Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/12356 E. 2023/5926 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12356
KARAR NO : 2023/5926
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2009/38 E., 2019/19 K.


KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasında görülen kadastro tespitine itiraz davasında İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (7.) Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında, …,… Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 64 parsel … 27.004,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, … oğlu … ‘un kıllanımında olduğu belirtilerek, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmıştır.

2.Davacı dava dilekçesinde; 101 ada 64 parsel … taşınmazın 35-40 yıldır zilyetliğinde bulunduğunu belirterek, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2019 tarih ve 2008/61 Esas, 2008/163 Karar … kararıyla; taşınmazın mera vasfında olmadığı ve davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 101 ada 64 parsel … taşınmazın orta malı olarak yapılan kadastro tespitinin iptali ile aynı ada ve parsel numarası altında “çayır” vasfında davacı … adına tespit ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 04.04.2019 tarih ve 2008/61 Esas, 2008/163 Karar … kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay (7). Hukuk Dairesinin 16.07.2009 tarih ve 2009/4123 Esas, 2009/3222 Karar … ilamıyla; “İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek, üç kişiden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu da hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılması, keşifte taşınmazın fotoğraflarının çekilmesi, ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı, mera bütünlüğünü bozucu nitelik taşıyıp taşımadığı ve mera ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında komşu parsellerle karşılaştırmalı, incelemeyi içeren ve taşınmazın eğimini gösteren, mevcut eğime göre taşınmazın teknik olarak çayır niteliğinde olmasının ve bu amaçla kullanılmasının mümkün olup olmadığını irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, çekişmeli taşınmazın niteliği değerlendirilirken komşu parsellerin nitelikleri ve hukuki durumları üzerinde durulması gerektiğinin de düşünülmesi, tespit bilirkişileri taşınmazın başında dinlenilerek tespit sırasında beyanları ile keşifteki beyanları arasındaki çelişkilerin giderilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozma ilamına Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu … parsel … taşınmazın doğusunun 101 ada 39 numaralı parsel, batısının 101 ada 63 ve 170 numaralı parseller, kuzeyinin 101 ada 39 numaralı parsel, güneyinin 101 ada 39 numaralı parsel ile çevrili olduğunu, dava konusu taşınmazın zemin durumu itibarı ile doğusunun, kuzeyinin ve güneyinin kuru dere, batısının ise 101 ada 63 nolu mera parseli ile çevrili olduğu, dava konusu parselin kuzeyden güneye doğru %20 lik bir eğimle başlayıp yaklaşık %50 lik bir eğimle son bulduğu, aynı eğim doğrultusunda güney yönündeki komşu olan 101 ada 39 nolu mera parseli ile sınır olduğu, diğer sınırlarında bulunan taşınmazlar üzerinde geven otu ve dağ kekiği gibi mera bitkilerinin bulunduğu, dava konusu taşınmazın üç taraftaki dere ve sonrasında mera taşınmazları ile arasında yüksek bir kot farkına sahip olan derelerin bulunduğu ancak bu derelerin özellikle ilkbaharda yağan yağmur ve kar sularının oluşturduğu, güney yönündeki derenin çok daha küçük olup dava konusu taşınmaz ile aralarında zeminde belirgin bir farklılık bulunmadığı, dava konusu taşınmazın üzeri her ne kadar çayır bitkileri ile örtülü ise de güney yönündeki 101 ada 39 nolu mera parseli ile aralarında doğal veya yapay ayırıcı herhangi bir unsurun bulunmadığı ve bu mera parseli ile bütünlük arz ettiği ve meraların devamı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli 101 ada 64 parsel … taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın davacının babasından kendisine intikal ettiğini, taşınmaz mera vasfında olmadığını, mera ile arasında dere yataklarının bulunduğunu, taşınmazın çayır olarak kullanıldığını, taşınmazın üzerinde yabani armut ve kuşburnu ağaçlarının olup taşınmaz üzerinde bazı mera bitkilerini bulunmasının taşınmazı mera haline getirmeyeceğini, ziraat raporları arasında çelişkinin mevcut olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, dosya içeriğine, bozma ilamlarının mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmazın mera vasfında olup olmadığı, mera vasfında değil ise taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 … Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 225,45 TL’nin temyiz edenden alınmasına,
1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.