Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/10707 E. 2022/6074 K. 23.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10707
KARAR NO : 2022/6074
KARAR TARİHİ : 23.06.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükmün davalı Hazine vekili ve davalı … İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili ve davalı … İdaresi vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; Osmangazi ilçesi … Köyünde bulunan 129 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların yapılan kadastro çalışmaları sırasında malikinin kim olduğunun bilinememesi nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiğini, oysa taşınmazların müvekkili olan davacının nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, dava konusu 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline; dava konusu 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile dosyada bulunan fen bilirkişisi Orkun …’ e ait raporda … taralı olarak (B) harfi ile gösterilen 699,18 m²’lik kısmın ifrazen davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan ve (A) harfi ile mavi taralı olarak gösterilen kısmın davalı Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hükme karşı davalı Hazine vekili ve davalı … İdaresi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, bu karar, davalı Hazine vekili ve davalı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sonucu oluşan tapu kaydının kadastro öncesi nedene dayalı olarak iptal ve tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca 129 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazın B harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; orman mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında kaldığı bildirilmiş ise de 1948 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine, 1978 yılında yapıldığı anlaşılan aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun’u ile değişik 2. madde uygulamasına ve 1990 yılında yapıldığı anlaşılan 2/B madde uygulamasına ait tutanaklar tümü ile getirtilmediğinden ve taşınmazların orman kadastrosuna göre konumları gösterilmediğinden bu husus denetlenememektedir. Ayrıca mahalli bilirkişilerin, taşınmazların kullanılan yerlerden olduğu yönündeki beyanları, … fotoğrafları ve komşu parsellerin dayanak kayıtlarıyla denetlenmediği gibi, taşınmazların imar planı kapsamında olup olmadıkları da araştırılmamıştır. Öte yandan, davacı ve murisi adına belgesizden edinilen taşınmazlara yönelik miktar araştırması yapılmamış, ayrıca keşfe ziraat bilirkişisi götürülmemiş, taşınmazların kullanılıp kullanılmadığı saptanmadan ve üzerlerindeki imar – ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı yönünde inceleme yaptırılmadan karar verilmiş, 2009 yılında düzenlenen kadastro tutanaklarında taşınmazların zeminde meşelik ve çamlık niteliğinde oldukları belirtilmiş olması karşısında zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda tereddüt oluştuğu halde bu tereddüt giderilmeksizin hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede yapılan tüm orman kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri, dava konusu taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile başka davanın konusu olmaları halinde ilgili dava dosyaları ile kadastro çalışma paftaları, dava konusu taşınmazların bulunduğu yeri de gösterecek şekilde memleket haritaları ve bu haritaların dayanağı en eski tarihli ve tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi farklı dönemlere ilişkin en az üç ayrı … fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi, bir jeodezi-fotogrametri harita mühendisi bilirkişisi ve üç ziraatçı bilirkişi ile yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı; taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırlarının dışında bulunduğunun anlaşılması halinde, memleket haritaları ile bu haritaların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafları ve amenajman planı bilirkişiler marifetiyle çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak, dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) … fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de … fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve … fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, … fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın önceki ve halen niteliğinin ne olduğu, kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile imar-ihyaya konu olup olmadığı, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı; klizimetre (eğim ölçer) cihazı ile taşınmaz bölümlerinin gerçek eğimi (en düşük, en yüksek ve ortama eğiminin) memleket haritasındaki münhanilerden de yararlanılarak belirlenmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellere ait tespit tutanağı ve dayanağı kayıtlar uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri tespit edilmeli ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını, önceki ve halen mevcut niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun’un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, yine çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde imar planı yapılıp yapılmadığı, imar planı yapılmış olması halinde ne zaman yapıldığı ve kesinleşip kesinleşmediği ve dava konusu taşınmazların imar planında ne şekilde tespit gördüğü araştırılmalı, bu hususlara ait belge ve tutanaklar ile haritalar temin edilerek dosya içerisine alınmalı ve taşınmazın hangi tarihte imar planı kapsamına alınıp alınmadığı net olarak belirlenmeli, tüm bu araştırmalardan sonra, taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı ve tespit tarihine veya taşınmazın imar planı kapsamında olması ve imar planının tespit tarihinden önce kesinleştiğinin anlaşılması halinde imar planının onaylandığı tarihe kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı saptanmalı; taşınmazın öncesi orman veya 6831 sayılı Kanun’un 1/J maddesi kapsamında eğimi % 12’yi aşan çalılık niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, orman kadastrosunun yapıldığı tarihten tespit veya imar planı kapsamına alınma tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığı hususu gözetilmeli ve dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin ve davalı … İdaresi vekilinin temyiz temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 03.07.2019 tarihli ve 2018/3074 Esas, 2019/1745 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.