Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/11558 E. 2021/12443 K. 14.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11558
KARAR NO : 2021/12443
KARAR TARİHİ : 14.12.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.12.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı … vekili Avukat … ve karşı taraftan davacı Hazine vekili Avukat … ile feri Müdahil Orman idaresi vekili Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar 561 parsele yönelik olarak Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle “Davalılar …, … ve … ile …’ün çekişmeli 561 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazların bakımından; 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı Kanun’lar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet Ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19.4.2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26.04.2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girdiği ve aynı Kanun’la 17.10.1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırıldığı, 6831 sayılı Kanun’un bazı maddelerinde de değişiklikler yapıldığı, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konuların düzenlendiği, bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi” gereğine değinilmiştir
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yapılan yargılama sonunda 560 parsel sayılı taşınmaz yönünden birleşen İstanbul 9 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/63 Esas sayılı dosyasıyla ilgili kararımız onanmış olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2007/332 Esas sayılı dosyasında davalı … aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine ilişkin karar onandığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2007/332 Esas ve birleşen 2009/156 Esas sayılı dosyalarında davalılar …, … ve … yönünden davanın kabulü ile … ilçesi, … köyü, 561 parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Orman Vasfı ile Tapuya Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,dava dilekçesinde açıklamaya göre Hazinenin 2/B iddiasıyla açtığı tapu iptal tescil talebine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” hükümleri usulünce değerlendirilmemiştir. Çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanun’un 3302 sayılı Kanun’la değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden ve halen davalı adına tapu sicilinde kayıtlı olduğu, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulduğu anlaşıldığına göre, 6292 sayılı Kanun’un 7/1-a maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı, açılan davalardan vazgeçileceğine ilişkin âmir yasa hükmünün re’sen gözetilmesi gerektiği, davadan vazgeçilmesi için tapu kayıt maliklerine idareye başvuruya ilişkin veya başkaca her hangi bir yükümlülük getirilmediği, açılan davalardan vazgeçilmesinin kanunun emredici hükmü gereği olduğu, buradaki vazgeçmenin HMK’nin 307. maddesinde düzenlenen; “davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” olarak tanımlanan “davadan feragat” niteliğindeki bir vazgeçme olmadığı, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme olduğu gözetilerek, “davacı Hazinenin 6292 sayılı Kanun uyarınca davasından vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin davacı Hazineden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı …’a verilmesine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.