Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/10925 E. 2023/5877 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10925
KARAR NO : 2023/5877
KARAR TARİHİ : 06.11.2023


MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/119 E., 2020/316 K.


KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/7 E., 2019/51 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine ve davacı-davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 5304 … Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu (5304 … Kanun) ile değişik 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 4 üncü maddesine göre yapılmıştır. Yargılama sırasında kadastrosu 5304 … Kanun’a göre yapılan ormanlarda 2/B uygulaması yapılmış olup sonuçları 01.10.2013 tarihinde askı yoluyla ilan edilmiştir.

Kadastro sırasında … Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 156 ada 3 parsel … 15.493,00 metrekare yüzölçümündeki bir katlı kargir ev, samanlık, fırın, depo ve fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaz ise Şubat 1961 tarihli ve 335 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmak ve Terme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/250 Esas … dosyasında davalı olduğundan söz edilmek suretiyle malik hanesi açık tutularak tutanak kadastro mahkemesine gönderilmiş; Kadastro Mahkemesinin 21.05.2010 tarihli ve 2009/9 Esas, 2010/45 Karar … dosyası ile taşınmazın malik hanesinin açık tutulması nedeni olarak gösterilen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, devam eden bir davanın bulunmadığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve kadastro tutanağının olağan yollarla kesinleştirilmesi için Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; sonrasında taşınmaz malik hanesi … oğlu … yazılarak tespiti yapılmıştır.

2. Davacı (birleşen dosya davalısı) … vekili 16.05.2008 havale tarihli dava dilekçesinde, … ada 35 parsel … taşınmazın davacıya, 39 ada 36 parsel … taşınmazın ise davalı …’e ait olduğunu; davalının, müvekkiline ait taşınmazın yaklaşık 3.500 metrekarelik kısmına tecavüzde bulunarak kendi taşınmazına kattığını öne sürerek davalının müdahalesinin men’ine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

3. Birleşen 2014/105 Esas … dosyada davacı … 30.09.2014 havale tarihli dava dilekçesinde; temyize konu 156 ada 3 parsel … taşınmazın 6831 … yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılarak davalı … adına tespit edildiğini, davalının bu taşınmazla hiçbir ilgisi olmadığını, bu taşınmazın öncesinde 39 ada 36 parsel … taşınmazla birlikte dedesi …’e ait olduğunu, taşınmaz üzerindeki ev, samanlık, fırın, depo ve fındık bahçesini noter senedi ile dedesi … ve büyükannesi … ‘den satın aldığını, taşınmazı 40-45 yıldır kendisinin kullanmakta olduğunu, taşınmaz üzerindeki tek katlı evde çocuklarıyla birlikte ikamet ettiğini, yine bu taşınmaz üzerindeki iki katlı evin de oğlu … ‘e ait olduğunu, bu evde de halen oğlunun ikamet ettiğini, davalı babası …’in kendisine ait taşınmazları satarak bir kısmını da kendisine bırakarak köyü terk etmiş olduğunu, 45 yıldır da köye gelmediğini, sadece kadastro çalışmaları sırasında gelerek bu taşınmazı kendi üzerine yazdırdığını, babasının kendisine bıraktığı yerlerin tarla vasıflı yerler olduğunu, kendisinin buraları ihya ettiğini ve fındıklık haline getirdiğini, 156 ada 3 parsel … taşınmazın kuzeyinden bir kısım yeri yaklaşık 20 yıl önce davalı …’e sattığını, davalının bu taşınmazlarda hiçbir hakkı olmadığını öne sürerek 156 ada 3 parsel … taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın kendisi adına tesciline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.

II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesi ile davacı …’in dava konusu taşınmazda hiçbir hakkı olmadığını, kendisinin bu taşınmazı …’den kendisiyle birlikte ölçerek ve parasını ödeyerek satın aldığını, taşınmazın 13 yıldır zilyetliğinde bulunduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesi ile davanın yasal süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin yapılan çalışmanın zilyet tespiti niteliğinde olduğunu, mülkiyet hususunun niza konusu olmaması nedeniyle taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağını öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Çarşamba Kadastro Mahkemesinin 19.07.2018 tarihli ve 2013/47 Esas, 2018/43 Karar … kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı (birleşen dosya davalısı) … yargılama giderlerine yönelik, davalı birleşen dosya davacısı … ise 156 ada 3 parsel yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2019 tarihli ve 2019/540 Esas, 2019/671 Karar … kararı ile yeniden keşif yapılarak taşınmaz üzerindeki yapıların kim veya kimler tarafından ne zaman yapıldığı, ne zamandan beri kullanıldığı, tespit günü itibariyle kimin zilyetliğinde bulunduğu, çekişmeli taşınmazın C, D ve E harfiyle işaretli bölümün öncesinde ve halen kimin zilyetliğinde bulunduğu, davalı-birleşen dosya davacısının dayanağı Şubat 1986 tarih 13 sıra numaralı (eski 39 ada 36 parsel) tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenen F işaretli bölümü yönünden tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin değerlendirilip bundan sonra bir karar verilmek üzere mahkeme kararının 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 3 üncü maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.

4. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmaz üzerindeki yapıların davalı … tarafından yapıldığı, C, D ve E harfleri ile belirtilen bölümlerin ve geriye kalan tüm taşınmazın davalı …’nın dedesi tarafından davalı …’ya hibe edildiği, o günden beri de yeri davalı …’nın kullandığı, …’nın zilyetliğinin eklemeli zilyetlik hükümleri uyarınca 20 yılı aşkın süredir ekonomik amaca uygun şekilde sürdürüldüğü, her ne kadar kaldırma kararında C harfi ile harflendirilen bölüm yönünden de davalının zilyetlik durumunun araştırılması istenmiş ise de C harfi ile harflendirilen bölümün davalı tarafından istinaf edilmeyen 129 ada 1 parsel … taşınmazın içerisinde kaldığının anlaşıldığı, 156 ada 3 parsel … taşınmazın içerisinde kalan F harfi ile harflendirilen bölümün davalı …’ya ait 36 parsel … tevzi tapusunun içerisinde kaldığının önceki bilirkişi raporları ile sabit olduğu, taşınmazın kendisi tarafından kullanıldığı, tapunun geçerliliğini koruduğu, taraflarca istinaf edilmeyen 129 ada 1 ve 156 ada 1 parseller yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, birleşen dosya davacısının davasının kısmen kabulüne, 129 ada 1 ve 156 ada 1 parseller yönünden karar verilmesine yer olmadığına, temyize konu 156 ada 3 parsel … taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, 03.06.2016 tarihli ek teknik raporunun ekinde D, E ve F harfleriyle gösterilen sırasıyla 2.515,03; 524,41 ve 150,91 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin … adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan bölümlerinin tespit gibi tespit ve tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın üzerinde yer alan 1,5 katlı ve tek katlı kargır ev fırın ve su deposunun …oğlu …’ e ait olduğunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir.

IV İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı-davalı … ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
1. Davacı-davalı … istinaf dilekçesi ile; davalı oğlu olan …’nın geçmişinin karışık olduğunu, evlendirdiklerini, babasının aileyi beraber toplandıklarını, babası … adına kayıtlı 1961 tevzi tapusunun tamamını oğlu …’ya 1983 yılında tüm ailenin muvafakatini alarak noter senedi ile ve bedel ile satışını verdiklerini, başkada herhangi bir yer verilmediğini, 1955 yılı abisi, eşi, ane ve babası olarak oğlu … doğmadan zemin kat taş duvar, 1. kat kestane kerestesi ahşap 1. katı yaptıklarını, oğlu …’nın 2008 yılından itibaren 3 sefer farklı tarihlerde adına kayıtlı tapuya dava açtığını, 1955 yılında Giresun’dan gelerek taşınmazı satın aldıklarını, o zaman tapu kadastro heyetine gösterilerek taşınmazın yarısının babası … adına diğer yarısının da oğlu olarak kendisine krokileri çizilmek suretiyle tespitlerinin yapıldığını, 1961 yılında babası ve kendisinin bedelini ödeyerek tapularını aldıklarını,1955 yılından 1985 yılına kadar zemin kat taş duvar ahır ve hayvanları üstü tek kat fırın su deposu 1955 yılında yapıldığını, oğlu …’nın 2005 yılında 1,5 katlı evi yaptığını, … ‘nın zilyet ettiğini bu nedenle kendisine ait arazi fırın su deposu gibi binaların …’ya verildiğini, …’nın kendisinin oğlu olduğunu, kendisine ait yeri ekip biçmesi ve faydalanmasının zilyetlik olmadığını, babanın oğluna ekip biçmesine göz yummasının zilyetlik olmaması gerektiğini, kendisinin o tarihlerde il dışında müteahhitlik yaptığını, yerlerinin başında olma lüksünün olmadığını, bu karar ile … adına kayıtlı tapu dahilinde olmasının 5 çocuğu ve kendisini rahatsız ettiğini, …’in kardeşlerini ve kendisini eve sokmadığını, …’in tek evlat olmadığını, kendisinin 5 evladı daha olup onların bir karış yeri olmadığını, kendisinin çabasının …’den taşınmazını ayırmak olup evinden tahliyesi için açtığı davanın devam ettiğini, bu sebeplerle kararın kaldırılması ile lehine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesi ile; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, tarafların zilyetlik iddialarını ispat edemediklerini, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olup özel mülkiyete konu olamayacağını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile temyize konu 156 ada 3 parsel … taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda D, E ve F harfi ile gösterilen bölümleri dışında kalan kısımlarının Hazinenin temliki ile oluşan ve davacı – davalı …’in tutunduğu ve tevzi haritasının 39 ada 35 parseli olarak kayıtlı 10.02.1961 tarih 335 … tapu kaydının dayanağı tevzi haritasının kapsamında kaldığının belirlenmesine, tapu kayıt kapsamı dışında kalan D, E ve F harfi ile gösterilen bölümler üzerinde ise davalı-davacı … yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının oluştuğunun belirlenmesine ve böylelikle taşınmaz üzerinde Hazinenin gerek temlik gerekse zilyetlik hükümleri gereği bir hakkı bulunmadığının belirlenmiş olmasına göre davalı Hazine ile davacı-davalı …’in sair istinaf nedenlerinin yerinde belirtilerek istinaf başvurularının bu yönüyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kanun’un 14, 19 ve 27 nci maddesi.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar veril