Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/10783 E. 2023/3012 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10783
KARAR NO : 2023/3012
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair karar verilmiştir.

Kararın davacı … İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … Belediyesi ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Dava konusu 807 ada 31 parselin taşınmazın geldisi olan … Mahallesi 184 ada 7 parsel sayılı 887.491 m2 yüzölçümlü taşınmazın, yörede 1958 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle Hazine adına oluşturulan Temmuz 1947 tarihli ve 41 nolu tapu kaydına dayalı olarak orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra bir bölümünün 1981 yılında 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 1744 sayılı Kanun ile değişik 2 nci madde uygulamasıyla, bir bölümünün de 1987 yılında 3302 sayılı 31.08.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 Sayılı Kanun) ile değişik 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşılmaktadır.

2. Davacı … İdaresi vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, 807 ada 31 parsel sayılı taşınmazın, 184 ada 7 parselin ifrazıyla oluştuğunu, davalı … adına olan tapu kaydının yolsuz tescile dayandığını ve bu nedenle iptalinin gerektiğini, 184 ada 7 parsel sayılı taşınmazın Rüzgarlıbahçe mevkiinde olduğunu, bu yerde ilk orman tahdidinin 1940 yılında yapıldığını ve 10.08.1940 tarihli ve 4584 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilerek kesinleştiğini, bilahare 1958 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 887.491 m2 yüzölçümlü olarak olarak Hazine adına orman vasfıyla tapuya tescil edildiğini, söz konusu taşınmazın … Devlet Ormanının 3116 sayılı tahdidinin aplikasyon sınırları içinde kalan kısmının tamamının 1744 sayılı 6831 Sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna 3 Ek Madde ile Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun (1744 Sayılı Kanun), 2896 sayılı 6831 Sayılı Orman Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun (2896 Sayılı Kanun) ve 3302 sayılı Kanunlar kapsamında orman sınırları dışına çıkarıldığını ileri sürerek, bu taşınmazdan ifraz edilen 807 ada 31 parselin tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

3. İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan çekişmeli 807 ada 31 parselin, 184 ada 7 parselin ifrazı ile oluştuğu, 184 ada 7 parselin, 3116 Sayılı Orman Kanununa (3116 sayılı Kanun) göre orman tahdit uygulaması ile 1940 yılında 3 nolu tahdit komisyonu tarafından tamamının orman sınırları içinde bırakıldığı tahdit uygulamasının bu şekilde kesinleştiği daha sonra 26.09.1958 tarihinde yapılan kadastro çalışması sonucu orman vasfı ile Hazine adına 887.491 m2 olarak tescil edildiği, 1976 yılında 1744 Sayılı Kanun’un değişik 2 nci maddesine göre yapılan çalışmalarda ve 1984 yılında 2986/3302 sayılı Kanun uyarınca yapılan 2/B madde çalışmalarında 184 ada 7 parselin bir kısmının Hazine adına 2/B vasfı ile çıkartıldığı anlaşılmıştır.

II. CEVAP
Davalı … Belediyesi vekili cevap dilekçesinde ve beyanlarında özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, 2981 sayılı İmar Ve Gecekondu Mevzuatina Aykiri Yapilara Uygulanacak Bazi İşlemler Ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkinda Kanun’a (2981 Sayılı Kanun) istinaden Belediye adına tescil edildiğini bildirerek görev itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 13.07.2018 tarihli ve 2013/137 Esas, 2018/301 Karar sayılı kararında, davalının tapuda malik olduğu ve … ilçesi, … Mahallesi, Kavacık-Rüzgarlıbahçe Mevkiinde bulunan 184 ada 7 nolu parselin ifrazı ile oluşan davaya konu 807 ada 31 nolu parsel sayılı taşınmazın … Kadastro Mahkemesinin kesinleşen 1989/11 Esas ve 1988/34 Esas sayılı dosyalarında dava konusu olmayan ve 6831 sayılı Kanun’un 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan P.XX nolu 2/b parselinin içinde ve kısmen de orman olmayan tarım alanında (sarı alan) kaldığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı … İdaresi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacı … İdaresi vekili istinaf dilekçesinde özetle; 184 ada 7 nolu taşınmaz … ilçesi, … … Mahallesi, Kavacık-Rüzgarlıbahçe Mevkiinde bulunup, bu yerle ilgili ilk orman tahdidi 1940 yılında yapılıp, 10.08.1940 tarihli ve 4584 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilerek kesinleştiği, … Köyünde kesinleşen tahdit çalışmalarına göre 184 ada 7 nolu parselin Mahmutoğlu ve Yetimoğlu ormanları arasında kalan ve … Çalılığı adı verilen 18-49 nolu orman tahdit noktaları ile çevrili haritada III numara ile gösterilen orman içerisinde kaldığı, karara dayanak olan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, 184 ada 7 nolu parselin 1940 yılında yapılan orman tahdidinin 1947 yılındaki tescilinde 1958 yılında yapılan tapulama çalışmalarında Hazine adına orman vasfıyla tapuya tescil edildiği, ancak yapılan orman tahdidinde 184 ada 7 parselin bazı kısımları, hatalı olarak orman sınırları dışında bırakıldığı, parselin tamamına yakın bir kısmında yapılaşma olmadığı, yerleşim alanı haline dönüşmediği ve çok büyük bir kısmının orman vasfını koruduğu halde, söz konusu parsel 1744, 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar kapsamında yapılan çalışmalarda 2/B maddesi uygulamasına konu edildiği, Belediyece, orman vasfıyla tescilli olmasına rağmen orman tahdit sınırları dışında bırakılan 184 ada 7 numaralı parsel kısımları içinde imar, ıslah ve ifraz uygulamaları ile oluşan ve kısmen 2 nci ve 2/B madde sahası dışında kalan alanlarda, dava konusu 809 ada 7 parselin de içinde bulunduğu birçok parsel oluşturularak yolsuz tescile konu edildiği, başka bir deyişle, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olduğu, buna dayanılarak yapılan tescil de yolsuz tescil niteliğinde olduğu, özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile bu durum taşınmazın niteliğini yani orman olduğu gerçeğini değiştirmediği, mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 17.06.2019 tarihli ve 2018/2766 Esas, 2019/1551 Karar sayılı kararında, dava konusu … Mahallesi 807 ada 31 parselin 184 ada 7 parselin ifrazı ile oluştuğu, 184 ada 7 parselin, 3116 sayılı Kanunu’na göre orman tahdit uygulaması ile 1940 yılında 3 nolu tahdit komisyonu tarafından tamamının orman sınırları içinde bırakıldığı, tahdit uygulamasının bu şekilde kesinleştiği, daha sonra 26.09.1958 tarihinde yapılan kadastro çalışması sonucu orman vasfı ile Hazine adına 887.491 m2 olarak tescil edildiği, 1976 yılında 1744 sayılı Kanun’un değişik 2 nci maddesine göre yapılan çalışmalarda ve 1984 yılında 2986/3302 sayılı Kanun uyarınca yapılan 2/B madde çalışmalarında 184 ada 7 parselin bir kısmının Hazine adına 2/B vasfı ile çıkartıldığı, dava konusu 807 ada 31 parselin bir kısmının ise sarı alanda kaldığından bahisle, 2/B uygulamasına tabi tutulmadığı, sonraki 2/B uygulamalarına da tabi tutulmadığı, ancak bu alanın kesinleşen orman tahdidine göre daha önce tescil edilen 184 ada 7 parsel içinde bulunduğu, daha sonra … Belediye Meclisinin 23.03.1987 tarihli ve 16 sayılı kararı ile 2981/3290 ve 3366 sayılı Kanunlar uyarınca yapılan ıslah imar planı olarak yeni oluşan parsellerin hak sahiplerine satıldığı, fen bilirkişisi raporuna göre, dava konusu 807 ada 31 parselin tamamının 184 ada 7 parselden oluştuğu ve krokide (B) harfi ile gösterilen kısmın orman hattı sınırları dışında, (A) harfi ile gösterilen 150,64 m²’lik kısmın ise orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı, dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmı 2896 sayılı Kanun ile orman sınırları dışına çıkarılan P.XXVI nolu 2/B parseli içerisinde kaldığı, … Kadastro Mahkemesinin 1989/11 ve 1988/34 Esas sayılı dosyalarında dava konusu olmadığı ve kesinleşen 2/B parseli olduğu; … tarafından 15.10.1987 tarihinde 2981/3290 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulaması, daha sonra 26.06.1990 tarihinde yapılan ifraz uygulaması ile bunun sonrasında da dava konusu parselin de içinde kaldığı 184 ada, 14, 15 ve 16 parsellere ilişkin olarak yapılan imar uygulaması ve ifraz işleminin hukuki dayanaktan yoksun ve yoklukla malûl olduğu, dosyadaki krokilere göre 184 ada 7 parselden ifrazen oluşan davaya konu 807 ada 31 parselin bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 150,64 m2’lik kısmı orman tahdit sınırı ve 2/B uygulama alanı sınırları dışında kalıyor ise de, eski 184 ada 7 parselin sınırları içerisinde kaldığı, 184 ada 7 parselin orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına olan tespit ve tescilinin 10.09.1940 tarihinde kesinleşmesi, buna dair kadastro tespitinin iptali için 03.05.1947 tarihli ve 3 nolu tapu kaydına (Arabacı Bostanı) dayalı olarak açılan davanın da … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/1057 Esas, 1968/48 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiş ve kesinleşmiş olması, parsel sınırlarının 1958 yılında yapılan arazi kadastrosu ile belirlenerek kesinleşmiş olması karşısında, aksine bir mahkeme kararı ile iptal olmadığı sürece 184 ada 7 parselin tamamının Hazine adına orman vasfı ile kayıtlı bir taşınmaz olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durum iptal edilmeden dava dışı … Belediyesince bu parselin P.XXVII 2/B poligon alanlarının kenarında kalan orman mühendisi raporunun ekindeki krokide sarı boyalı olarak gösterilen alanı da kapsayan şekilde bir imar uygulaması ve ifraz yapmak suretiyle davaya konu parsele ilişkin tapu kaydının oluşturulmasının mümkün bulunmadığı, söz konusu imar ve ifraz işlemleri ile sadece sarıya boyalı alanla yetinilmediği, 2/B alanlarını da kapsayacak şekilde uygulama yapıldığı; tüm bu gerekçeler doğrultusunda, dava dışı … Belediyesi Başkanlığınca yapılan imar ve ifraz işlemleri neticesinde oluşturulan davaya konu 807 ada 31 parsel sayılı tapu kaydının yolsuz tescil mahiyetinde bulunması nedeniyle sonrasında yapılan devirlerin de geçersiz olduğu, öncesi orman olarak çapa bağlanmış bir yerle ilgili olarak tapuya güven ilkesinden faydalanılarak hak sahibi olunamayacağı, bu nedenle davacının 807 ada 31 parselin bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 150,64 m2’lik kısma yönelik davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu; dava konusu 807 ada 31 parselin bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 10,70 m2’lik kısım yönünden ise bu kısmın kesinleşmiş 2/B alanı içerisinde kaldığı, bu kısma ilişkin bir talep de bulunulmadığı hususunun sabit olduğu; açıklanan nedenlerle, yargılamada bir eksiklik bulunmamakla beraber Kanun’un olaya uygulanmasında hata edildiği ve bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, çekişmeli 807 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 02.02.2015 tarihli rapordan (A) harfi ile gösterilen 150,64 m2’lik kısmın tapusunun iptali ile 807 adanın son parsel numarası altında orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davalı … vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
1. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde, Mahkeme kararının eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayalı olduğunu, Mahkemece gerekli orman araştırmasının yapılmadığını, taşınmazın tamamının uzun yıllardır tarım arazisi olduğunu, çelişkili raporlar ile poligonların yanlış aplikesi sonucu mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, bu nedenle mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde, Mahkeme kararının eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayalı olduğunu, dava konusu 807 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 25 parselin ifrazından oluştuğunu ve kamulaştırma sınırının dışında kaldığını, taşınmaz üzerinde bulunan şerhin de parseller ifraz edilmeden önce konulduğunu, çekişmeli taşınmazın müvekkil idarenin sorumluluğu dışında bulunduğunu, husumetin kendilerine yöneltilmesinin yanlış olduğunu, böylece mahkeme tarafından usul ve kanuna aykırı karar verildiğini açıklayarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya kapsamı, iddia ve savunmaya göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6831 sayılı Kanun’un 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 12 nci maddesine göre; davalı … Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına,

44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin temyiz eden … Belediyesi Başkanlığından alınmasına,

22.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.