YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11650
KARAR NO : 2022/10598
KARAR TARİHİ : 22.12.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasındaki davanın sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … İdaresi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli….., köyü 168 ada 20 parsel sayılı 1833 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz, yörede 2012 yılında 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmalarda 1362 ada 20 parsel numarasıyla 1848,88 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğiyle işlem görmüştür.
Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından,….., Köyü çalışma alanında ve davalı adına kayıtlı bulunan 1362 ada 20 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerdeki 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49 ve 50 OTS noktalarını gösterir şekilde orman tahdit haritasının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneği, yöreye ait en eski tarihli ve 1979 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirtildikten sonra yapılacak keşif sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş olup; Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 22.11.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanun’un 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması vardır. Tesis kadastrosu ise 1991 yılında yapılmıştır.
Mahkemece, bozma kararına uyulmuş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiş, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman kadastro, aplikasyon vs. çalışmalarına ilişkin tutanakların, haritaların tamamı dosya arasına alınmamış, zeminde orman sınır noktaları bulunmadığı gibi, bilirkişilerce orman sınır noktaları yöntemince tespit edilip zemine aplike edilmemiş ve ayrıca 1979 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları usulünce incelenmemiş ve rapor ekinde çakıştırmalı hava fotoğraflarına yer verilmediğinden rapor denetlenememiştir. Ayrıca dava konusu taşınmaza komşu taşınmazlara ilişkin dava olup olmadığı araştırılmamış, dolayısıyla mevcut davalar birleşik kroki üzerinde gösterilmemiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılması için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli ve 1979 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritaları, orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ve varsa aplikasyon çalışmalarına ilişki belgeler dosyaya getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi kurulu ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmek suretiyle tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli ve çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilerek giderilmeli; tutanaklar arasında uyumsuzluk olması halinde tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı … İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.