Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/2509 E. 2020/6162 K. 14.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2509
KARAR NO : 2020/6162
KARAR TARİHİ : 14.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 20.02.2020 tarihli ve 2018/7727 Esas, 2020/1649 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalı tarafın vekil edenlerinin taşınmazına baz istasyonu kurmak suretiyle haksız işgalde bulunduğundan bahisle elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ile ilgili dava konusuz kaldığından karar tayinine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 17.03.2004 – 13.03.2009 tarihleri ile ilgili 10.813,50 TL ecrimisilin dönem sonları itibarıyla hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine hükmedilmiş olup; hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 20.02.2020 tarihli ve 2018-7727 Esas ve 2020-1649 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davalı vekilince süresinde karar düzeltmeye başvurulmuştur.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin; yerinde olmayan ve HUMK’un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan sair karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir.
2.HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu maddeye göre; hüküm fıkrasının çok açık olması, infazı sırasında tereddüt yaratmayacak şekilde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların tek tek belirtilmesi gerekir. Aksi halde, hükmün icrası sırasında şüphe ve tereddütlerin doğmasına ve ilamın infaz edilememesine neden olur.
Somut olayda, davacılar vekili, dava dilekçesinde, talep edilen ecrimisil alacağının işgal tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, Mahkemece hüküm fıkrasında, hüküm altına alınan miktarın ne kadarlık kısmının hangi döneme ait olduğu, hangi miktara hangi tarihten itibaren faiz işletileceği açıkça belirlenmemiştir. Bu durumda, Mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır.
Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmesi gerekir iken onandığı anlaşılmakla kararın düzeltilmesi yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemizin 20.02.2020 tarihli ve 2018-7727 Esas ve 2020-1649 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına Yerel Mahkeme hükmünün 2 nolu bendindeki “…17.03.2004-13.03.2009 tarihleri ile ilgili 10.813,50 TL ecrimisilin dönem sonları itibariyle hesap edilecek” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine ”520,67 TL ecrimisilin 31.12.2004’ten itibaren 756,03 TL ecrimisilin 31.12.2005’ten itibaren 797 TL ecrimisilin 31.12.2006’dan itibaren 874 TL ecrimsilin 31.12.2007’den itibaren 6.342,57 TL ecrimisilin 31.12.2008’den itibaren 1521 TL ecrimisilin 17.03.2009’dan itibaren işleyecek…” cümlesi eklenmek suretiyle düzeltilmesine hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, sair karar düzeltme isteklerinin yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.