Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/989 E. 2020/2694 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/989
KARAR NO : 2020/2694
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 21.12.2017 tarihli ve 2017/6572 Esas, 2017/17382 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde, vekil edeni …’in … uyruklu … adlı çocuğu evlat edinmesine dair yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizini istemiştir.
Mahkemece ibraz edilen belgelerde apostil şerhi bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi sonucu hükmün Dairemizce onanması üzerine, davacı vekili süresinde kararın düzeltilmesini istediğinden, dosya yeniden incelenmiştir.
Dava, yabancı mahkemeden verilmiş evlat edinme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.
5718 sayılı Yasa’nın 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.
Somut olayda, davacı …’ın İngiltere uyruklu … ile evli olduğu ve alt soylarının bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen … Federal Demokratik Cumhuriyeti Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.06.2012 tarihli, C/F No: 12083 sayılı kararda, davacı … eşi ile … Ailesi Sosyal Yardım Vakfı arasında düzenlenen, davacı … eşinin terk edilmiş ve bulunmuş … adlı kız çocuğunu evlat edinmelerine dair 17.05.2012 tarihli sözleşmenin onaylanmasına karar verildiği, aynı mahkemeye ait 14.07.2015 tarihli yazıda 21.06.2012 tarihli ve 12083 sayılı dosyanın tamamlandığı, kapatıldığı ve arşive gönderildiği, 21.08.2015 tarihli yazıda ise 14.07.2015 tarihli yazının mahkemeye ait olduğunun bildirildiği, eldeki davada bu kararın tanınması ve tenfizinin istendiği, mahkemece yabancı mahkeme kararında apostil şerhi bulunmadığı ve kararın kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Apostil şerhi eksikliği davanın reddi için yeterli olmamakla birlikte, kararın kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilememiş olması eksik araştırma sonucudur.
Şöyle ki, Dairemizin 14.05.2018 tarihli geri çevirme ilamı sonrasında dosya arasına alınan Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen 24518991-400-2019/23936174 sayılı, 15.10.2019 havale tarihli yazıda da bildirildiği üzere, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğine dair bilgi adli yardımlaşma yoluyla mahkemesinden talep edilebileceğinden, mahkemece adli yardımlaşma yolu ile tanınması ve tenfizi istenen kararı veren … Federal Demokratik Cumhuriyeti Asliye Hukuk Mahkemesinden 21.06.2012 tarihli, C/FNo: 12083 sayılı kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile davanın reddedildiği, bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemize ait 21.12.2017 tarihli ve 2017/6572 Esas, 2017/17382 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.-