Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/11048 E. 2023/2833 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11048
KARAR NO : 2023/2833
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kullanım kadastrosu sırasında, İstanbul ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 107 ada 7 parsel sayılı 83,22 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 20 yıldan beri …’nın kullanımında olduğu şerhi verilerek, bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; vekil edeninin dava konusu taşınmazda 20 yılı aşkın süredir zilyet olduğunu, taşınmazın 1942 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığını, 1984 yılında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, ancak daha sonra 2008 yılında yapılan fenni hataların düzeltilmesi işlemleri sırasında orman sınırları içinde bırakıldığını, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda vekil edenin kullanımında bulunan 850,94 m2 alanın 661,95 m2 lik kısmında işlem yapılmadığını, 2008 yılında yapılan fenni hataların düzeltilmesi işleminin hukuka aykırı olduğunu, bu işlem ile taşınmazın vasfının değiştirildiğini, 2008 yılında yapılan işlemlerin 02.05.2008 tarihinde ilana çıkarıldığını ve 03.06.2008 tarihinde kesinleştiğini, huzurdaki davanın 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde açıldığını, 2010 yılında yapılan çalışmalarda vekil edeninin zilyetliğinde olan 850,94 m2 alanın vekil edeni adına ilan edilmemesi üzerine mülkiyet hakkının 850,94 m2 olarak tespiti talebiyle Suytanbeyli Kadastro Mahkemesi’nin 2010/1395 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ancak dava konusu alanın orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile davanın ret edildiğini, kararın Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesi tarafından, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle bozulduğunu, genel mahkemede yapılan yargılama sonucunda da davanın kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğu tespiti yapılarak ret kararı verildiğini, aslında bu davanın mülkiyete ilişkin oluğunu, 2008 yılında 115 nolu orman kadastro komisyonu tarafından yapılan işlem ile ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü sürenin 3.6.2018 tarihinde dolacak olması nedeniyle iş bu davanın açıldığını açıklayarak, dava konusu parselde vekil edeninin 2/B hükmüne dayalı mülkiyet miktarının 850,94 m2 olarak tespitine, 2/B uygulaması dışında tutulan 661,95 m2 nin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline, mümkün olmaz ise 2/B dışında tutulan 661,95 m2 bakımından 2/B uygulaması kapsamında vekil edeninin kullanıcı ve 20 yılı aşkın süredir zilyet olarak beyanlar hanesine tesciline ve karar kesinleştiğinde tapuda vekil edeni adına malik sıfatı ile kesin tahsis ve tescil işleminin yapılmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalılardan Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.

2.Davalılardan Orman İdaresi vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/186 Esas sayılı dosyası ile açtığı davasında da 107 ada 7 parselde kain taşınmazın 2/B uygulaması nedeniyle yapılan tespitin iptali ile taşınmazdaki mülkiyet miktarının 850 metrekare olarak tespitini talep ettiği, davacının işbu davaya konu talebi ile İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/186 Esas sayılı dosyasına konu talebinin esasında aynı hususlara ilişkin olduğu, İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/186 Esas sayılı dosyasında verilen kararın henüz kesinleşmediği, mahkemelerinde açılan bu dava ile İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/186 Esas sayılı dosyasında tarafların, dava konusunun ve dava sebebinin aynı olduğu gerekçesi ile davanın derdestlik nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/186 Esas sayılı davasında Orman İdaresinin davaya dahil edilmesi isteklerinin, davanın kadastro tespitine itiraza ilişkin olduğu gerekçesi ile ret edildiğini, bu davanın sonucu beklenmeksizin eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddinin doğru olmadığını açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafından aynı yere ilişkin olarak … Kadastro Mahkemesine dava açıldığı, dosyanın görevsizlikle İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ise de hükmün kesinleşmediği, davanın derdest olduğu, davacı tarafından aynı istemle aynı parsele ilişkin olarak yeniden dava açıldığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3116 sayılı Orman Kanunu (3116 sayılı Kanun), 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun)

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, temyiz edenin sıfatına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 125,50 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.