Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/11609 E. 2021/9846 K. 30.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11609
KARAR NO : 2021/9846
KARAR TARİHİ : 30.09.2021

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiş olup hükmün davacı ve müdahiller vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sırasında, … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve davacılar ile asli müdahillerin hissedarı oldukları eski 71 parsel sayılı 141.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 150 ada 10 parsel numarasıyla ve 111.819,14 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar adına tapuda kayıtlı olan eski 70 parsel sayılı 96.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 150 ada 11 parsel numarasıyla ve 128.265,87 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı … ve arkadaşları, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve bu eksikliğin davalılara ait taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek dava açmışlardır. Yargılama sırasında asli müdahiller … ve arkadaşları, aynı gerekçelerle davaya katılmışlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazların uygulama kadastrosu tespiti gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hükmün, davacılar ve asli müdahiller vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 29.04.2019 tarihli ve 2019/1825 Esas, 2019/3155 Karar sayılı ilamıyla, “Davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğu, çekişmeli eski 71 (yeni 150 ada 10) parsel sayılı taşınmazda, davacılar ve asli müdahillerin yanında çok sayıda hissedar bulunduğunun dosyaya getirtilen tapu kaydından anlaşıldığı, dava sonucunda verilecek kararla, davada taraf olmayan diğer müşterek maliklerin de hukuku etkileneceğinden, onların da davada taraf olarak yer almaları gerektiği, paylı (müşterek) mülkiyette bir paydaşın, diğeri adına dava açma ya da savunma yapma yetkisinin bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, Mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulamayacağı açıklanarak, davacı tarafa çekişmeli eski 71 (yeni 150 ada 10) parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarının da davaya katılımlarını sağlamak üzere yöntemince süre ve imkan tanınması, taraf teşkilindeki eksikliğin tamamlanması halinde yargılamaya devamla tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek sair hususlar incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına karşı direnilerek önceki hükümde yazılı olduğu gibi 12.12.2021 tarihli hüküm tesis edilmiş ve direnme kararı davacılar ve müdahil davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın, Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesine dayalı olarak yapılan kullanım kadastrosuna itiraz davası niteliğinde bulunduğu, bu madde uyarınca yapılacak çalışmanın, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi amacına yönelik olduğu, diğer bir anlatımla taşınmazların mülkiyetinin kim ya da kimlere ait olduğu hususunda bir değerlendirme ya da yargılama yapılmadığı, diğer yandan bu tür davalarda istenilen talebin bölünemez nitelikte olduğu, davacının payı oranında işlemin doğruluğunun denetlenmesini istemesinin davanın niteliği gereği mümkün bulunmadığı, verilecek kararların da taşınmazın tamamı hakkında olabileceği, bu nedenle TMK’nin 693/3. maddesi uyarınca her bir paydaşın diğer paydaşları temsilen dava açabileceği anlaşılmakla, Yerel Mahkemenin bu hususlara ilişen direnme kararının yerinde olduğu kabul edilerek, işin esasının incelenmesine geçildi.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan direnmeye ilişkin hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 30.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.