Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/12210 E. 2023/995 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12210
KARAR NO : 2023/995
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/16 E., 2018/296 K.
KARAR : Davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki Zilyetliğe Dayalı Tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemecesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar Hazine ve Orman İdaresi yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … dava dilekçesinde; Bingöl ili Merkez ilçesi … Köyü … Mevkiinde bulunan 1237 parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki taşınmaza 1996 yılında ev ve ahır yaptığını, on sekiz yıldır dava konusu taşınmazı kullandığını, ancak kamulaştırma işlemleri sırasında taşınmazın davalı … adına tespit edildiğini, taşınmaz üzerinde daha öncesinde babasının ve dedesinin de tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek, Bingöl ili Merkez ilçesi … Köyü … Mevkiinde kain 1237 parsel sayılı taşınmazın yanında üzerinde ev ve ahır bulunan taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesi gereği adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davacı ile ilgisi bulunmadığını, taşınmazın Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından kendisine verildiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

2. Dahili davalı … İdaresi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın orman olduğunu, mülkiyetinin zilyetlik ile kazanılamayacağını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

3. Dahili davalı Hazine vekili davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2016 tarih ve 2014/196 Esas, 2016/20 Karar sayılı önceki kararı ile, davanın kısmen kabulüne, Bingöl ili Merkez ilçesi … köyü, … mevkiinde bulunan fen bilirkişileri … ve … tarafından düzenlenen 17.12.2015 hakim havale tarihli raporuna ekli krokide “F2” harfi ile gösterilen 181.85 m2’lik taşınmazın davacı … TC kimlik numaralı davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen önceki kararı, dahili davalılar Hazine vekili ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 07.11.2017 tarih ve 2016/4822 Esas, 2017/9025 Karar sayılı kararıyla, “dava dilekçesindeki açıklamaya göre davanın, 4721 sayılı Kanun’un 713 üncü maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkin olduğu, davacının başlangıçta davalı … aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığını, daha sonra tescil harici bırakılan taşınmaz dava konusu yapılmış gibi Hazine ve Orman İdaresi’nin davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanmasının mümkün olmadığını, buna göre başlangıçta davalı …’a karşı açılan davanın dava konusu yapılmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, dahili davalılar Hazine ve Orman İdaresi yönünden ise davaya dahil edilmeleri re’sen taraf sıfatı kazandırmayacağından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına” karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozma ilamına Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; “davalı …’a karşı açılan davanın dava konusu yapılmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, dahili davalılar Hazine ve Orman İdaresine karşı açılan davanın husumet nedeniyle, dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde davalı …’a karşı dava açıldığının açık şekilde belirtildiğini, bozma kararından önce alınan fen bilirkişi raporunda E ve F harfi ile gösterilen yerin tescil harici bırakıldığının anlaşıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre dava, 4721 sayılı Kanun’un 713 üncü maddesi kapsamında tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun’un 713 ncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 14 ve 17 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi karının ONANMASINA,

44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin temyiz eden …’den alınmasına

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.