Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/282 E. 2020/7336 K. 18.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/282
KARAR NO : 2020/7336
KARAR TARİHİ : 18.11.2020

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Söke 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 11.04.2017 tarihli ve 2001/764 Esas, 2017/98 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacılardan … vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.11.2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden vekili Av. … ile karşı taraftan davalı … vekili Av. … geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava dilekçesinde, davacıların kardeşi olup 27.11.1998 tarihinde vefat eden …’ın 10.01.1995 doğumlu …’yi 15.02.1995 tarihinde tanıdığı, …’ın hiç evlenmediği ve bekar olarak öldüğü, kendisinin akıl sağlığı yerinde olmadığı ve intihar ederek yaşamına son verdiği, dolayısı ile tanıma tarihi itibari ile fiil ehliyetinin bulunmadığı, tanıma tarihi itibari ile 62 yaşında olduğu ve çocuk yapma kabiliyetinin bulunmadığı, kandırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçeleri ile tanımanın iptali istenmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesindeki iddiaları reddederek …’nın, …’ın çocuğu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların iddialarını ispat ile mükellef oldukları, DNA incelemesi için gerekli masrafları yatırmadıkları ve iddialarını ispat edemedikleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacılardan … vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 298. maddesi kapsamında ilgililer tarafından açılan tanımanın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu edilen tanıma tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi’nin “Üçüncü şahsın itirazı” başlıklı 294. maddesinde, muterizlerin, tanıyan kimsenin çocuğun baba veya babasının babası olmadığını veya tanımanın kanunen memnu bulunduğunu ispat mecburiyetinde olduklarına yer verilmiş iken, mülga Kanuna paralel şekilde dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 299. maddesinde de davacının, tanıyanın baba olmadığını ispatla yükümlü olduğu amir hüküm olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere tanımanın iptali yönünden genel soybağına ilişkin davalardan ayrık ve özel düzenleme bulunduğu ve ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, tanıyanın fiil ehliyeti yönünden rapor alındığı ve Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 23.06.2006 tarihli ve 1899 sayılı raporunda; tanıyan … …’ın tanıma tarihi olan 15.02.1995 tarihinde hukuki ehliyete sahip olduğunun kabulünün uygun olduğu rapor edildiği, davacıların, tanıyanın baba olamayacağı yönündeki iddialarının ise ancak yaptırılacak DNA incelemesi sonucu ispat edilebileceği, bunun için ispat külfeti üzerinde bulunan davacı yanca Mahkemece verilen sürelere rağmen gerekli masrafların yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenler ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacılardan … vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçeyle reddiyle Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (18.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi Söke 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 2.540,00 TL avukatlık ücretinin temyiz eden davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 10,00 TL’nin temyiz edenden alınmasına, 18.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.