Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/601 E. 2021/4742 K. 03.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/601
KARAR NO : 2021/4742
KARAR TARİHİ : 03.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Eski Hale Getirme, Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, dahili davalılardan … aleyhine açılan davanın reddine, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinin feragat nedeni ile reddine, eski hale getirme bedeli yönünden davalı şirket ile dahili davalı şirket ve dahili davalı … aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili, davalı şirket vekili, dahili davalı şirket vekili ve dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, davalı şirketin dava konusu taşınmazın sınırında olup, mülkiyeti Hazineye ait 57 parsel sayılı taşınmazda asfalt şantiyesi olarak faaliyette bulunurken müvekkilinin taşınmazına elatarak asfalt yapımında kullanılan kum ve mucuru depo ettiğini, yine iş araçlarının park alanı olarak kullandığını, elatmanın ve elatma sonucu uğranılan zararın mahkeme marifeti ile tespit edildiğini öne sürerek, elatmanın önlenmesine ve müvekkilinin uğradığı maddi zarar tutarı olan 32.648,45 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, müvekkili şirketin dava konusu taşınmazda herhangi bir çalışmasının olmadığını,çalışma yapan ve asıl muhatap olan şirketin, dava tarihinde müvekkili şirket ile aynı adreste bir grup bünyesinde faaliyet gösteren ancak farklı tüzel kişiliği olan … Yapı şirketi olduğunu, bu şirketin Karayollarına ait yol yapım işinin yüklenicisi olduğunu açıklayarak, müvekkili aleyhine açılan davanın husumetten reddini savunmuştur.
Dahili davalı … Yapı Şirketi vekili, yüklenici sıfatı ile görülen iş için diğer dahili davalı …’ten dava konusu olmayan 4 parsel sayılı taşınmazı kiraladıklarını, davacının taşınmazına müdahale etmediklerini, toz nedeni ilen ürün kaybı iddiasının ise davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı … vekili, müvekkili aleyhine açılan davanın husumetten reddini savunmuştur.
Dahili davalı …, usulüne uygun tebligata rağmen cevaplarını bildirmediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı şirket ile dahili davalı … Yapı şirketinin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğu, dahili dava ile taraf teşkilinin tamamlanamayacağı gerekçesi ile davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 02.10.2017 tarihli ve 2015/2569 Esas, 2017/4821 Karar sayılı ilamı ile, davacı tarafça ileri sürülen hususların değerlendirilebilmesinin öncelikle yöntemine uygun olarak açılmış ve harçlandırılmış bir dava ile mümkün olduğu, dava dilekçesinde; dava değerinin talep edilen tazminat miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istekleri bakımından bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında da bu istek yönünden bir açıklama yaptırılmadığı gibi harcın da ikmal edilmediği, hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, dava dilekçesinde gösterilen tazminat bedeli üzerinden harç alınmakla yetinilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasınin isabetsiz olduğu, kabule göre de; dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalı … ile dava dışı … Yapı’nın ticaret sicildeki kayıtlı adreslerinin aynı olup, davalı …’un yönetim kurulu üyeleri olan dava dışı Ahmet Şentürk ile Güngör Şentürk’ün, … Yapı’nın da temsile yetkili kişileri olduğu, davanın dayanağını teşkil eden Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/156 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan 21.08.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacıya ait 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde Bayburt Group isimli şirkete ait çok sayıda aracın park etmek suretiyle taşınmaza elatıldığının saptandığı, bu durumda araçlarını park etmek suretiyle taşınmaza fiilen elatan ve elattıranın birlikte sorumlu olacağı değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama esnasında, davacı vekili elatmanın önlenmesi talebinden feragat ettiklerini, ecrimisil taleplerinin olmadığını, davaya eski hale getirme bedeli yönünden devam ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, dahili davalı …’ün davalı … şirketinin yetkilisi olup, şirketin yapmış olduğu işlemlerinden şahsen sorumluluğunun bulunmadığı, davalı şirketlerin davacıya ait taşınmazı kamyon park yeri, kum stoklama alanı ve depo alanı olarak kullandıkları, hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca belirlenen eski hale getirme bedelinden sorumlu oldukları, davalı …’ün davalı şirketlere kendi taşınmazını kiraladığı, davacı taşınmazında zararın oluşmasına davalı şirketler ile kurduğu hukuki ilişki nedeniyle sebebiyet verdiği, davacı vekilinin ecrimisil ve elatmanın önlenmesi istemlerinden feragat ettiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin feragat nedeni ile reddine, dahili davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 28.960,00 TL eski hale getirme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar …, … Yapı şirketi ve Bayburt şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı vekili, davalı şirket vekili, dahili davalı şirket vekili ve dahili davalı … … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve maddi tazminat isteklerine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekili, davalı … şirketi vekili, dahili davalı … Yapı şirketi vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Dahili davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Bilindiği üzere; haksız fiil niteliğindeki elatmanın önlenmesi ve buna bağlı tazminat istemli davalar, doğrudan bu eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabilir.
Somut uyuşmazlıkta, dahili davalı …’ün eyleminin kendine ait dava dışı taşınmazı dahili davalı şirkete kiraya vermekten ibaret olduğu, davacıya ait taşınmaza tecavüzü bulunmadığı anlaşılmakla, yazılı gerekçe ile eski hale getirme bedelinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı … şirketi vekili ve dahili davalı … Yapı şirketi vekilinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 59,30 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 29,50 TL’nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 405,76 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 1.572,49 TL’nin temyiz eden davalı … Gruptan ve dahili davalı … Yapı’dan alınmasına ve peşin harcın da istek halinde temyiz eden …’e iadesine, 03.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.