Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/67 E. 2021/4771 K. 07.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/67
KARAR NO : 2021/4771
KARAR TARİHİ : 07.06.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesinin 16.01.2019 tarihli ve 2017/973 Esas, 2019/21 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenmiş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, yasal düzenlemeler gereğince haklı nedenle kaldırılması mümkün olmayan evlatlık ilişkisinde esasa ilişkin noksanlık da bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacı vekilinin istinaf istemi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, bu son karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Evlatlık ilişkisi, genel olarak, evlat edinen ile evlatlık arasında mahkeme kararı ile kurulan yapay soybağını ifade etmek için kullanılan hukuki bir terimdir. Dolayısıyla, evlatlık ilişkisinin kurulması (evlat edinme), sonradan hukuk düzenince tanınan bir soybağı kurma yoludur. […, …, Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni Kanuna Uyarlanmış Aile Hukuku, İkinci Cilt, Yenilenmiş 9. Bası, Beta Basım Yayım Dağıtım AŞ, İstanbul, Mayıs, 2004, s.359; …, … (İÜHFM C. LXXIII, S. 1, 364 s. 363-388, 2015 )]
Türk Medeni Kanunu’nun 313. maddesine göre, evlât edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise ergin bir kişi evlat edinilebilir. Aynı Kanunun 316. maddesine göre de, evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilebilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.
4721 sayılı TMK sisteminde, mahkeme kararı ile kurulmuş olan bir evlatlık ilişkisi ancak 317 ve 318. maddelerde düzenlenen sebeplerin varlığı halinde, belirli kişilerin açabileceği evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası ile iptal edilebilir. Dolayısıyla, TMK uyarınca (belirli şartların varlığı halinde) kurulmuş ve (soybağı vb) hükümlerini doğurmuş olan bir evlatlık ilişkisi, ancak Kanunda istisnai ve sınırlı olarak sayılmış (numerus clausus) hallerde tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılabilecektir. (…, … a.g.e., sh. 382 ) Evaltlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişki diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan kısa açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacının İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesinin 2016/517-2017/144 sayılı, 02.05.2017 kesinleşme tarihli kararı ile davalıyı evlat edindiği, bilahare 04.12.2017 tarihinde eldeki davayı açarak evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istediği, dava dilekçesinde açıkça evlatlık ilişkisinin esasa ilişkin noksanlıklardan biri ile sakat olduğunun belirtildiği halde, İlk Derece Mahkemesince HMK’nin 31. madde uyarınca davacı tarafa esasa ilişkin hangi noksanlık sebebine dayanıldığı sorulmadan ve bu kapsamda araştırma yapılmadan davanın reddedildiği, davacı vekilince istinaf dilekçesinde esasa ilişkin noksanlık sebebi olarak taraflar arasında 5 yıllık bakım gözetim koşulunun gerçekleşmediğinin iddia edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf aşamasında ileri sürüldüğünden bahisle sözkonusu iddiaya itibar edilmediği anlaşılmıştır. 5 yıllık bakım gözetim koşulu evlatlık ilişkisinin esaslı unsurlarından olduğundan ve bu hususun araştırılması gerektiğinden; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 373/1 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.