Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/4761 E. 2021/762 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4761
KARAR NO : 2021/762
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, vekil edeninin; yaşamış olduğu iktisadi krizler ve icra takipleri nedeniyle adına kayıtlı 46 parsel sayılı taşınmazı eşi olan muris …’a devrettiğini, muris …’ın 1996 yılında vefat ettiğini, murisin vefatından sonra vekil edeninin muhtelif tarihlerde dava konusu taşınmazda dava dilekçesinde belirtilen zorunlu ve faydalı masrafları yaptığını, sözkonusu taşınmazın bitişiğinde bulunan 237 m2’lik arsanın vekil edeni tarafından satın alındığını, imar uygulaması neticesinde bu taşınmazın yine muris … adına kayıtlı olan 6 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini açıklayarak, 46 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesatın vekil edenine aidiyetinin tespitiyle, 6 parsel sayılı taşınmazın 237 m2’lik kısmının vekil edeni tarafından satın alındığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan … vekili, taşınmaz üzerindeki yapıların tüm kardeşler tarafından birlikte yapıldığını, davacı tarafından aidiyetinin tespiti istenen şeylerin taşınabilir olmasından dolayı mütemmim cüz olarak değerlendirilemeyeceğini, aidiyetinin tespiti istenen ağaçların bu davanın konusu olamayacağını beyanla davanın reddini savunmuş, davalılardan …, muhdesatları davacının yaptığını, dava konusu edilen 237 m2 bölümü davacının satın aldığını beyan ederek, açılan davayı kabul etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, inşaat ve ziraat bilirkişilerinin 16.09.2015 havale tarihli raporlarında ayrıntılı dökümü yapılan imalatların davacı tarafından yapıldığının ve aynı raporda belirtilen muhdesatın (ağaçların) davacıya aidiyetinin tespitine, 6 parselin 237 m2’sinin davacı tarafından alındığının tespiti isteminin reddine, 16.09.2015 tarihli bilirkişi raporunun karara eklenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalılardan … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tüm, davalılardan … vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan 16.9.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen ağaçların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, bilindiği üzere; taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz maliki ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK’nin 77. ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin, taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez. Ayrıca, muhdesatın, mütemmim cüz niteliğinde olması, bir başka deyişle geçici ve taşınabilir olmaması ve taşınmaza sıkı sıkıya bağlı bulunması gerekir.
Bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde, Mahkemece davacı tarafından meydana getirildiğinin kabulüne karar verilen, inşaat ve ziraat bilirkişilerinin 16.09.2015 havale tarihli raporunda ayrıntılı dökümü yapılan, ağaçlar dışında kalan imalatlar, iyileştirme gideri olduğu gibi, bir kısmı da taşınabilir eşya olup muhdesat niteliğinde değildir.
Hal böyle olunca, 16.9.2015 tarihli bilirkişi raporunda tespiti yapılan ağaçlar dışındaki taleplerin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre ise; davacı tarafından yetiştirildiği kabul edilen ağaçların, cins, yaş ve adet olarak hükümde belirtilmesi gerekirken, hükme esas alınan 16.9.2015 tarihli raporun hükmün eki sayılması ile yetinilmesi doğru olmayıp, bu haliyle hükmün infaza elverişli olduğundan sözedilmesi de mümkün değildir.
SONUÇ: Davalılardan … vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2.bentte açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılardan … vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine,taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı …’e iadesine, 54,40 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 4,90 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.