Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/11046 E. 2023/5137 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11046
KARAR NO : 2023/5137
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/951 E., 2019/2902 K.
KARAR : İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/146 E., 2018/576 K.

Taraflar arasındaki orman iddiasından kaynaklı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. … ili … ilçesi … Mahallesi, … Yanı mevkiinde kain, 1662 parsel no’lu taşınmaz 766 … Tapulama Kanunu (766 … Kanun) gereğince dava dışı … adına tarla vasfıyla tespit edilmiş, akabinde taşınmazda devirler meydana gelmiş ve en son satış yoluyla davalı adına tescil edilmiştir.
2. Davacı … İadresi vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili … ilçesi … Mahallesi Çiftlik Yanı mevkiinde kain, 1662 parsel no’lu taşınmazın öteden beri devlet ormanı olduğu kesinleşmiş orman kadastro sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu yerin kısmen orman sınırları içerisinde bulunduğunun açık olduğu, orman arazilerinin kişisel mülkiyete konu edilemeyeceği, zamanaaşımı ve zilyetlik iddiasında bulunulamayacağı, orman arazilerinin Anayasa tarafından da koruma ve güvence altında bulunduğu, yıllar içerisinde taşınmazın kadastro çalışmaları ve tapulama işlemlerine tabi tutularak orman sınırları içerisinde olduğu halde tarla vasfındaymışcasına tapuya tescil edildiği, bu durumda davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, … ili … ilçesi 1662 parsel … taşınmazın fen bilirkişisinin 10.11.2017 havale tarihli raporunda “A” harfi ile gösterilen 957.29 m2 lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile maliye hazinesi adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu parsel üzerindeki orman varlığının insan eliyle ve açma suretiyle yok edildiğini, 27.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerindeki hususların mahkemece dikkate alınmadığını, hava fotoğraflarının bilirkişi heyetince stereoskop aleti ile incelenmemesinin dava konusu parselin geçmişinin orman olup olmadığının anlaşılması yönünden önemli bir eksiklik olduğunu, ayrıca raporda sadece 1954 tarihli hava fotoğrafının irdelenmesi, diğer yıllara ait hava fotoğraflarının incelenmemesinin de hatalı olduğunu, dava konusu parselin orman toprağı olup olmadığının bilimsel yöntemlerle araştırılmadığını, dava konusu parselin tamamının memleket haritalarında yeşil alanda görüldüğünü, yerel mahkeme hükmünün istinaf nedenleri doğrultusunda yapılacak istinaf incelemesi sonucunda (bilirkişi raporunun eki krokilerde B harfiyle gösterilen 1.542,71 m2lik kısımla ilgili olarak) fazlaya ilişkin talebin reddine dair kısmının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Yerel Mahkemenin, eksik inceleme ve araştırma yaptığını, delillerin takdirinde yanılgıya düştüğünü, yerel mahkemenin tüm delilleri toplamadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin takyidatlı tapu ve kadastro kayıtları, memleket kadastroları, hava ve uydu fotoğraflarının celp edilmediğini, İlk Derece Mahkemesinin hükmüne dayanak yaptığı bilirkişi raporlarının bu sebeple hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın bulunduğu yerde usul ve yasaya uygun bir keşif yapılmadığını, Yerel Mahkemenin hükmüne dayanak yapmış olduğu orman bilirkişi raporunda dava konusu parselin A harfiyle gösterilen 957,29 m2 kısmının Devlet Ormanı olduğu hususundaki raporunun usul ve yasaya aykırı olduğu gibi maddi gerçeklere de aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman orman ya da orman toprağı olmadığını, geçmişten beri özel mülkiyete tabi olarak kullanıla geldiğini, ayrıca taşınmazın raporda A harfi ile gösterilen kısmının fiili orman da olmadığını, açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/146 Esas 2018/576 Karar … kararının kaldırılmasına, Davacının davasının kabulüne, dava konusu Tekirdağ ili Çerkezköyilçesi Kızılpınar Mahallesinde bulunan 1662 parsel … taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiğini, İlk Derece Mahkemesi delillerin takdirinde yanılgıya düştüğünü, yerel mahkemenin tüm delilleri toplamadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin takyidatlı tapu ve kadastro kayıtları, memleket kadastroları, hava ve uydu fotoğraflarının celp edilmediğini, yerel mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı bilirkişi raporlarının bu sebeple hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın bulunduğu yerde usul ve yasaya uygun bir keşif yapılmadığını, bu eksikliklerin giderilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmaarına rağmen Bölge Adliye Mahkemesinin, bu eksikliklerin hiçbirini gidermeden ve dikkate almadan aleyhlerine söz konusu taşınmazın tümden orman vasfında olduğundan bahisle davacı tarafın davasını tümden kabul etmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin kararını gerekçelendirmemiş olduğunu, İlk Derece Mahkemesi hükmüne dayanak yapmış olduğu orman bilirkişi raporunda dava konusu parselin A harfiyle gösterilen 957,29 m2 kısmının Devlet Ormanı olduğu hususundaki raporunun usul ve yasaya aykırı olduğu gibi maddi gerçeklere de aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman orman ya da orman toprağı olmadığını, geçmişten beri özel mülkiyete tabi olarak kullanıla geldiğini, ayrıca taşınmazın raporda A harfi ile gösterilen kısmının fiili orman da olmadığını, bilirkişi raporunda açıkça taşınmazın 1.542,71 m2 lik kısmının Devlet Ormanı sayılmayan yerlerden olduğu açıkça yazıldığı halde Bölge Adliye Mahkemesinin dosya kapsamına aykırı olarak taşınmazın bu kısmını da orman vasfında saymasının usul ve yasaya ve tüm dosya kapsamına açıkça aykırı olduğunu açıklayarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, orman vasfıyla Hazine adına tescil şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6831 … Orman Kanunu’nun 1 ve 7 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 215,45 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.