Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/2928 E. 2020/7124 K. 12.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2928
KARAR NO : 2020/7124
KARAR TARİHİ : 12.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacılar vekili, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazın vekil edenlerinin murisine ait olduğunu, davalıların taşınmaza ev yaparak ve evi kiraya vererek kullandıklarını belirterek, müdahalenin önlenmesi ile evin yıkılarak kaldırılmasını, kalini ve 29.01.2009-20.01.2014 tarihleri arasındaki dönem için 7.320,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 09.06.2015 tarihli dilekçeyle ecrimisil yönünden talep miktarını 10.740,00 TL’ye yükseltmiştir.
Bir kısım davalılar, taşınmazı davalıların murisinin harici olarak satın alarak ev yaptığını, tapuda bu hususta şerh bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüyle 465 ada 8 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, taşınmazda bulunan tek katlı evin müştemilat ve sundurmanın yıkılmasına, 10.740,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesinde;
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK’nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, mahkemece ecrimisil talebinin kabulüne karar verildiği, dava konusu 465 ada 8 parsel sayılı, 179,73 m2 miktarında, arsa niteliğindeki taşınmazın ”üzerindeki kerpiç evin … ve … aittir’ şerhiyle 27.03.1968 tarihinde tesis kadastrosu nedeniyle davacıların murisi … adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğuna göre, tapuda dava konusu taşınmaz üzerindeki evin davalıların murislerine ait olduğuna yönelik şerh bulunduğundan, davalıların kötüniyetli olduğu kabul edilemez. O halde, Mahkemece ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.