YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10498
KARAR NO : 2023/1726
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/1427 E., 2019/481 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2016/427 E., 2018/194 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Dava konusu; … ili … ilçesi … mahallesi … mevkii 140 ada 4 parsel 2176,71 m2 orman vasfıyla Hazine adına 05.05.2016 tarihinde tespit görmüş taşınmaza ilişkindir.
2. Davacılar vekili dava dilekçesinde; 94 parsel taşınmazın davacıların murisi …’tan intikal ettiğini, … mahallesinde 6831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanun’un ek 5 inci maddesi ve T.G.M. Kadastro Daire Başkanlığının 2014/5 nolu genelgesi gereğince kadastro çalışma alanı sınırları içerisinde bulunan ormanların sınırlarının belirlenmesi için çalışma yapıldığını bu taşınmazın takriben 2000 m2 lik kısmının ormana ayrıldığını, davanın hem tapulama tespitine itiraz hem de ekte sunulan protokol ile ek 5 inci madde uyarınca tapulama tespiti ile birlikte yapıldığı kabul edilmekte olan orman kadastrosuna itiraz olduğunu, taşınmazın orman ile ilgisi olmayan ziraat alanı olduğu ve çok uzun yıllardır kullanıldığını, bu nedenle tespitin iptali ile takriben 2000 m2 orman olarak ayrılan yerin davacılar adına tescilini talep etmiştir. Davacılar vekili 23.06.2017 tarihli dilekçesinde dava konusu edilen kısmın 94 parselden ifraz edilen 140 ada 4 parsele ilişkin olduğu açıklanmıştır.
II. CEVAP
1. Davalı … İdaresi vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tespit tutanağı, yapılan keşif sırasındaki mahkeme gözlemi, bilirkişi ve tanık beyanları, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporları, orman tahdit haritası ile diğer belgelere göre dava konusu yerin 1965 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmalarında davacılar murisi adına tespit gören 94 parsele Orman İdaresi tarafından itirazı üzerine taşınmazın A harfi ile gösterilen 2240 m2 lik kısmının orman olduğuna karar verilerek itiraz edilmemesi üzerine kesinleştiği, 2016 yılında, ek 5 inci maddeye göre yapılan orman sınırlamasında, Tapulama Komisyonunun yukarıda yazılı karararında 94 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının “orman” niteliğinde, 2176,71 m2 olarak Hazine adına 140 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olarak tespite tabi tutulduğu; dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve dava konusu taşınmazın mülkiyetine ilişkin davacılar elinde herhangi bir belgenin bulunmadığı, ziraat mühendisi ve jeoloji mühendisi bilirkişi heyet raporunda, dava konusu taşınmazın 40 yılı aşkın bir süredir tarımsal ve zirai faaliyette kullanılmadığı yönlü tespitlerini içerir raporları ve dava konusu taşınmazın 2010 tarihli ortofotoda üzerinde herhangibir tarımsal ve zirai kullanımın görülmediği, 2018 tarihli uydu fotoğrafında taşınmazın kısmen tarım arazisi olarak görülmesi hususları nazara alındığında, dava konusu taşınmazın herhangi bir imar ve ihyaya konu olmadığı, taşınmazın tarımsal ve zirai alanda kullanılmadığı, bu durumda davacıların dava konusu taşınmaz için hukuki dayanak yaptığı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 14 üncü maddesi uyarınca zilyetliğe dayanılarak açılan tapusuz taşınmazların kazandırıcı zaman aşımı ile kazanılması şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu … ili, … ilçesi, … mahallesi 140 ada 4 parselin orman vasfı ile Hazine adına tespitine, karar kesinleştiğinde dosyanın Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazların dikkate alınmadığını, orman ve fen bilirkişilerinin 06.04.2018 tarihli raporlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapulama komisyonunun 1965 tarihli kararına karşı dava açılmadığından kesin hüküm olarak değerlendirilerek rapor hazırladıklarını, bu komisyon kararının arazi kadastrosu sonucu 94 parselin tamamının davacılar murisi adına yapılan tespitine Orman İdaresi tarafından yapılan itiraza ilişkin olup orman kadastrosu olmadığını, eldeki davanın ise orman kadastrosu yapılarak orman sınırları içine alına 140 ada 4 parsele ilişkin olduğunu, davacılar murisi adına tapulu yerlerin daha sonradan orman olmasının doğru olmadığını, taşınmazın hava fotoğrafları ve memleket haritalarında açık ve tarım arazisi olduğunu, yetersiz ziraat bilirkişi raporuna itibar edildiğini, taşınmazın kullanılmamasının devlet hastanesi yapımı nedeniyle dökülen topraklardan eğimin artması ve kullanılamadığından kaynaklandığını, eksik araştırma ile karar verildiğini, resen dikkate alınacak nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 10.07.1971 tarihli ve 94/5165 nolu tapulama komisyonu kararı ile orman niteliğinde tespit dışına çıkarıldığı, tespit maliki davacılar murisi tarafından bu karara karşı dava açılmayarak taşınmazın orman niteliği kazandığı, kararın kesinleştiği davacılar vekilleri tarafından her ne kadar dava konusu taşınmazın davacılar murisine ait tapulu taşınmaz olduğu gerekçesiyle tespitin iptali için dava açılmış; mahkemece yapılan yargılama, keşif, alınan bilirkişi raporları, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş ise de, yapılan tüm değerlendirmeler neticesinde dava konusu taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescili gereken yerlerden olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin, … Kadastro Mahkemesinin 2016/427 Esas, 2018/194 Karar 26.04.2018 tarihli kararına karşı yapmış olduğu istinaf kanun yolu başvuru isteğinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; bilirkişi raporlarına itiraz ve istinaf sebeplerini tekrarlayarak davanın sadece tapulama kadastrosuna itiraz olmayıp aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası olduğunu, resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.