Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/11999 E. 2022/6163 K. 27.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11999
KARAR NO : 2022/6163
KARAR TARİHİ : 27.06.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı … tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucu, … ili Erdemli ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 222 ada 75 parsel sayılı 4.234,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ve üzerindeki bahçenin … evlatları …, … ve …’ın kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına 11.06.2010 tarihinde tespit ve 26.07.2010 tarihinde tescil edildikten sonra, 1/3 hissesi dava tarihinden önce 06.05.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca …’a satılarak tescil edilmiş, yargılama sırasında ise geriye kalan kısmın 70569/ 211708 hissesi 22.12.2017 tarihinde …’e, 211709/635124 hissesi ise 03.09.2019 tarihinde …’a satılarak bu kişiler adına tescil edilmiştir.
Davacı …, Erdemli ilçesi … Köyü 222 ada 73 parselin kendisinin tapulu taşınmazı olduğunu, bu taşınmazın bitişiğindeki 222 ada 75 parselin içerisinde bulunan 931,05 m2’lik kısmın ise zilyedi olduğunu, ecrimisil ödediğini, taşınmazın 1/3’ünün …’a satıldığını, 2/3’ünün ise Maliye Hazinesi üzerinde olduğunu ileri sürerek, her iki davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile 931,05 m2’lik kısmının adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapılan yapılarak … adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı …’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece, davanın, taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesi talebine ilişkin olduğu kabul edilmek suretiyle, davacının davasını 23.02.2015 tarihinde açtığı, dava konusu 222 ada 75 parsel sayılı taşınmazın 6292 Kanun kapsamında 06.09.2014 tarih ve 8910 yevmiye nolu tapu senedi ile davalı … adına kayıt ve tescil edildiği, dolayısıyla davanın bu tarihten sonra açıldığı, iş bu davanın taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte açılması gerektiği, eş söyleyişle taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı …’a dava tarihinden önce satış işlemi yapıldığından Mahkemece, davanın, şerhin düzeltilmesi isteği olarak nitelendirilmesi ve buna bağlı emsal Yargıtay kararlarına dayanılarak ret hükmünün gerekçelendirmesi doğru görülmemiş, davanın aynı zamanda Hazineye karşı da açıldığı ve hatta hüküm tarihinden sonra ancak Yargıtay incelemesinden önceki bir tarihte Hazine adına kayıtlı olan kısımların da 6292 sayılı Kanun gereği şahıslara satıldığı gözetilerek, mahkemenin gerekçesinin değiştirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/ taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan Hazinenin satış işlemi 6292 sayılı Kanuna dayanan idari işlem niteliğinde olup, bu satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince; davacı, eldeki davayı 23.02.2015 tarihinde açmış olup dava konusu 222 ada 75 parselin 1/3 hissesi 6292 sayılı Kanun uyarınca 06.05.2014 tarihinde davalı …’a satılarak tapuda adına tescil edilmiştir. Davalı … yönünden bu dava kendisine yapılan satış işleminden sonra açılmış olup, dava açıldığı tarihte ve karar tarihinde 2/3 hisse davalı … adına kayıtlı olduğu halde, davalı … yönünden hiç gerekçe gösterilmeden ret hükmü kurulmuştur. Dava konusu taşınmazın davalı … adına kayıtlı bulunan 2/3 hissenin bir kısmı dava açıldıktan ve karar verildikten sonra fakat Yargıtay incelemesinden önce 6292 sayılı Kanun uyarınca 22.12.2017 tarihinde …’e, kalan kısmı ise 03.09.2019 tarihinde …’a satıldığına ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki bu satış işlemlerinin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmiş olması isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün gerekçesinin düzeltilmesi suretiyle onanması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/son fıkrası gereğince gerekçesinin değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA; davacı …’ ın sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE; taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.