Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/12248 E. 2023/1360 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12248
KARAR NO : 2023/1360
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/235 E., 2019/188 K.
KARAR : Davanın kısmen kabul, kısmen reddine
DAVA TÜRÜ : Mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (Mera tespit komisyonu kararının iptali)

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince son bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı … İdaresi vekili, davalı … vekili ve davalı … Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı … İdaresi vekili dava dilekçesinde; Aydın ili, … ilçesi, … Köyünde 4342 sayılı Mera Kanunu’nun (4342 sayılı Kanun) gereğince yapılan çalışmalarda dava konusu 34 parselin Mera Komisyonunca mera olarak tespit ve tahdit gördüğünü, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğunu, eylemli orman olan yerlerde mera tahsis kararının da öneminin olmadığını, dolayısıyla orman tahdit sınırları dışında kalması halinde eylemli orman hususunun da araştırılması gerektiği belirtilerek 15.04.2011 tarih, 238/7 sayılı İl Mera Komisyon kararının iptalini, … Köyü 34 parsel taşınmaza ilişkin mera tespit ve tahdidinin iptalini taşınmazın orman vasfıyla tespit ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazın mera olarak tespit edildiğini ve bu şekilde kesinleştiğini, taşınmazın bulunduğu köyde ve başkaca köylerde mera tespit ve tahdit çalışmaları yapıldığını ve bu çalışmalara itirazın taşınmazın mera özel siciline kayıtlı olmasından dolayı reddedildiğini, sonradan yapılan ağaçlandırma çalışmaları ile hak sahibi olunamayacağını, taşınmazın kanunda aranılan şartlar yerine getirilerek vasfında değişiklik yapılmadığını, amacının da değiştirilmediğini, davanın reddini savunmuştur.

Davalı … Belediyesi vekili ve davalı … Beldiyesi vekili ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2014 tarihli, 2011/187 Esas ve 2014/77 Karar sayılı kararı ile davalı taşınmaza ait hava fotoğraflarında, orman bilirkişilerinin 27.05.2013 havale tarihli raporlarında dava konusu taşınmazın tamamının 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1 inci maddesine göre Orman Sayılan Yerlerden olduğu, mera vasfını yitirmiş ve eylemli orman durumuna dönüşmüş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Aydın ili … ilçesi, … Köyü, … Mevkii 1 pafta 34 nolu parselin tamamı yönünden, Aydın İl Mera Komisyonu’nun 15.04.2011 tarihli 238/7 sayılı mera komisyonu kararının iptali ile, 34 parselin tapu kaydının malik bölümünün iptaline ve orman olarak hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV . BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili, Davalı … Belediyesi vekili ve … Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 31.03.2016 tarihli ve 2016/3171 Esas, 2016/3769 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesince çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonucun dosya içeriğine uymadığı, orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın Orman Yönetimine tahsis edildiğinin bilidirildiği ancak İlk Derece Mahkemesince çekişmeli taşınmazın orman bilirkişisinin beyan ettiği şekilde tahsis edilip edilmediği, tahsis edilmiş ise tahsise ilişkin belge ve haritaların getirilmediği, İlk Derece Mahkemesince, bu tahsise ilişkin tüm belgeler ve haritaların getirtilmesi gerektiği, ayrıca tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümleneceğinden İlk Derece Mahkemesince kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumuna göre ve 1952 yılında arazi kadastrosu ile mera olarak sınırlandırılan ve orman tahdit dışında olan taşınmazın sonradan ağaçlandırma yapılarak eylemli orman vasfını taşımayacağının düşünülmemesinin doğru olmadığı , taşınmazın Orman Yönetimine tahsis edilmiş ise tahsis kararının değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması, aksi halde davacı … Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma sonrası mahkememizce yapılan keşif neticesinde dosyaya sunulan 10.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve 20575,62 m2’lik kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde bulunduğu, B harfi ile gösterilen 220227,90 m²’lik kısmın eylemli orman olduğu, Hazinenin 21.02.2017 tarihli yazı cevabında da dava konusu … Mahallesi 34 (yeni 129 ada 2 parsel) parsel ile ilgili tahsis kararının bulunmadığının bildirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Aydın ili, … ilçesi, … Mahallesi 34 (yeni 129 ada 2 parsel) parselde kain 240803,52 m2’lik dava konusu taşınmazın Aydın il Mera Komisyonunca mera niteliğinde olduğuna ilişkin yapılan tespitin 10.12.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve 20575,62 m2’lik kısmına ilişkin mera niteliğinde olduğuna ilişkin tespitinin iptali ile Aydın ili … ilçesi … Mahallesi 34 (yeni 129 ada 2 parsel) in 10.12.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve 20575,62 m2’lik kısmın orman vasfı ile hazine adına tesciline, aynı raporda B harfi ile gösterilen 220227,90 m²’lik kısmın mera vasfı ile Hazine adına Mera Özel Siciline tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı … İdaresi vekili, davalı … vekili ve davalı … Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı … İdaresi vekili;dava konusu 34 parselin B harfli bölümü yönünden ret kararı verilmesinin doğru olmadığını, 10.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda bu kısmın da orman olduğunun tespit edildiğini, eylemli orman olan bir yerde mera tahsis kararının öneminin olmadığını, kısmen kabul kararına rağmen lehe vekalet ücretine de hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtayca inceleme sonucu ortaya çıkacak nedelerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı … vekili; dava konusu taşınmazın mera vasfıyla 1952 yılında tespit ve tescil edildiğini, orman tahdidinin ilk kez 1969 yılında yapıldığını, meranın tespit ve kesinleşme tarihi ile orman tahdidinin kesinleşme tarihi arasında arasında 17 yıl olduğunun mahkemece gözardı edildiğini, sonradan yapılan ağaçlandırma ile hak sahibi olunamayacağını, taşınmazın mera vasfının kanuna uygun şekilde değiştirilmediğini, davacının da bu hususta bir girişiminin olmadığını, tahsis amacının değiştirilmediğini, hukuken mera olduğunu, bu nedenler ve sair nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı … Belediyesi vekili; bozmada belirtilen hususların tam olarak yerine getirilmediğini, yapılan itirazların değerlendirilmediğini, taşınmazın şiddetli erozyona uğradığının belirtildiğini, orman vasfında olan bir taşınmazın şiddetli erozyona uğrayamayacağını, bilirkişi raporunun mera ile ilgili tutanaklarla çeliştiğini, bu çelişkilerin de mahkemece giderilmediğini, resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin de bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

7139 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin Cine Belediye Başkanlığından alınmasına,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.