Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/11820 E. 2022/6747 K. 06.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11820
KARAR NO : 2022/6747
KARAR TARİHİ : 06.09.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı … İdaresi, … ili Banaz ilçesi … Köyü 1566, 1568, 1567, 1565, 1552, 1569, 1564, 1571, 1562, 1523 ve 1570 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman sınırları içerisinde kalmasına rağmen mera komisyon kararı ile mera olarak tahsis edildiğini ileri sürerek, mera komisyon kararının iptali istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine ilişkin önceki hüküm, temyiz üzerine Yargıtayca; “davanın devamı sırasında yörede orman kadsatrosu yapılıp ilan edilmiş olduğundan, eldeki davanın tahdidin kesinleşmesini önleyeceği açıklanarak, mera komisyon kararının iptali davasının elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davası hakkında kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi ve sonucunun beklenmesi” gereğine değinilmiştir.
Görevsizlik kararı uyarınca orman kadastrosuna itiraz davasına ilişkin dava dosyasının gönderildiği Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile dava konusu 1564 parsel sayılı taşınmazın “A” harfi ile gösterilen 1.714,55 m2 mesahalı kısımla “B” harfi ile gösterilen 1.975,42 m2 mesahalı kısımın tespitlerinin iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, “C” harfi ile gösterilen 8.310,03 m2 kısmın tespit gibi tapuya tesciline, 1568 parsel sayılı taşınmazın “A” harfi ile gösterilen 9.574,39 m2 mesahalı kısmın tespitinin iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, “B” harfi ile gösterilen 5.025,61 m2 mesahalı kısmın tespit gibi tapuya tesciline, 1552 parsel sayılı taşınmazın “E” harfi ile gösterilen 22.725,93 m2 mesahalı kısmın tespitinin iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, “D” harfi ile gösterilen 15.674,07 m2 mesahalı kısmın tespit gibi tapuya tesciline, 1567 parsel sayılı taşınmazın “A” harfi ile gösterdikleri 4.791,51 m2 mesahalı kısmın kadastroca yapılan tespitinin iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, “B” harfi ile gösterilen 2.008,49 m2 mesahalı kısmın tespit gibi tapuya tesciline, 1562 parsel sayılı taşınmazın “A”harfi ile gösterdikleri 1.912,82 m2 mesahalı kısmın tespitinin iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, “B” harfi ile gösterilen 27.437,18 m2 mesahalı kısmın tespit gibi tapuya tesciline, 1523 parsel sayılı taşınmazın “C” harfi ile gösterilen 64.505,23 m2 mesahalı kısmın tespitinin iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, “A” harfi ile gösterilen 13.264,61 m2 mesahalı ve “B” harfi ile gösterilen 4.094,77 m2 mesahalı kısımların tespit gibi tapuya tesciline, 1565, 1566, 1569 ve 1571 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali İle; taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 1570 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … İdaresi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 1564 parsel sayılı taşınmazın fen memuru bilirkişilerinin dosyada mevcut krokili raporlarında “A” ve “B” harfi ile gösterdikleri kısmının, 1568 parsel sayılı taşınmazın “A”harfi ile gösterdikleri kısmının, 1552 parsel sayılı taşınmazın “E” harfi ile gösterdikleri kısmının, 1567 parsel sayılı taşınmazın “A” harfi ile gösterdikleri kısmının, 1562 parsel sayılı taşınmazın “A” harfi ile gösterdikleri ksmının, 1523 parsel sayılı taşınmazın “C” harfi ile gösterdikleri kısmının ve 1565, 1569 ve 1571 parsel sayılı taşınmazların tamamının toprak yapısı ve bitki örtüsü, üzerindeki ağaçların yaşı ve yapılara göz önüne alındığında orman vasfında oldukları, daha öncelerinin de orman olduğu, bu parsellerin bu kısımları dışında kalan kısımları ile 1570 Parsel sayılı taşınmazın tamamının mera olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de, eldeki davanın orman kadastrosuna itiraz davası olduğu ve dava konusu taşınmazların eski tarihli belgelerdeki durumu esas alınarak çözümlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, taşınmazların orman kadastrosuna göre konumları dikkate alınarak karar verilmiş ve bu suretle uyulan bozma ilamında belirtilen hususlar yerine gertirilmeksizin yanlış ve hatalı uygulama sonucu hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmek için Mahkemece, öncelikle yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ve varsa ilgili Yargıtay ilamlarının örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, öncelikle yörede 1968 yılında yapılan orman kadastrosuna ait orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli ve taşınmazın 1968 yılında yapılan orman kadstrosuna göre konumları belirlenmeli, taşınmazların 1968 yılında yapılan orman kadstrosunun sınırları içerisinde kalan bölümlerinin eldeki davaya konu olmadıklarına dikkat edilmeli; bilahare, getirtilen eski tarihli belgeler çekişmeli taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişileri ile orman bilirkişi eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak temyize konu taşınmazın niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten, müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı ve çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmeli, taşınmazların eski, tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu belirlenen bölümleri hakkında davanın kabuılü ile taşınmazların orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, eldeki dava orman kadatrosuna itiraz davası olduğu halde taşınmazların tapuya tesciline ve hüküm kesinleştiğinde dava dosyasının tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi ve ayrıca 3402 sayılı Kanun’un 36/a maddesinin uygulanmaması da isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.