Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/460 E. 2020/2382 K. 11.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/460
KARAR NO : 2020/2382
KARAR TARİHİ : 11.03.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, tarafların 544 ve 817 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş malik olduklarını, davalının her yıl ödediği kira-mahsul bedelini 2013-2014 döneminde ödemediğini, davalıya noterden ihtar gönderildiği halde ödeme yapmadığını, Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2014/14661 sayılı dosyası ile başlatılan takibe de hiçbir gerekçesi olmaksızın itiraz ettiğini, borcu olmadığını iddia eden davalının kira bedelini ödediğine ilişkin belgeleri sunmakla yükümlü olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında kira ilişki bulunmadığını, bu nedenle davacının kira bedeli talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nin Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.”
Somut olayda dava; ilk etapta Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış ve Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, herhangi bir şekilde derecattan geçmeksizin 27.01.2016 tarihinde kesinleşmiş ve talep üzerine Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. İtirazın iptali talebine konu olan Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2014/14661 Esas sayılı icra takibinin kira alacağının tahsiline ilişkin olduğuna, davacı vekili ön inceleme duruşmasında her ne kadar “tarafların taşınmazı üçüncü kişiye kiraya verip edinilen kira parasını ve paylaştığını” belirtmişse de, dava dilekçesinde davalı tarafın ödemediği kira bedeline ilişkin alacaktan kaynaklı itirazın iptali talep edilmiş olduğuna göre, davaya bakmakla görevli olan mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi gerekir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.