Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/10909 E. 2023/5876 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10909
KARAR NO : 2023/5876
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1166 E., 2019/2018 K.


KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/377 E., 2018/314 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Kullanım Kadastrosu sırasında … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 355 ada 3 parsel … 1.654,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.

2.Davacı, dava konusu taşınmazı eski maliki … ‘den satın aldığını, hurda deposu olarak kullandıktan sonra Sultanbeyli Belediye ekiplerinin faaliyetine izin vermemesi üzerine hurda deposu olarak kullanımının sonlandırmakla birlikte zilyetliğin devam ettirildiğini, ancak çalışmalar sırasında 2/B vasfıyla ve 1.654,44 m2 olarak Hazine adına tespit edildiğini açıklayarak taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, yapılan kadastro tespit işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, dava konusu taşınmaz kısmının kullanıcısının tespit edilemediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kullanımın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde 1990 yılından bu yana zilyetliğinin olduğunu, keşifte de bunun kanıtlandığını, satış senedi, vergi kaydı, fotoğraflar ve tanık anlatımlarıyla iddialarının doğrulandığını, bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, bilirkişi raporunun dosya kapsamındaki delillerle çeliştiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişilerin kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanan kişiler olduğu, dava konusu taşınmazın üzerinde davacının kadastro tespiti sırasında ekonomik amaca uygun kullanımının olmadığının anlaşıldığı, satış sözleşmesi düzenlenmesinin, emlak vergi bildiriminde bulunmanın ve ödenmesinin zilyetlik olgusunu göstermeyeceği, tanık anlatımlarının tespit anında ekonomik amaca uygun fiili kullanımın varlığına yeterli ve elverişli olmaması da gözönüne alındığında, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacılanın çekişmeli taşınmaza ilişkin satış sözleşmesi, emlak vergilerinin bulunduğunu, taşınmaz üzerinde fiili zilyetliğinin bulunduğunu ve taşınmazın yerleşim alanı içinde bulunduğunu ve ekonomik anlamda zilyetlik koşullarının aranmayacağını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın bir bölümünde tespit tarihi itibariyle davacının kullanımının bulunup bulunmadığı, varsa beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Ek-4 üncü Ek-4 üncü maddesi,maddesi,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 215,45 TL’nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.