son ada ve parsel numarası ile, B ile gösterilen 916,82 metrekarelik yerin tarla vasfıyla … Mahallesi 186 adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle, C ile gösterilen 1038,18 metrekarelik yerin tarla vasfı ile … Mahallesi 186 adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde niza bulunduğunu, sadece ham toprağın sürülmesinin ya da taşları temizlenmesinin, bir yerde bina ve duvar yapılmasının, ağaç dikilmesinin imar – ihya sayılamayacağını, tescil davalarının niteliği gereğince taraf teşkilinin sağlanması bakımından davaya Orman İdaresinin de dâhil edilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunun’un (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesi kapsamında tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 14 ve 17 nci maddeleri, 6831 Sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun ), 4721 sayılı Kanun’ un 713 üncü maddesi,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 … içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.