Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/3616 E. 2021/764 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3616
KARAR NO : 2021/764
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Enez Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli ve 2017/93 Esas, 2019/67 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince ecrimisil istemine yönelik istinaf talebinin miktar itibariyle reddine, elatmanın önlenmesi talebine yönelik istinaf talebinin esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalının Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar vekili, dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazın vekil edenlerine ait olduğunu, davalı tarafından taşınmazla ilgili olarak hak iddiasında bulunulduğunu, bu taleplerinin Enez Kadastro Mahkemesinin 2007/4 Esas ve Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/77 Esas sayılı dosyalarıyla ret edildiğini, davalının taşınmaza haksız olarak müdahale ettiğini açıklayarak davalının müdahalesinin meni ile 1.000,00 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmaza, davacıların murisi ve vekil edeni tarafından birlikte zilyet edildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlarda vekil edeninin emeği bulunduğunu, taşınmazla ilgili olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığını, sonucunun beklenilmesi gerektiğini, ecrimisil hesaplanacak ise ağaçlarda vekil edeninin emeğinin bulunması hususuyla ve beş yıllık zamanaşımı süresinin gözönünde bulundurulmasının gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, ecrimisil talebi yönünden davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL ecrimisilin 31.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulü ile davalının 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi …’in 03.05.2019 havale tarihli rapora ek krokide C harfi ile gösterilen 25.158 m2’lik kısmına elatmasının önlenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, ecrimisile ilişkin istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine, elatmanın önlenmesi talebine yönelik kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
1.Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Her ne kadar Mahkemece, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri yönünden yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; dosyaya ibraz edilen ve hükme esas alınan, fen bilirkişisi … tarafından hazırlanan 3.5.2019 tarihli raporda, taşınmazın 25.158 m2’lik alanının ekilip biçildiği belirtilmiş iken, ziraat bilirkişisi … tarafından hazırlanan 15.8.2018 ve 28.12.2018 tarihli raporlarda (15.8.2018 tarihli raporda fen bilirkişisi …’in de imzası bulunmaktadır) taşınmazın tamamının kullanıldığından bahisle hesap yapılmıştır.
Davalı tarafından gerek bilirkişi raporlarına yapılan itirazlarda gerekse aşamalardaki beyanlarında, taşınmazın tamamının tarafından kullanılmadığı, kısmen kullanım bulunduğu beyan edildiğine göre, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.
Hal böyle olunca Mahkemece yapılması gereken iş, davalının kullanımında olan alanın net olarak tespitinden sonra oluşacak sonuca göre ecrimisil konusunda hesap yaptırılması ve elatmanın önlenmesi konusunda hüküm tesis edilmesi, yargılama giderlerinin hesabında da tespit edilecek miktarların esas alınmasıdır.
Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ün temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı …’ün sair temyiz itirazlarının 1.bentte açıklanan nedenle reddine, HMK’nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi Enez Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 02.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.