Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/10457 E. 2023/1375 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10457
KARAR NO : 2023/1375
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/879 E., 2019/117 K.
KARAR : İstinaf taleplerinin reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; dava konusu Çanakkale ili, … ilçesi, … Köyü, … Mevkii 118 ada 4 ve 5 parsel sayılı 2 adet tarlasının 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 2/b maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak tarla olarak kaydedildiğini, söz konusu 2 adet taşınmazın kendisine babası … tarafından miras yolu ile intikal ettiğini, kaldı ki bitişiğinde bulunan 118 ada 10, 11, 12 ve 8 nolu parsellerin de kendisine ait olup halen içerisinde bulunan kargir evde hayatına devam ettiğini açıklayarak, Çanakkale ili, … ilçesi, … Köyü, … Mevkii, 118 ada 4 ve 5 parsel sayılı 2 adet tarlası için yapılan kadastro tespitine itirazının kabulü ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; 04.05.2018 tarihli celsede talebini açıklayarak, tanzim edilmiş olan 2/B tutanaklarına itiraz ettiğini, çünkü dava konusu 118 ada 4 ve 5 nolu parsellerin dedelerinden, babasından kalmış olup 1990 yılından beri babasının diğer mirasçıları ile arasında taksim edilmiş olması sonucunda kendisi tarafından kullanılmakta olduğunu, bu sebeple bu parsellerin kullanıcısı olarak kendi adının şerh düşülmesini talep ettiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … İdaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların bulunduğu Çanakkale ili, … ilçesi, … Köyünde dilekçesinin ekinde yer alan 24.07.2017 tarihli inceleme raporunda belirtildiği üzere 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi ve Ek 5 inci maddesine göre yapılan orman kadastro çalışmasının 21.08.2015 ilâ 21.09.2015 tarihleri arasında otuz gün süreyle askı ilanına çıktığını, davaya konu parsellerin orman olarak süresinde itiraz edilmediği için kesinleştiğini, yine Çanakkale ili, … ilçesi, … Köyünde 3402 sayılı Kanun’un Ek 4 üncü madde hükümlerince yapılan 2/B kadastro çalışmaları neticesinde davaya konu Çanakkale ili, … ilçesi, … Köyü … mevkii 118 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların orman vasfını yitirmiş yerlerden olduğundan tarla vasfıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “her ne kadar davacı 1990 yılından beri babasının diğer mirasçıları ile aralarındaki paylaşım sonucunda dava konusu her iki parseli kendisinin kullandığını beyan etmiş ise de; davacının kullanım şekline ilişkin gerek mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi beyanları gerekse mahkeme gözlemi ile her iki dava konusu taşınmazın da üzerinde tarım yapılmadığı, eğiminin fazla olduğu, taşlık, kayalık ve yabani bitkilerle kaplı olduğu, dava konusu taşınmazların makilik bitki örtüsü ve taşlık yapısı nedeniyle ancak otlakiye olarak kullanılmaya elverişli olup mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi beyanlarının da davacı ve eşinin dava konusu yerlerde hayvan otlattığı yönünde olduğu, hayvan otlatmanın vatandaşın ekonomik değer taşıyan ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir kullanıcılığı olduğuna delalet etmediği” gerekçesi ile davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur

B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde, mahkemenin kararının eksik incelemeye dayalı olarak verildiğini, bilirkişi raporları ve tanık anlatımları ile dava konusu taşınmazların ailesi tarafından kullanıldığını ve 50-60 senedir bakımının yapıldığının kanıtlandığını, mahkemece aile husumeti olan çelişkili ifadeler veren bilirkişilerin beyanlarına itibar edildiğini, delil olarak sunduğu belgelerin dikkate alınmadığını açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “davacı tarafın dava konusu taşınmazlarda geçmişte ve hali hazırda tarımsal amaçlı bir kullanımının bulunmadığı, arazilerin …, ahlat ve çalılıklarla kaplı olduğu, ayrıca kayalık ve taşlarla kaplı olması nedeni ile de tarımsal amaçlı kullanıma uygun olmadığı, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine dair kurulan kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu” gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde de belirtildiği üzere Mahkeme kararının eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayalı olduğunu, taşınmazın kendisine miras taksimi sonucu intikal ettiğini, taşınmazı uzun yıllardır kendisinin sahiplenerek kullandığını, Mahkemece çelişkili beyanlara dayanarak ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kullanım kadastrosuna itiraz davasında davacı lehine kullanıcı şerhine yönelik şartların bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6831 sayılı Kanun’un 3302 sayılı Kanun ile Değişik 2/B maddesi, 3402 sayılı Kanun’un Ek 4 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri

3.Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin temyiz eden davacı …’ndan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.