Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/10912 E. 2023/4851 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10912
KARAR NO : 2023/4851
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1716 E., 2020/171 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şebinkarahisar Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2018/9 E., 2019/4 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı Köy Tüzel Kişiliğinin davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacısının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen dosya davacısı … ve davalı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Yörede 3402 … Kadastro Kanunu’na (3402 … Kanun) 6495 … Kanun’un 31 inci maddesi ile eklenen Ek 5 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında çekişmeli taşınmazlar orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Dava konusu yerde orman kadastrosu yapılmamış, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1989 yılında yapılmış olup tescil harici bırakılan alanlarda 2015 yılında tespit çalışmaları yapılmıştır.
2.Davacı Köy Tüzel Kişiliği vekili dava dilekçesinde, Şebinkarahisar ilçesi Yedikardeş Köyü 109 ada 1, 110 ada 1, 111 ada 1 ve 112 ada 1 parsel … taşınmazların kadastro tespitleri sonucu orman vasfı ile Hazine adına tespit gördüğünü, esasında bu taşınmazların kadimden beri Yedikardeş Köyü tarafından mera olarak kullanıldığını ileri sürerek kadastro tespitlerinin iptali ile mera vasfı ile sınırlandırılmasının yapılarak özel siciline kaydına karar verilmesini istemiştir.

3.Davacı … 2015/22 Esas … dava dosyasında sunduğu dava dilekçesinde, orman niteliği ile tespit edilen 109 ada, 1 parsel … taşınmazın bir kısmının kök muris … mirasçıları adına ve miras hisseleri oranında adlarına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “109 ada, 1 parsel içerisinde bulunan ve fen bilirkişisi raporunda (G) ve (I) ile 110 ada 1 parsel … taşınmaz içerisinde bulunan (B) ve (C) harfleri ile 111 ada 1 parsel içerisinde bulunan (E) harfi ile sembolize edilmiş alanlar ve 112 ada 1 parselin eski tarihli memleket haritasında ve hava fotoğrafında tamamının üzeri açık ziraat alanı olduğu ve orman bütünlüğü içerisinde yer almadığı, yöreye ait orman amenajman planı haritasında Z (ziraat ve iskan) içerisinde kaldığı, evveliyatında ormana ilişkin hiçbir emare bulunmaması, gerek bitki örtüsü ve gerekse toprak durumu bakımından mera ve yaylacılık yapmaya elverişli olan mera bitkisi ve yem bitkisi yetiştirmeye müsait alan özelliği taşıması ile eski ve yeni tarihli orman kanunlarına göre orman sayılmayan, kadimden beri mera amacı ile kullanılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacı köy tüzel kişiliğinin davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacısının arz üzerinde gösterdiği fen bilirkişisi raporunda (H1) harfi ile sembolize edilmiş kısmın orman ve ziraatçi bilirkişi heyetlerince hazırlanmış teknik bilirkişi raporu çerçevesinde, söz konusu alanın orman bütünlüğü içerisinde yer almadığı, eski tarihli memleket haritasında beyaz renkte gösterildiği, eski hava fotoğraflarında da açıklık alanlarda gösterildiği, yöreye ait orman amenajman planı haritasında Z (ziraat ve iskan) içerisinde kaldığı, evveliyatında ormana ilişkin hiçbir emare bulunmaması ile eski ve yeni tarihli orman kanunlarına göre orman sayılmayan yerlerden olması nedeniyle ve davacının davasına dayanak Temmuz 329 daimi tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydı mevki ve hudutlar bakımından incelendiğinde tapu kaydının mevkisinin uyduğunun görüldüğü ancak davacının dayanağı tapu kaydında taşınmazın 2 dönüm olduğu tespit edilmesine rağmen davacı tarafından kullanılan alanın toplam 3662,05 m2 olduğu, davacının fazla kısım yönünden zilyetlik iddiasında bulunduğunu ancak gerek dinlenen tanıklar gerekse alınan ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmazların 20-25 yıldır ekilip biçilmediği, dolayısıyla zilyetlik şartlarının oluşmadığı bu nedenle davacının dayanağı tapu kaydında belirtilen 2 dönüm (2.000 m2) kısım yönünden birleşen dosya davacısının davasının kısmen kabulüne” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, yargılama esnasında orman, ziraat ve fen bilirkişilerinin her birinden tek bilirkişiye başvurulduğunu, tek bilirkişi yerine heyet bilirkişiye başvurulmasının dava konusu taşınmaz hakkında daha net bilgi edinilmesini sağlayacağını, İlk Derece Mahkemesi kararının eksik incelemeye dayandığını, kadastro tutanağında yer alan edinim sebepleri üzerinde bir araştırma yapılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar orman bilirkişisinin raporuna göre … ili … ilçesi … Köyünde asıl davada ve birleşen davada kabul kararı verilen dava konusu parsellerin evveliyatları itibariyle orman toprağı karakteri taşımadığı kanaati ile karar verilmiş ise de bilirkişi raporlarında bu hususu doğrulayan açık ve kesin bir kanaat oluşmadığını, özelikkle taşınmazların eğim durumunun dikkate alındığında mera vasfının hatalı bir tespit olduğunu, bilirkişi raporunda ormandan açılma yer olup olmadığı ve orman vasfında olması hususlarının İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmaz bölümlerinin orman sayılan yerlerden olmadığının belirlenmiş olmasına, aynı şekilde 27/04/2018 tanihli fen bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda (I),(G),(B),(C) ve (E) harfi ile gösterilen ve 112 ada 1 parsel … çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera vasfında olduğunun, alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından ve ziraat bilirkişi raporundan anlaşılmasına göre davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı … Tüzel Kişiliği hakkında kurulan hüküm itibarı ile 6100 … HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı … vekili ve Hazine Temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı …’in dayandığı tapu kaydının güney yönününde kendi hanesi okuduğu taşınmaza ilişkin olarak pafta ve teknik bilirkişi raporunun incelenmesi neticesinde, davacı ya da davacının murisi olan Şakir adına kayıtlı taşınmaz olmadığı, muris Şakir mirasçıları adına kayıtlı olduğu belirtilen 121 ada 2 parsel ile çekişmeli taşınmaz bölümü arasında I harfi ile belirtilen mera vasfı ile olan taşınmaz ile dava dışı Selahattin Kartal adına kayıtlı 121 ada 1 parselin bulunduğu, çekişme konusu taşınmazın güney yönünde okunan kendi hanesi doğrulanamadığı gibi tapu kaydında kendi hanesi olduğu belirtilmesine rağmen 121 ada 2 parsel üzerinde ev vasfında muhdesat olmadığı ve niteliğinin dahi bahçe vasfında olduğu, diğer yönlerin ise yol kenarında herhangi bir yere uyabilecek mahiyette olduğu bu hali ile davacı dayanağı tapu kaydının fen bilirkişi raporunda H harfi ile gösterilen tapu kaydı kapsamında kaldığının ispatlanamadığı, teknik bilirkişi raporunda ise 20-25 yıldır çekişmeli alanın kullanılmadığı belirtilmekle zilyetliğin iradi olarak terk edildiği ve böylece davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesince davacı …’in açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalılar … vekili ve Hazine Temsilcisinin istinaf başvurularının kabulüne, Şebinkarahisar Kadastro Mahkemesi’nin 16/04/2019 gün ve 2018/9 Esas, 2019/4 Karar … kararının kaldırılmasına, davanın yeniden esasıyla ilgili olarak; Yedikardeş Köy Tüzel Kişiliğinin davasının kabulüne, birleşen 2015/22 Esas … dosyada davacı …’in açmış olduğu davanın reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı birleşen dosya davacısı … ve davalı … İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Birleşen dosya davacısı … temyiz dilekçesinde, söz konusu taşınmazın kadastro tespitine itirazda mülkiyet hakkına dayandığını, Temmuz 329 daimi tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydı mevkii ve hudutlar bakımından incelendiğinde tapu kaydının mevkiisinin olduğunun görüldüğünü, bu nedenle dayanağı tapu kaydında belirtilen 2000 m2 yer yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

2.Davalı … İdaresi vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazların orman olduğunu bu nedenle verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kanun.

3. Değerlendirme
1.Davalı … İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı … İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Birleşen dosya davacısı …’in temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı …’in dayandığı tapu kaydının güney yönününde kendi hanesi okuduğu, taşınmaza ilişkin olarak pafta ve teknik bilirkişi raporunun incelenmesi neticesinde, davacı ya da davacının murisi olan Şakir adına kayıtlı taşınmaz olmadığı, muris Şakir mirasçıları adına kayıtlı olduğu belirtilen 121 ada 2 parsel ile çekişmeli taşınmaz bölümü arasında I harfi ile belirtilen mera vasfı olan taşınmaz ile dava dışı Selahattin Kartal adına kayıtlı 121 ada 1 parselin bulunduğu, çekişme konusu taşınmazın güney yönünde okunan kendi hanesi doğrulanamadığı gibi tapu kaydında kendi hanesi olduğu belirtilmesine rağmen 121 ada 2 parsel üzerinde ev vasfında muhdesat olmadığı ve niteliğinin dahi bahçe vasfında olduğu, diğer yönlerin ise yol kenarında herhangi bir yere uyabilecek mahiyette olduğu, bu hali ile davacı dayanağı tapu kaydının fen bilirkişi raporunda H harfi ile gösterilen tapu kaydı kapsamında kaldığının ispatlanamadığı, teknik bilirkişi raporunda ise 20-25 yıldır çekişmeli alanın kullanılmadığı belirtilmekle zilyetliğin iradi olarak terk edildiği ve böylece davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesince davacı …’in açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle …’in açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak dosya içerisinde mevcut, gerek keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları gerekse fen bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda, birleşen dosya davacının dayanağı olan 329 tarih cilt 25 sıra 11 numaralı tapu kaydının mahalli bilirkişi beyanı ile zemine uygulanması sonucunda, tapu kaydının mevkisinin uyduğu, sınırlarının doğuda su yolu, kuzeyde koru, batıda yayla yolu, güneyde kendi hanesi okuduğu, tapu kaydında 2 dönüm yazmasına karşın davacının kullandığı alanın 3.662,05 m2 olduğu, miktar fazlası kısım kesildiğinde davacının 2 dönüme (2.000 m2) tekabül eden yerin krokide H1 harfi ile gösterildiği belirtilmiştir. Anılan tapu tapu kaydının ihtiva ettiği sınırlar değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olup 3402 … Kanun’un 20/C maddesine göre, tapu kaydındaki sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, sınırlara değil, kayıtta yazılan miktara göre kapsam tayin edilmesi gerekir.
Somut olayda temyize konu 109 ada 1 parselin (H1) ile gösterilen kısmın davacı …’in dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı anlaşılmakla tapu kaydı karşısında kullanımın olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, temyize konu 109 ada 1 parselin (H1) ile gösterilen kısmın, değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlar içeren, bu nedenle miktarı itibariyle geçerli olan dayanak tapu kaydının miktarı itibariyle kapsadığı alan içerisinde kaldığı ve 3402 … Kanun’un 20/C maddesine göre, tapu kaydındaki sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, sınırlara değil, kayıtta yazılan miktara göre kapsam tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan, birleşen dosya davacısı …’in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı … İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının (V.C.3.1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,
2.Birleşen dosya davacısı …’in temyiz itirazlarının (V.C.3.2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
7139 … Kanun’un 33’üncü maddesi uyarınca Orman İdaresi’nden harç alınmasına yer olmadığına,
Peşin harcın istek halinde temyiz eden birleşen dosya davacısı …’e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.