Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/3931 E. 2021/4843 K. 08.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3931
KARAR NO : 2021/4843
KARAR TARİHİ : 08.06.2021

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, bu kez hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı üçüncü kişi vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 8.6.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı üçüncü kişi vekili Av. … ve karşı taraftan davalı alacaklı asil ile alacaklı vekili Av. … geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü :
KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili şirketin dosya borçlusunun kiracısı konumunda olup haczedilen malların davacı şirkete ait olduğunu, davacı şirket ile borçlu şirket arasında herhangi bir işletme devri söz konusu olmadığını, makineler için borçlu şirkete ödeme yapıldığını, davalı alacaklının kötü niyetli ve haksız olarak işlem yaptığını iddia ederek, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davacı üçüncü kişi şirketin yetkilileri ve ortakları ile borçlu şirketin yetkilileri arasında herhangi bir bağ tespit edilmediği, davalı borçlunun ikinci el makinelerini davacı şirkete sattığı buna ilişkin faturaların bulunduğu, makinelere ilişkin yapılan ödemenin satış tarihinden iki ay önce banka üzerinden yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesince, haciz adresinin borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı adresi olduğu, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin ise, eski ticaret sicil adresi olduğu, hacizli malların borçlu şirket çalışanına yediemin olarak bırakıldığı, davacı tarafından sunulan kira sözleşmesi ve fatura tarihlerinin hacizden kısa bir süre önceki tarihe ait olup, takipten sonraki tarihi içerdiği, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirketin faaliyet konularının benzer olduğu, kira sözleşmesi ve alım satım sözleşmesinin adi yazılı nitelikte olduğu, davacı şirket ile borçlu şirketin alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı hareket ettikleri gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, borçlu şirket hakkında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 27.11.2019 tarihli ve 2019/351 Esas, 2019/1228 sayılı karar ile iflas kararı verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
İflas davasının sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde, borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haciz de ortadan kalkacaktır. (İİK’nin 193/2. maddesi) Ayrıca, borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekecektir. Bu durumda, iflas kararı, istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için Mahkemece, iflas davasının sonucu bekletici mesele yapılarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 8.6.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.