Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/11519 E. 2022/731 K. 03.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11519
KARAR NO : 2022/731
KARAR TARİHİ : 03.02.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı … …, … …, … … ve … … mirasçılarının davasının kabulüne, diğer davaların reddine karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili ve davacı/müdahil … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Bismil İlçesi çalışma alanında bulunan 73 parsel sayılı 245.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir.
İtirazı Kadastro Komisyonunca reddedilen …, tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; … …, …, … … ve … kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; ….. miras yoluyla gelen hak, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ….. miras yoluyla gelen hak, tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; ….. miras yoluyla gelen hakka; … ve ….. irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; … tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı … …, … …, … … ve … … mirasçılarının davasının kabulüne, diğer dava ve taleplerin ayrı ayrı reddine, müdahale talebinde bulunan …’ın müdahale talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı/müdahil … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, nüfus kayıtlarının incelenmesinde, davacılardan…’un 01.10.1991 tarihinde çocuksuz öldüğü, eşi ….un ise kendisinden sonra 2003 yılında öldüğü, ….un mirasçılarından çoğuna özellikle de kendisinden sonra ölen eşi …..’un mirasçılarına davetiye çıkartılarak davadan haberdar edilmedikleri, yine müdahillerden ….’ın 28.11.2001 tarihinde öldüğü, mirasçıların davadan haberdar edilmedikleri halde yargılamaya devam edilerek aleyhlerine hüküm kurulduğu ve kararın da kendilerine tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Aynı şekilde davacı … … mirasçılarından …’ın ve davacı … … mirasçılarından …..’ın 2012’de, davacı … … mirasçılarından …ve…’ın 2014’te öldükleri, mirasçılarına davetiye çıkartılarak davadan ve karardan haberdar edilmedikleri anlaşılmaktadır.
Ayrıca aleyhine karar verilip karardan haberdar edilmeyen ve dosya kapsamından ….ın gayri resmi eşi olduğu anlaşılan müdahil …..’ın nüfus kaydı dosya içerisinde bulunmadığından sağ mı ölü mü olduğu, ölü ise mirasçılarının davadan haberdar edilip edilmedikleri tespit edilememektedir.
Bu haliyle davada, taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması, yargılamanın her aşamasında re’sen gözönünde bulundurulması gereken dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Bunun yanı sıra 6100 sayılı HMK’nin 297. maddesi uyarınca, davanın taraflarının kararda doğru ve eksiksiz şekilde gösterilmeleri gerekir. Mahkemece, karar başlığında tarafların tümünün gösterilmediği anlaşılmakta olup, bu haliyle karar başlığının da anılan yasa maddesi hükmüne uygun düzenlendiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davacı…, …,… … ve müdahil….. ile yapılacak araştırma sonucu ölü olduğu tespit edildiği takdirde müdahil ….’ın mahkemece tespit edilecek mirasçılarına usulünce duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmek suretiyle yöntemine uygun şekilde taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması ve ayrıca usul ve yasaya aykırı şekilde gerekçeli karar başlığı oluşturulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile Yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince … ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 03.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.