YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/626
KARAR NO : 2021/5057
KARAR TARİHİ : 14.06.2021
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesinin 23.05.2018 tarihli ve 2018/55 Esas, 2018/437 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, çocuk mahkemesinin bakım tedbiri kararı gereği Bakanlığın koruma ve bakımı altında olan … …’nin evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçüğün kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK’nin 312/1 hükmü gereği rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine, davacı vekilince istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir.
Dava, küçüğün gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nin 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir.
Üzerinde durulması gereken husus; TMK’nin 312. maddesinde çocuğun evlat edindirilmesinde eksik olan ana ve/veya babanın rızasının aranmaması için davanın ne zaman açılabileceği ve bu kapsamda madde metninde ifade edilen “kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce” ibaresinden ne anlaşılması gerektiğidir.
Nitekim bu husus; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.12.2020 tarihli ve 2017/1926 Esas, 2020/1057 Karar sayılı ilamında tartışılmıştır. Dairemizce de benimsenen görüşe göre; “…madde metninde geçen ikinci “yerleştirilme” ifadesinin küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesi olarak anlamak gereklidir. Diğer bir deyişle, bu fıkra kapsamında düzenlenen ana ve/veya babanın rızasının aranıp aranmayacağına yönelik karar, aracı kuruma yerleştirilen küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesinden önce verilmelidir. Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK’nin 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73).”
Somut olaya gelince, 17.11.2017 tarihinde doğan … …’nin 29.11.2017 tarihinde kuruma kabul edildiği ve bilahare küçüğün evlat edindirilmesinde annesinin rızasının aranmaması konulu eldeki davanın açıldığı, Mahkemece, rıza aranmaması davasının kuruma yerleştirilmeden önce veya evlat edinme davası ile birlikte istenmesi gerektiği, kuruma yerleştirilmiş küçük için rıza aranmaması davası açmanın mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; 23.12.2020 tarihli ve 2017/1926 Esas, 2020/1057 Karar sayılı Hukuk Genel Kurulu kararı sonrası Dairemizce önceki uygulamadan dönüldüğünden, yukarıda açıklandığı üzere, kuruma veya koruyucu aile yanına yerleştirilmenin evlat edinme davasından önce açılacak rıza aranmaması davasına engel teşkil etmeyeceği, kabul edilmiştir.
Buna göre; evlat edinme davalarının kamu düzeninden olduğu ve re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu da gözetilerek küçüğün evlat edinme amacı ile evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmelerinin mevcut olup olmadığı, kurum kayıtları celp edilerek irdelenmesi, yerleştirme mevcut değil ise, taraflara delillerini bildirmesi için süre verilip bildirmeleri halinde delillerin toplanması ve TMK’nin 311. madde kapsamında işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 373/1 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.